4.Bölüm

151 5 2
                                    

Kapıyı açıp içeriye girdik. İlk gördüğüm şey support'un ve dave'in kavga ettiğiydi. Yine saçma sapan bir sebepten kavga ediyorlardı eminim ki. Kapıyı kapatırken Marcus hızlı bir şekilde odaya çekildi. Bir sorun vardı ama bir türlü anlamıyordum.

Support birden bağırarak Dave'in üzerine atladı ve kıyafeti çekiştirdi. "Bu benim sweatshirtüm! ONU GERİ VER!" Bütün konu bir sweat miydi cidden yani? Böyle saçma bir şey olduğu belliydi.

"Yoo benim bu! Bırak kıyafeti mi ya!" Support ne kadar kıyafeti almaya çalışsa Dave kıyafeti o kadar kendine doğru çekip support'a vermemek için direniyordu. Sinirli bir şekilde iç çekip yanlarına yaklaştım.

"Aptalca bir sebepten dolayı kavga ediyorsunuz farkında mısınız? Kesin şunu." Dave bana sinir bozucu bir bakış attıktan sonra tişörtü arkasına attı. "Çok sıkıcısın Chris." dedi ciddi bir sesle.

“Kes şunu Dave! Anla şunu işte o benim!” dedi Dave'in üstünden kalkarken. "Tamam her neyse bir şeyler yediniz mi?"

İkiside bana baktı. Dave'in bakışı her zamanki gibi nefret doluydu. "Yediniz mi yemediniz mi? Bir şey söyleyin."

"Yedik merak etme yedik. Sen geç geldiğin için ben bir şeyler söyledim dışardan." dedi Dave. Ardından iç çekip arkamı döndüm. "Tamam o zaman ben yatıyorum. Uykum var." Odama doğru gidecekken Support'un sesini duyduğum gibi duraksadım. "Biraz bizle takılsan? Kaç gündür doğru düzgün konuşamıyoruz bile."

Onlara tekrar döndüm. "Farkındayım.. Bu aralar fazla yoğunum ama merak etmeyin yarın işe gitmeyeceğim sizle vakit geçiricem biraz." Tatlı bir şekilde gülümseyip Support'a baktım. "Güzel o zaman!"

"Güzel falan değil. İşe gitsene sen. Noldu iyiliğin falan mı tuttu? Yoksa başka bir şey mi?" Sinirli bir şekilde Dave'le bakışmaya başladık. "Senle uğraşamayacağım Dave. Ben odama gidiyorum." Arkamı dönüp "İyi geceler" Dedim ve odama girdim.

Support Pow;

Chris'in gittiğinden emin olduktan sonra Dave’e döndüm. “Ne yaptığının farkında mısın sen? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Dave, Chris’ten nefet ettiğini biliyorum ama bu kadarı gerçekten fazla. Anlıyor musu-” Cümlemi tamamlamama izin vermeden hemen söze girdi. “Sen Bobby’den neden nefret ediyorsan bende Chris’ten ondan dolayı nefret ediyorum! Yani sebepsiz! İkimizin ikiz olduğuna inanamıyorum! Benim tanıdığım Support böyle değildi!” dedi. Hayır, hiçte bile değişmemiştim. Dave’e bakmaya devam ederken koltuğa oturdum. “Dave, kabullen şunu! Ben değişmedim sen çok değiştin; Chris ile aran bu kadar berbat değildi senin” diye sakin şekilde konuşmaya çalıştım.

Başını öne doğru eğdi. Ve başını iki yana salladı. “Sanmıyorum Support...”
Bir kaç dakika boyunca sessizlik oldu. Sessizliği bozan Dave’di. “Hadi ama böcek gördüğünde altına eden ben değilim!” dedi. Aha, ikinci kavga geliyor. “Bu konudan buraya nasıl vardın peki?” Gözlerini kapatıp sakinleşmek için nefes aldı. “Senle neden uğraşıyorsam artık? Zaten Bobby yarın geliyormuş. Onunla konuşursun” diye söylendi.

Bobby yarın geliyorsa bu benim için berbat bir şey. Bobby ile aramda buz dağları vardır. Birde uzun zamandır görüşmüyoruz... Düşünmek bile istemiyorum. Yarım saat falan sadece boş boş bakıştık. İkizler telapiti yöntemiyle anlaşabiliyormuş genelde. Ama bu bir yalandan ibaret. Sonra Dave aniden ayağa kalktı. Yüzüme bakmadan yürürken “İyi geceler...” dedi. Zaten fazla geçmeden bende yattım.

Dave Pow;

Yine 4 saatlik bir uyku ve ben. Saatte baktığımda saatin 06:30 olduğunu gördüm. İyiydi. En azından yarım saat fazla uyumuşum. Bobby ne zaman gelecek acaba. Uyumak istiyordum ama istemiyordum. Ne yapayım diye düşünürken sebepsiz bir şekilde elimdeki ölü deriyi soyasım geldi. Psikolojik sorunlarım falan yok sadece zevk alıyorum.

PartnerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin