Mikaelsonlar dönüştürdükleri vampirlerden dolayı zor durumlardalardı. Hem Elijah Mikaelson'un hemde Klaus Mikaelson'un soyundan gelenler savaştalardı. Bir kehanet yüzüne hepsi New Orleans'a dönmüşlerdi. Kehanete göre Klaus Mikaelson'un soyu yanıcaktı. Bir köken ölürse soyundan gelenlerde ölürdü. Elijah'ın soyundan gelenler ve Klaus'un soyundan gelenler kendilerini korumak için atalarını korumak istiyorlardı ya da diğer atayı öldürmek istiyorlardı.
Kehanete göre biri aileden, biri düşmandan, biri arkadaştan düşücekti.
Freya Mikaelson ise ölen kardeşi Finn Mikaelson'u geri diriltmişti.
Regina'nın Anlatımından
Hastaneden çıktıktan sonra beni Remus karşıladı. Remus :
- Bayan Regina kardeşiniz Finn sizi New Orleans'a davet ediyor, dedi.Şaşkınlıkla bakakaldım :
- Finn yaşıyor mu !Remus :
- Ablası Freya Mikaelson kendisini diriltmiş, dedi.Freya mı, öyle bir ablası olduğunu hatırlamıyorum ağabeyimin. Remus düşüncelere daldığımı anlayınca :
- Freya Mikaelson, Esther Mikaelson'un ilk çocuğu. Çocuğu olmazken Esther Mikaelson kız kardeşi Dahlia'dan yardım istemiş ama tek bir şartla, dedi.Ben :
- Ne şartıymış ? Dedim umursamazca şu an beni ilgilendiren tek şey Finn.Remus :
- Doğan ilk çocuğunu Dahlia'ya verme şartı. Ve sonuç yıllar sonra ortaya çıkmış, dedi. Arabanın kapısını açıp geçmem için eliyle işaret ederek.Başımı sallayıp arabaya geçtim :
- Finn'in davetine iştirak etmek istiyorum ama normalde o Mikaelson ailesi ile buluşmama izin vermezdi ne oluyor ?Remus :
- Bir kehanet ortaya çıkmış kökenleri yok edicek bir düşmanın ortaya çıkışına dair. Finn Mikaelson senide yanında görmek istiyormuş galibaBen :
- Yardım etmem için mi ? Dedim merakla.Remus hoşnutsuzca :
- Bence yardım etmeyin kendi hayatınızı neden riske atıyorsunuz, dedi.Remus'a içten bir gülümseme verdim. Ben :
- Remus bana ne kadar değer verdiğini beni kız kardeşin olarak gördüğünü biliyorum ama o benim ağabeyim, ilk arkadaşım. Doğduğumdan beri beni destekleyem nadir kişilerdendi. Yani ona ne kadar değer verdiğimi anlamanı isityorum, dedim.Remus hoşnutsuzca başını salladı. Ben :
- Yarın New Orleans'a gidiyoruz Remus klanımızda hazırlıklı olsun henüz klanımı kimse bilmiycek. Ayrıca kimse benim Regina Mikaelson olduğumu bilmeyecek Regina Walter olarak bilicekler Finn de öyle tanıtıcaktır, dedim.Remus başını salladı. Birkaç eşyamı toplamak için odama çıktım. Aklıma eski anılar geliyordu.
Bundan 195 yıl önce ben 5 yaşındayken Finn ile Mistic Fall'da tanışmıştım. Mikael o sıralar Mistic Fall'daydı. Babasının 10 yıldır cadı bir kadınla ilişkisini olduğunu öğrendiğinde öfkeyle annemin karşısına çıkmıştı.
Annem :
- Kim olduğunu biliyorum ama babanı son 5 yıldır görmüyorum lütfen bizi bırak ve git, dedi çaresizce evin kapısında beklerken. O ise giremiyordu vampir olduğu için.Finn öfkeyle :
- Sizi mi kaç kişiniz !. Diye bağırdı öfkeyle. Korksamda kaşlarımı çatıp annemin önüne geçtim.Ben :
- Annemden uzak duy o kötü biy şey yapmadıy ! Diye bağırmıştım.Finn ise şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bende ondan korksamda belli etmemeye çalışıyordum. Finn :
- Lanet olsun birde babamla görüşürken başkasından çocuk mu peydahladın ! Diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Mikaelson
VampireMikaelson ailesi tam yok oluşun eşiğinde iken biri onların karanlığına ışık oluyor ve dağılmış aileyi birleştirmeye çalışıyor " Benim ilk arkadaşımdın, ilk ailemdin, ilk kardeşimdin Finn tam sana güvenmişken gittin. " " İstenmediğim aileyi, şehri ko...