Bölüm 2 ( Tristan De Martel)

284 28 0
                                    

Regina'nın Anlatımından

Bakışlarımı ondan çekip Klaus'a çevirdim. Klaus :
- Misafirlerimiz geldiğine göre masaya geçelim, dedi.

Freya ve Hayley oturmamışlardı. Klaus masanın bir başına ve Elijah'da diğer başına geçti. Klaus'un sağında Aurora ve onun yanında yani benim karşımda Tristan vardı. Elijah'ın sağında yani benim sol yanımda da Finn oturuyordu. Sağ yanımda da yani Klaus'un solunda Lucien Castle vardı.

Aurora göz ucuyla bana bakıyordu ve kim olduğumu çözmeye çalışıyordu. Benimkinden daha koyu kızıl saçları ve mavi gözleri vardı.

Aurora :
- Klaus tatlım bir misafiriniz daha var galiba o kim, dedi bana küçümseyerek bakıp. Onu umursamadan kadehimden yudumladım.

Finn ise kaşlarını çatıp elimi tuttu :
- Benim çok yakın arkadaşım Regina, dedi.

Aurora bana gözlerini kısıp :
- Bende Klaus'un sevgilisi Aurora De Martel, dedi.

Tristan kaşlarını çatıp :
- Benim neden haberim yok, dedi.

Klaus :
- Gerek duymamıştır, dedi alayla.

Aurora :
- Bir dakika Regina sen ne iş yapıyorsun ? Dedi.

Sana ne demek istiyorum ama sofra adabına uymaz. Tristan ise gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Ben boğazımı temizleyip :
- Doktorum, dedim.

Aurora tam bir şey daha diyecekken Elijah :
- Rebekah nerede Aurora onun hakkında konuşabilirsin, dedi.

Aurora :
- Merak etme kız kardeşiniz çok rahat, dedi.

Kol :
- Nerede rahatı yerinde o zaman !

Aurora zorla gülümseyip :
- Merak etmeyin. Benim atam olduğundan ve eğer ona bir şey olursa benimde ölüceğimden dolayı onu korumak benim hakkım, dedi.

Klaus dişlerin sıkarak :
- Sakin ol Kol, Aurora bize Rebekah'ı geri vericek eğer benim öfkelenmemi istemiyorsa, dedi.

Aurora kaşlarını çatmıştı. Rebekah'ı mı kaçırmışlar. Lanet olsun Rebekah ne olursa olsun kız kardeşim. Gözlerimi kapadım ve Finn'in anılarındaki Rebekah'a odaklandım.

Finn elimi tuttu :
- İyi misin ? Dedi ama gözlerimi açmadım masadakilerin bakışlarının bana döndüğüne eminim.

Gözlerimi açtığımda kaşlarımı çatıp :
- Okyanus sesi alıyorum. Rebekah Mikaelson'u okyanusa mı bıraktın ! Dedim.

Hepsi şaşkınlıkla bir bana bir Aurora'ya bakıyordu. Aurora sinirle gülerek :
- Evet okyanusun derinliklerinde ama ne kadar güçlü bir cadı olursan ol onu bulamazsın ! Dedi.

Freya ortaya çıktı öfkeyle. Freya :
- Kız kardeşim nerede söyle yoksa canını okurum ! Dedi.

Aurora sinirle ayağa kalktı :
- Klaus ben buraya sorgulanmaya gelmedim, dedi.

Klaus alayla sırıtıp hızla Tristan'ın sandalyesini tuttu. Yanımdaki Lucien ise alayla gülüyordu.

Ona da kaşlarımı çatıp anlam veremezce baktım. O da daha gülümsemesini genişletip bana döndü :
- İzlemek çok eğlenceli sana da tavsiye ederim, dedi.

Finn de ayağa kalkıp Aurora'ya :
- Kız kardeşimizi versen iyi olur !

Klaus :
- Sakin olun kısa bir sohbet edicez

Aurora sırtlan gibi sırıtıyordu. Lucien ise :
- Olaylar ne kadar hızlı gelişti, dedi.

Klaus öfkeyle :
- Kes sesini yoksa dilini koparırım Lucien, dedi.

Saklı MikaelsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin