Bölüm 7 ( Ak meşe kazığı)

221 26 9
                                    

Yazarın Anlatımından

Regina kırılan kemiklerinden, kanayan yaralarından ve korkun baş ağrısından daha çok onun için ölmeye hazır olan vampirlerin Mikael ile dövüşünü izliyordu. Bir tanesi çoktan ölmek üzereydi. Regina yine yardım edebilicek güçte olamamaktan lanet ediyordu.

Ama kendisini Azrail ile anlaşmaya yapacak kadar zorlamaya karar verdi ve elini Mikael'a tutup boynunu kırdı. Vampirlerden biri ona kazık sapladı. Ama onu çok tutmazdı. O kazık ak meşe kazığı değildi.

Regina'nın Anlatımından

Sonunda adamlarımdan birini bile kaybetmedim. Ölmek üzere olan hızla yanıma geldi ve öinnet dolu gözlerle baktı. Ben ise yine kan kusmuştum.

Adının Karl olduğunu hatırladığım vampir :
- Hadi hanımefendiyi buradan uzaklaştırmalıyız hazır olun, dedi.

Be bana yaklaşıp :
- Müsadenizle, dedi ve beni kucağına aldı. Konulucak halim bile yoktu.

Karl vampir hızıyla caddeye çıktı. Bizi gören insanlar dehşetle bakıyordu. Mikael'ın uyanmasına çok yoktu, Karl ve adamlarım ise vampir hızlarını insanların arasında kullanamazlardı. 

Karl kaşlarını çatıp :
- Çabuk araba işini halledin, dedi ve bir tanesi hızla bulmaya gitti. Tekrar kan kustum.

Bir yerde durup bana kanını içirmesi gerek. Karl :
- Hemen bir yer bulucam, dedi.

Ben zar zor konuşup :
- Cami'nin...öhhhö...barı, dedim.

Karl :
- Pekş hanımefendi, dedi. Ve hızla oraya doğru gittik. Kan kusuşum daha da arrtı ve Karl'ın üstü ve benim üstüm kan oldu.

Karl :
- Önden girip barı boşaltın, dedi. Diğer vampir başını sallayıp içeri girdi ve onun girmesiyle benle duvarın köşesine saklandı. Karl :
- Dayanın lütfen hanımefendi, dedi.

Çaresizlik bu hayatta en nefret ettiğim duygu. Bunu defalarca hissettim ama adamlarımın önünde hiç güçsüz olmamıştım. Herkes çıktıktan sonra Karl aceleyle beni içeri getirdi.

Cami dehşetle :
- Regina..ne oldu ?

Ben konuşamamıştım. Masaları birleştirip beni üstüne yatırdılar. Karl :
- Kepenkleri kapatın, dedi.

Cami :
- Tamam. İlk yardım malzemeleri var altta, dedi.

Ve koşarak kepenkleri kapatmaya başladı vampirlerle. Karl elini ısırıp kanını bana içirdi. Yavaş yavaş iyileşiyordum. Ama zaman alıcaktı. Gözlerim kapanmasın diye büyük bir savaş veriyordum. Cami elimi tutuyordu.

Cami :
- Yanındayım endişelenme, dedi.

Sadece gülümsedim ve gözlerim kapandı. Ama hala sesleri duyabiliyordum. Karl :
- Sizde bizimle gelin hanımefendi size güveniyor. Araba geldi şimdi sizde gelin hanımefendi ile ilgilenin...lütfen, dedi.

Cami :
- Tamam zaten onu böyle asla yalnız bırakamam, dedi.

Karl :
- Lütfen buyrun, dedi. Ve sonra beni kucağına aldı. Ardından hiçbir şey duyamadım. Sonsuz boşluk.

Bir rüyadaydım. Çocukluğumun hatıralarında dans ediyordum. Okuldan dönmüştüm ve moralim çok bozuktu. Annem şifalı bitkilerle bir şeyler hazırlıyordu. Beni görünce yanıma oturdu. Annem :
- Ne oldu tatlım ?

Ben dudaklarımı büzdüm :
- Anne bugün okuldaki arkadaşlarımın babası çocuklarını dondurma yemeğe getirdi benim babam nerde peki ?

Annem hüzünle baktı bana :
- Senin baban...tam burada, dedi kalbiöe dokunarak.

Ben :
- Ama ben babamı görmek sesini duymak istiyorum, gözlerimle göremiyorum ki böyleyken, dedim.

Saklı MikaelsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin