Regina'nın Anlatımından
Evime geçtiğimde klanım buradaydı. Beni görünce ayağa kalktılar. Klanımın üstleri 20 vampir buradaydı.
Remus :
- Bundan sonraki emirlerinizi bekliyoruz, dedi.Ben :
- Hepinizin bildiği üzere bu klanı kurduğumda klanın adına soyadımı verdim. Bir cadı olduğum halde sadakatle yanımda oldunuz. Ve şimdi ben yarı vampir yarı cadıyım tüm imkansızlıklara rağmen, dedim.Ben :
- Ayrıca ben Mikaelson ailesine mensubum. Yani babam Mikael Mikaelson, dedim.Hepsi şaşırsada ağzımdan çıkan her şeye itimat ederlerdi. Karl :
- Ne olursa olsun size hizmet etmek istiyoruz. Hepimizi kurtaran ve yardım eden sizdiniz sadakatimiz size, dedi.Diğerleride onayladı. Ben :
- Hepinize kalıcak evler ayarladım. Birkaç hafta daha New Orleans'da olucam ardından Mistic Fall'a geçicez, dedim.Karl'a dönüp :
- Karl diğerlerine de evlerini göster, dedim.Karl eğildi. Ve evimden çekirge sürüsü gibi vampir hızıyla gittiler. Remus :
- Anlatmak ister misin ? Dedi anlayışla yorgun suratıma bakıp.Ben :
- Kahve alıyım devam ederiz, dedim. Remus gülümseyerek oturdu.Kısa bir süre sonra kahveleri getirdim ve Remus'un yanına oturdum.
Ben :
- Artık ifşa oldum. Klaus ve Elijah bana eskisinden de soğuk davranıyorlar. Kol ve Rebekah sanki 1000 yıllık kardeşiz gibiler, Freya ise kabullenip hoş geldin dedi. Ama Mikael...ahh ahh kendi hatalarını kabullenmeyen bir şeytanRemus kıkırdadı ve :
- Nedense ailen olduklarına emin oldum anlatınca, dedi.Bende istemsiz kahkağa attım. Ama kahkağalım acı hıçkırıklara döndü. Burnumu çekip :
- Ne yapıcam Remus...korkuyorum. Sevdiklerimi kaybetmekten korkuyorum hatta onları sevmekten korkuyorum, dedim.Remus kollarını açıp bana sarıldı :
- Aile güçtür onları kaybetmiyceksin onlara sahip oldukça güçleniceksin mührünü kırdığında Finn için kırmıştın ailen için, dedi.Gözyaşlarım onun takımını ıslatırken :
- Remus sen benim ailemsin, babamsın ve ağabeyimsin. Sen sakın gitme beni bırakıp, dedim.Remus :
- Öyle bir şey olmayacak ufaklık hadi bakalım uzun bir gün oldu birazdan sabah olucak git dinlen, dedi.Başımı salladım küçük bir kız çocuğu gibi ve odama çıktım. Yaın yepyeni bir sabah olucak yani 3 saat sonra. Artık vampir tarafım var ve eskisinden daha güçlüyüm.
Ve kan açlığım olucak. Tristan bana yardım edeceğini söylemişti. Acaba yarın onu arasam mı ?
Arasam mı aramasam mı ?
Uykum gelmiyordu vampir tarafım yüzüne. Üstümü giyinip sabaha kadar dolaşayım sabah olunca hastaneye gidiyim.
Kızıl saçlarımı dalgalı bırakıp çıktım dışarı.
Rüzgarı tenimde hissediyordum. Ne yapmam lazım, Tristan'ı arasam mı ?
Telefonumu açtım ve dudaklarımı ısırıp düşündüm. Of daha ne düşünücem.Numaraya bastım. Boğazımı temizledim. Açtı
Ben :
- Alo müsait misin ?Dudağımı ısırıyorum ne diyecek acaba.
Trsitan'ın kadife sesi :
- Sana her zaman müsaitim leydim, dedi.İstemsizce sırıttım ama sert tonumu tekrar takınarak :
- Bana yardım ediceğini söylemiştin bugün buluşalım, dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Mikaelson
VampireMikaelson ailesi tam yok oluşun eşiğinde iken biri onların karanlığına ışık oluyor ve dağılmış aileyi birleştirmeye çalışıyor " Benim ilk arkadaşımdın, ilk ailemdin, ilk kardeşimdin Finn tam sana güvenmişken gittin. " " İstenmediğim aileyi, şehri ko...