Despite Everything/Jegulus

13

"Canın epey sıkkın gibi"

Islak saçlarını kafasıyla beraber mermer zemine yaslayan çocuk omuzlarını silkti. Soğuk mermer vücudunun yarısı sıcak suyla kaplıyken bile ürpermesine neden oldu.

Sevgilisiyle çoğu zamanlarını burada geçirmeye başlamışlardı. Hem Siriustan hem de Slytherin'lerden uzak tek nokta Süpürge dolapları ve bu güzel banyoydu. Bu güzel banyonun sıcaklığı birbirlerinin üzerine çıkmasıyla sonuçlanırken süpürge dolabı ise muhtemel şanslarına olmayan güvenleri yüzünden kulanılmıyordu. Jamese göre o şanslarıyla süpürgelerin saplarından uzak durmaları gerekirdi.

Regulus için geçen birkaç ay sorunsuz geçmişti. Tabii Barty ve Evan dışında pek çoğuyla iletişimini kesmişti. Buna Snape de dahildi. Regulusun anlamdıramadığı bir şekilde her an yanında bitiyordu. Ağzından Jamese hakaretlerin yağdığı cümleler eksik olmazken tek derdi Remusun kurtadam olduğu gece yaralanan Black ve Potterdı. Onları nasıl alt ettiğini veya neden her fırsatta Regulusa saldırmadıklarını soruyordu. Regulus kendi dediklerine inanmayarak Siriusun ailesinden korktuğunu öne sürüyordu. Tek dayanağı okulun kapanmasına birkaç günün kalmasıydı.

Tek dayanağı tek üzüntüsüydü de ayrıca. Jamesten ayrı olacağı bir yıl onu bekliyordu. Yazın belki birkaç kaçamak olabilirdi ama bu okul dönemi içinde neredeyse imkansızdı. Doğrusu James onun için her hafta sonu hogsmeade'ye uğrayabileceğini söylemişti ama Regulus tatmin olamıyordu. Gözü önünde olan James şimdi bakanlıkla içli dışlıyken bunu daha da artıracak. Ve geçen Noel alacağı işareten sınavları ile kaçarken bu yaz dönemi için imkansızdı. Aldığı işaret ve Jamesin ise seherbaz olması onların ne kadar zıt olduğunu gösteriyordu.

James içinse tamamen keyifsiz birkaç ay geçmişti. Regulusla olan ilişkileri gün boyunca yüzünde gülümsemeye yol açan tek şeydi. Çocukluktan beri olan aşkına sonuç almış ve gizli kaçamaklarla sevdiği çocuğu daha iyi tanıyordu. Bu kadar güzelliği götüren tek şey Siriustu. Regulusla aralarında olan ilişkiyle birbirlerinin sonunu yazdıklarına dair bir şeyler geveliyordu ve iki kardeşininde zarar göreceği ilişkide Jamesle konuşmayı kesmiştı. Birbirlerine bu kadar küs kalmalarını kimse beklemiyordu. Yapılan şakaların yarım kalması binadaşların çoğunda hatta şakalarını beğenmeyen kesim için bile içleri buruk kalmıştı. Bu herkes için tek bir yargıya ulaşmalarına neden oluyordu. Büyümüşlerdi.

"Yanımda sen olduğun sürece bu imkansız"
Dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini açarken huzur dolu ifadesi bozuldu. Her binanın başkanlarını için kulanılan oldukça harika banyodan Regulusta James sayesinde nasibini almıştı.

Gözlerini Jamesin göğsünden çok yüzüne odaklamaya çalışırken oldukça zorlanıyordu. Zorlukla da olsa gözlerini dikerken duraksadı. Buğday tendeki soluklaşmaya kaşlarını çattı.

"Bundan memnun değil misin?"
James dalgın bir şekilde başıyla onaylamadı.

"Bu birkaç ay da memnun olmadığım tek şeysin."

"Sorun ne?"
James alnına düşen dağınık saçlarını geriye doğru yatırırken Regulus ilave etti.

"Sirius değil mi?"
James başıyla onaylarken yanında bulunan şampuanı eliyle kavradı. Saçlarına sürerken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Evden ayrılıyor."
Bununla beraber sıcak suyu akıtan çeşmeye doğru ilerledi. Başını sıcak suyun altına sokarken Regulus omzunu silkti.

"Huyu bu. Şaşırmamalı"
James çeşmenin altından ayrılırken söz aldı.

"Kabul etmeliyiz ki Black'lerle beraberken istismara maruz kalıyordu. Anne ve babanın ona yaptıklarını oldukça yakından biliyorum. Ölümyiyen olması için zorlamaları sırf Gryffindor diye verilen cezalar...Sirius, yüreklendirerek onu bundan kurtaran arkadaşlara sahipti."