Tom'la yalnız kalmıştık. Konuşmak istiyordum, ama ne diyeceğimi bilmiyordum. Ben konuşacakken Tom konuştu.
"Bugün için kusura bakma bu arada. Benim hakkında ne düşündüğünü bilmeden yakınlaştım." dedi.
"Tom ben, seni seviyor muyum bilmiyorum. Yani anlayamıyorum."
"Sorun yok." diye yanıtladı. Konuşmadan ikimiz de filmi izliyorduk. Yani ben öyle sanıyordum. Tom'a baktığımda Tom, beni izliyordu. Göz göze gelmiştik. Ne ben, ne de o gözlerini kaçırmıştı. Dayanamayıp konuşmaya başladım.
"Böyle olmayalım ya. Yani şey, arkadaştık biz. Baksana şimdi konuşmuyoruz bile."
"Haklısın, bu arada sana anlatacağım neler var bir bilsen." diyerek konuşmaya başladık. Eskisine dönmüştük sonunda. Uzun uzun sohbet ettik. Kararıma varmıştım. Aşıktım ben. Ama Tom'u bilmediğim için haraket edemezdim. Öpemezdim ama... Göreceksiniz. Bill yanımıza geldi. Üçümüz uzun uzun sohbet ettik. Baya da bir eğlenmiştik. Saat geç olunca eve gittim.
"Merhaba anne."
"Hoşgeldin tatlım. Yüzünü gören cennetlik. Kimleydin?"
"Tom ve Bill diye bir arkadaşımla."
"Kim bunlar?"
"Okuldan arkadaşlarım. Daha fazla açıklama yapıcak hâlim yok maalesef. Odama çıkıyorum ben" diyerek odama çıktım. Hemen uykuya dalmıştım.
————————————————————————————
Sabah olunca yüzümü yıkadım, makyajımı yapıp kıyafetlerimi giydim. Evden çıkmak için kapıyı açtığımda kapının önünde oturan Tom'u gördüm.
"Napıyorsun?" dediğimde Tom direkt ayağa kalktı.
"Çok güzel olmuşsun Kayla."
"Teşekkür ederim." dedim. Bilmiyorum ama Tom her iltifat edince kendimi daha güzel hissediyordum. Yürümeye başladık. Sohbet ede ede okula gidiyorduk. Birkaç kız Tom'un yanına gelip
"TOM KAULITZ? FOTOĞRAF ÇEKİLEBİLİR MİYİZ?" dediler. Azcık geriye çekildim Tom "Tamam" dedi. Fotoğraf çekildikten sonra yolumuza devam ettik. Bugünkü dersim de Tom'la aynıydı. Beraber derse girdik. Tom'a bakıyordum. Hocanın geldiğini bile fark etmedim. Tom'a çok odaklanmıştım.
"Anladım çok yakışıklıyım." dedi bir anda.
"Nasıl hep bunu diyorsun? Yani nasıl kendini bu kadar beğenebiliyorsun ki?" dedim.
"Yakışıklı değil miyim?"
"Ondan bahsetmedim."
"Kendimin yakışıklı olduğunu biliyorum çünkü." diyerek yanıt verdi. "Sence?" diyerek ekledi.
"Öylesin" dedim. İkimiz de gülmeye başladık.
————————————————————————————
Ders bitmişti. Tom'la beraber koridora çıktık. Gustav, Bill ve Georg'un yanına gitmiştik. Kantinde bir masaya oturup konuşmaya başladık.
"Kayla, biz Londra'ya gidiyoruz. Konser için. İstersen sen de gelebilirsin diye düşündük biz. Gelmek ister misin?" dedi Georg.
"Olabilir, ne zaman?" dedim.
"1 haftaya. Annenle konuş istersen." diye ekledi Bill.
"Annemle konuşurum. Hatta şimdi konuşayım." dedim.
"Lütfen gel ama. Senle tatile çıkmak eğlenceli olur diye düşünüyorum." diye ekledi Tom. Bu çocuk utanmama sebep oluyordu resmen. Hemen annemi aradım. Azcık yalvarmama rağmen izin vermişti.
"İzin aldım!" dedim. Herkes çok sevinmişti. Ben dahil.
————————————————————————————
1 hafta geçmişti. Sonunda Tom'larla beraber tatile çıkacaktım. Hemen valizimi hazırladım ve mesaj bekledim. Sonunda Tom'dan bir mesaj gelmişti.
"5" bu mesaj '5 dakikaya kapıdayım.' demek oluyordu. Hemen anneme görüşürüz demeye gittim.
"Anne ben gidiyorum. Arkadaşlarım gelmiş. Görüşürüz!" diyip sarıldım.
"Görüşürüz tatlım! Beni aramayı unutma. Tom'a falan söyle sana sahip çıksınlar!"
"Tamamdır!" Kapıyı açıp beni bekleyen Tom'u gördüm. Neden bilmiyorum ama içimden ona sarılmak geçti. Öyle de yaptım. Sarıldığımda karşılık verdi. Dünya'mın en güzel dakikasıydı.
"Bana sahip çıkacakmışsınız. Annem dedi" dedim gülerek.
"Çıkacağıma emin olabilirsin" dedi. Karnımdaki kelebekleri hissedebiliyordum. Çok tatlıydı. İkimiz de otobüse bindik.
————————————————————————————
Uyandığımda Tom'un omzundaydım. Huzur vericiydi kalkmak istemezken o an Tom'un kafasının da benim kafamın üzerinde olduğunu fark ettim. Çok tatlıydı. Her şeyiyle mükemmeldi bu çocuk. Çok seviyordum onu. Ama tüm anın içine sıçıcak bir şey yaptım. Hapşırdım. Çok salak bir insanım ben ya! Tom kafasını kaldırıp bana baktı.
"Çok yaşa." dedi.
"Sen de." diye karşılık verdim. Tom'un rahatsız olduğunu sanarak kafamı çektim. Şaşırtıcı ve utandırıcı bir şekilde Tom kafamı tekrardan omzuna yatırmıştı. Sesimi çıkarmadım. Tom'un yanağımdan öpmesiyle birlikte yüzümün aşırı derecede kızardığını anladım. Gözlerimi kapadım. Uyumaya çalıştım. Yolculuk bittiğinde Georg bizi gelip uyandırdı.
"Oo arkadaşlar, isterseniz ben sizi rahat bırakayım uyumaya devam edin. Ya da gelin otel odasında devam edersiniz." Georg'un bu sözüyle aşağı doğru baktım. Ve yerimden kalktım. Tom da benle beraber kalktı.
