Bölüm 10

240 25 8
                                    

Eve geri döndüğümde abim beni karşıladı. Hemen konuşmaya başladı.

"Ne yaptınız?" dedi ciddi bir ifade ve sesle.

"Oturduk, kardeşi Bill'le beraber sohbet ettik." dedim.

"Öpüşme falan filan yok aranızda, değil mi?"

"Yok abi niye olsun?" dedim. Abim daha cevap veremeden odama koştum. Kıyafetlerimi, pijamalarımla değiştirdim.  Annem ve abimin salonda sohbet ettiğini duyunca hemen aşağı indim. Annemlerin yanına gidip oturdum.

"Kayla, ben de seni çağıracaktım." dedi abim. O an fark ettim ki oradaki annem değildi. Tanımadığım bir kadındı. Polis bir kadın.

"Merhaba tatlım. Üzgünüm ki annen trafik kazası geçirdi. Durumunu bilmiyoruz. Sizi hastaneye götürmeye geldik." dediği an dünyam başıma yıkıldı. Sessiz kalmıştım. Abim ve kadın, oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru yöneldiler. Takip ettim.

"Gelin çocuklar. Binin arabaya." dedi kadın. İkimiz de sessiz kalıp sadece arabaya bindik. Hastaneye geldiğimizde kadın, bizi bir odaya götürdü. Annemi görmüştüm. Haraket etmiyordu. "Anne!" diye seslensem de cevap gelmedi. Telefonum çalmaya başladı. Ekranıma baktığımda Tom'un aradığını gördüm.

Şu anda onla uğraşamazdım.

Telefonu yüzüne kapayıp anneme geri baktım. Daha sonra şok içinde kalan gözünden yaşlar süzülen abime. Ben de kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Bir koltuğa oturup hem anneme bakıp, hem de ağlıyorduk. Çaresizdik.

Tom'un beni tekrar aradığını fark ettim. Yeniden yüzüne kapadım. Yeniden, yeniden, yeniden...

———————————-—————————————————

Sabah olunca hastanede uyandığımı fark ettim. Demek uyuya kalmışız. Doktorların isteği üzerine eve gitmek zorunda kaldık. Abim konuşmaya başladı. Her şey daha kötüye gidiyordu

"Benim gitmem gerekiyor. Uçağım 3 saate kalkacak. Özür dilerim." diyip odasına çıktı. Tekrardan şoka girdim. Kendi başımın çaresine bakacaktım. Ya da Tom'larda kalırdım. Abimle vedalaştıktan sonra abim evden çıktı. Birkaç dakika bekledikten sonra, ben de evden çıkıp Tom'ların evine gittim. Kapıyı çaldım ve Tom açtı. Hemen ona sarıldım. Karşılık vermese de ben sarılmayı bırakmadım. Evin içerisinde, Tom'un tişörtünü giyen Olivia'yı görene kadar. Hemen Tom'u ittirdim.

"Bu ne? Bu kız ne yapıyor burada?" diye sordum sinirlice. Acilen bir cevaba ihtiyacım vardı yoksa bayılacaktım. Tom sessiz kalmayı seçti.

"Sen neden telefonlarımı açmadın?" dedi. Tek konumuz bu muydu gerçekten?

"TOM HEMEN BANA NEDEN EVİNDE SENİN TİŞÖRTÜNÜ GİYİP, SENDEN HOŞLANAN VE DAHA ÖNCE ÖPÜŞTÜĞÜNÜZ BİR KIZIN OLDUĞUNU AÇIKLIYORSUN!" dedim bağırabildiğim kadar bağırarak.

"Ben... Özür dilerim." dedi Tom. Taşak mı geçiyordu?

"Tom bir siktir git ya!" diyerek evime doğru yürümeye başladım.

Her şey üst üste geliyordu. Başım dönüyordu, gözlerim kararıyordu. Evime ulaştığımda hemen bir ambulansı aradım. Durumu anlatıp adresi verdim. Eğer onlar gelmeden bayılırsam diye de kapıyı açık bırakmıştım.
——————-——————————————————————
Düşündüğüm gibi de olmuş olmalı ki, gözümü hastanenin küçük bir odasında açtım.

"Uyanmışsın tatlım." diyerek bir doktor yanıma geldi. "Evet." diyebildim sadece. Sesim çok sessiz çıkıyordu. Fısıldıyormuşum gibi. Kalkıp evime gittim. Hiç bir Tokio Hotel üyesiyle konuşmak istemiyordum. Bu yüzden hepsinin aramalarını görmezden geldim. Yatağıma yatıp uyumaya çalıştım. Asla uyuyamıyordum. Yine biri beni aramıştı. Fakat bu sefer arayan kişi Tom, Georg, Bill veya Gustav değildi. Olivia'ydı. Hemen açtım.

"Ne var Olivia?"

"Yanlış bildin. Carter ben." dedi. Geçen gün derste yanıma gelen çocuk. Her şeyi anlattığım. Peki ama neden Olivia'dan arıyordu. Veya neden arıyordu?

"Merhaba Carter, neden Olivia'nın telefonundan arıyorsun?"

"Bende numaran yoktu. Olivia da kız kardeşim olduğundan bir işe yarasın istedim." dedi. Bugünlerde noluyor ya? Şok üstüne şok.

"Buluşmak ister misin?" diye sordu Carter.

"Üzgünüm, bu hafta olmaz." diyerek yanıt verdim ve yüzüne kapadım. Hiç Olivia'nın abisiyle konuşacak modum yoktu.

NOT:
LÜTFEN OYLAMAYI VE YORUM ATMAYI UNUTMAYINN<33 GÖRÜŞÜRÜÜZZZZZ

NERDESIN? - TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin