Bölüm 8

270 24 17
                                    

Bugün çok yorulmuştum. Ayağa kalkacak halim bile olmadığından uyuya kalmıştım. Telefonumun çalmasıyla uyandım ve yanımdaki telefonuyla uğraşan Tom'a baktım. Arayan abimdi. Abimle çok fazla görüşmüyorduk çünkü o Paris'te babamla kalıyordu. Tuvalete geçip telefonu kulağıma koydum.

"Alo?" dedim.

"Nasılsın? Uzun zaman oldu seni aramayalı. Annem ne yapıyor?"

"İyiyim. O da iyi. Babam nasıl?" diye sordum.

"Sarhoş ama iyi." diye yanıt verdi.

"Hiç şaşırmadım!" dedim gülerek. Tom bir arkadaşımla konuştuğumu sanacak olmalı ki tuvaletin kapısını açarak yanıma geldi. Ben aynaya dönüktüm. Tom arkamdan gelip sarıldı. Kafasını omzuma koyup aynadaki yüzümüze baktı. Ben hâlâ abimle konuşuyordum.

"Almanya nasıl peki?" diye sordu abim.

"Güzel, keşke sen de olsaydın. Çok özledim." der demez Tom kafasını bana çevirdi. Sarılmayı bırakmamıştı.

"Ben de seni çok özledim. Her neyse ben babama bir kahve yapıyım en iyisi. Seni arayacağım daha sonra. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum görüşürüz." der demez Tom boynumdan öptü. Ses abime de gitmiş olmalıydı ki

"O öpücük sesi miydi?" dedi abim.

"Hayır! Yani evet elimi saç düzleştiricisinde yaktım da o yüzden elimi öptüm. Neyse görüşürüz seni seviyorum kendine dikkatli bak." abim

"Sen de kendine iyi bak. Görüşürüz." diyince hemen telefonu kapayıp Tom'a baktım.

"Napıyorsun ya? Telefonla konuşurken niye öptün ki? Bekleyemiyor muydun iki dakika?" dedim.

"Kimle konuşuyordun?"

"Abimle."

"Senin abin mi vardı?"

"Evet, Paris'te yaşıyor." Tom kafasını sallayıp tekrardan öptü.

"Her neyse ben geri uyuyacağım. Çok yorgunum." diyerek kendimi yatağa attım. Tom da yanıma yattı. Birkaç saniye bakıştıktan sonra gözlerimi kapadım. Konuşmaya başladım.

"Almanya'ya ilk geldiğimdeki halime senle sevgili olacağımı söylesem, inanmazdım." dedim.

"Ben de kendime söylesem inanırdım. Anlamıştım, biliyordum."

"Nerden anlamıştın?"

"Çok garip hissediyordum senle alakalı. Yani takıldığım bir gecelik kızlar gibi değil." diyerek güldü. Beni sinir etmek için yapıyordu. Anlayabiliyordum.

"Ben de aslında. Takıldığım diğer erkekler gibi değildin. Aşırı sinir oluyordum sana." diyerek yanıt verdim. İkimiz de gülmeye başladık.

"Uyusana sen. Çok yorgundun hani?"

"Uyuyacağım. Sana ne ya?" diyerek gözlerimi kapadım.
———————————————————————————
Güneş'in ağır ışıklarıyla uyandım. Tamamen bana sarılmış olan Tom'u gördüm. Uyanmıştı, saçlarımla oynuyordu.

"Günaydın." dedi.

"Günaydın. Ben sana bir şey soracağım."

"Dinliyorum."

"Madem sen her gün burada kalcaktın, niye fazladan bir oda parası ödedin salak?" diyip güldüm. Tom da benle beraber gülmeye başladı.

"Canım istedi." dedi.

"Öyle olsun. Her neyse hadi hazırlan çıkalım, inelim kahvaltıya." Yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya gittim. İğrenç gözüküyordum.

"AŞKIM DAHA KAHVALTIYA 3 SAAT VAR!"

"TAMAM!" dedim. Duş alabilecek zamanım vardı.

"BEN DUŞA GİRİYORUM!"

"DUR!" dedi. Yanıma geldi ve banyoyu kontrol etmeye başladı.

"Napıyorsun?" dedim.

"Kamera var mı diye kontrol ediyorum." demesine ufak bir kahkaha attım.

"Aşkım ne arayacak kamera?" dedim

"Yokmuş zaten. Ben azcık daha yatacağım. Dün sen uyurken duş almıştım ben."

"Tamamdır, iyi uykular!"

Üzerimi çıkartıp duşun içine girdim. Soğuk suyum vücuduma çarpması çok rahatsız ediciydi. Hemen suyu sıcak yapıp rahatladım.
———————————————————————————

Duştan çıkıp giyinmeye başladım, saçımı kuruttum ve makyajımı yapmaya başladım. Tom hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmak için yanına gittim.

"Tom!" dedim. Cevap yoktu. "Bu sefer beni kandıramazsın" dediğimde kendini tutamayıp gülmeye başladı.

"Of ya!" dedi.

"Hadi hazırlan." dedim. Tom da hazırlanınca kahvaltıya indik.

"Hoşgeldiniz arkadaşlar sonunda gelebildiniz!" dedi Georg gülerek.

"Onu Tom'a söyle!" dedim

"Siz beraber kalıyorsanız ben neden 1 oda içim fazla para verdim lan?" diye isyan etti Georg. Haklı bir isyandı. Sohbet edip yemeğimize devam ettik.

————————————————————————————
1 hafta çok hızlı bir şekilde geçmişti. Tokio Hotel'in konseri de çok başarılı geçmişti. Eve geldiğimde Tom'a yazmıştım.

Kayla:
Tom, Naber?

Tom:
İşim var, sonra konuşuruz.

Kayla:
Ne işin var ki?
✔️✔️Görüldü

Neden bana görüldü atmıştı ki? Beni aldatmadığı sürece kızacağım bir şey yapmazdı herhalde. Ama şu an bana görüldü atması kızdıracak bir şeydi.

Birkaç saat sonra Tom'u aradım. Açması uzun sürmüştü. Hatta ilk arayışımda açmayıp, ikinci arayışımda açmıştı.

"Tom, nerdesin?" dedim sinirle. Arkadan müzik sesleri geliyordu.

"Hiç bir yerde." diye cevap verdi. Soğuk bir tavırla konuşuyordu.

"Arkadan müzik sesi geliyor Tom. Şaka mısın?"

"Değilim. Kapamam gerekiyor. Görüşürüz."

"Peki görüşürüz, seni seviyorum." diyecekken yüzüme kapadı. Ne oluyordu bu çocuğa?

NERDESIN? - TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin