Hemen odama çıkıp ağlamaya başladım. Evlenicektim!BEN!EVLENECEKTİM! Bu enerji dolu kız birden kendini bu kadar kısa zamanda nasıl üzmüştü?! Eve mutlu mutlu dönerken bu evlenmede nerden çıkmıştı!! Ağlamamı durduramayarak valizimi dolabımdan indirdim. Nolucaktı şimdi? Neler olup neler bitecekti? Teyzem aşağıdan seslendi;
-Neşe'cim seni almaya gelicek kişi geldi.
-Ta-tamam.
Kıyafetlerimi değiştirdikten sonra valizimi aldım. Aşağı kata indikten sonra ağzım hafif aralandı. Çünkü karşımda 40 yaşlarında bir adam oturuyordu. Teyzem hemen lafa daldı.
- Tatlım bu seni götürecek olan şoför." diyerek tanıttı. Bende bunla evlencem sandım aq. Töbe çok töbe.
-Hoş geldiniz.
diyip teyzemin yanına oturdum.
-Hoş bulduk. Eğer işiniz yoksa hemen gidebilir miyiz? Kenan beyi çok bekletmek istemiyorum.
-Tabii ki hemen gidebiliriz. dedim ve ayağa kalktım. Teyzeme döndüm ve;
-Beni unutmayın.
diyip yanağından öptüm. Acaba evleneceğim çocuk yakışıklımıydı lan? Ya evleniyorum ne düşüniyom ya ben. Teyzemlerle vedalaştıktan sonra arabaya bindim ve yola koyulduk.
********
Oha ev mükko lan kocaman! Hemen arabadan indim ve eve doğru yürümeye başladım. Kapını önüne gelince evin hizmetçisi sandığım kız kapıyı açtı.
- Hoşgeldiniz.
-Hoş bulduk.
-Aa Neşe sen olmalısın değil mi?
-Evet efendim.
-Ah canım bana efendim deme. Bana anne yada Nazan abla diye bilirsin.
dedi gülümseyerek kadın. Ve sanırım bu benim kaynanamdı. Ama yemin ediyorum bu kadına kaynana demek için bin şahit lazım. Lan kadından yaşlıyım aq.
-Canım şimdi sana oğlumu tanıştıracağım. Diyip bir ad söyledi ama o addan hiç te memnun olmamıştım.
-Mert!!
İnşAllah bu bizim sınıftaki Mert değildir diye hatim etmeye başlamıştım ve bil bakalım iç sesim, güzel iç sesim o Mert çıkmasın mı?
Küçük bir fısıltıyla'siktir' dedim. Ya inanmıyorum şansım olsa zaten amk.
-Mert'çim. Tanıştırayım bu kız Neşe.
-Anne sen benle dalga mı geçiyosun!?Ben bu kızla mı evlenicem?!!!!
-Bende sana çok meraklıydım zaten ölüp bitiyodum. Allah Allah!
-Tamam abartmayın çocuklar. Ve siz tanışıyor musunuz?
-Evet Nazan abla bizim sınıfta da kendisi. diyip göz devirdim.
-Oof anne uğraşamıycam sizinle ben çıkıyorum.
-Hop hop nereye! Ben de senin karınsam ve sende benim kocamsan izin vermiyorum.
dedim. Bu cesareti nerden topladıysam! Kaynana kıkırdama bee.
-Sen kimsin lan bana karışıyosun gerizekalı!
-Git lan istediğin yere!
-Tamam sen iste koşa koşa.
dedi alaycı bir tavırla. Bir anda yumruklarımı sıktım ve canım kaynanama döndüm.
-Nazan abla benim odam nerede lütfen gösterir misin?
-Tabii ki! Selen sana gösterir.
diyip yerine oturdu .
Evin yukarı katına çıktığımızda Mert'in odası sandığım odanın hemen yanındaki odaya girdik. Mert'in odasını nasıl anladım üstünde 'Mükkemmel Mert' yazıyodu. Yürüyen ego!
-Selen. Durur musun? Sen benim bu evdeki ilk arkadaşımsın. Lütfen biraz daha odamda kalır mısın?
-Neşe hanım çok özür diler-
-Lütfen bana Neşe de.
deyip gülimsedim.
-Peki. Neşe çok üzgünüm ama yemek saati yaklaşıyor. Benim de yardıma gitmem gerekiyor. Yemekten sonra gelebilirim istersen.
dedi
-Tabii ki .
dedim. Oda odadan çıktı. Bende odadaki kişisel banyoya girdim ve kapıyı iyice kilitledim. Hemen kuveti doldurdum ve içine girdim. Yarım saatin ardından bornozumu giydim ve saçımı bağladım. Bornoz diz kapağımın altında olması gerekmiyor mu? Bunu bir kenara bıraktım ve kiliti açıp kapıdan dışarı çıktım. Ve ne göreyim! Mert yatağıma yayılmış televizyon izliyor! Beni fark etmemiş olacakki ses çıkarmadım ama cam açık olduğundan kapı sertçe örtüldü ve Mert direk bana döndü.
*********
Mert..
Neşe'nin odasına girmiştim ama o nu görememiştim. Onu bekleyeyim diye televizyonun karşısına oturdum ve yaklaşık yarım saat sonra kapı çarpılma sesi geldi ve ben direk oraya döndüm. Neşe! Allah'ım şu fiziğe bak! Hemen utanarak gözlerini kaçırdı ve tam ağzını açıp birşey dicekti ki kapadı. Yataktan kalkıp kapıya yöneldim ki son bir kez arkama baktım. Sanırım banyoya girmişti. Ben bu kızla napıcaktım! Ben bunla mı evlenecektim!..
Neşe..
Mert'in beni o şekilde gördüğünde o kadar utanmıştım ki şuan domatese dönüşmüş olacağımdan korkuyorum. Kıyafetlerimi alıp hemen banyoya girdim. Kıyafetlerimi giyip dışarı göz gezdirdim. Gitmişti. Tam bir 'Ooh' çekicektim ki kapı açıldı ve o alaylı gülüş..
-Hahah. Gitmemiştim.
-Sen beni mi izliyorsun!?
-Ne seni izlemesi be! Ben sadece seni yemeğe çağıracaktım!
-Ne bağr-
-Çocuklar akşam yemeğine.
Mert'i ittirip çıkıyordum ki kolumdan tutup beni kendine çekti. O kadar yakındı ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Sonra kulağıma eğildi ve dudağını kulağıma sürttü.
-Bana atarlı davranma küçük!
diyip o beni ittirdi.
-Sen varya..Neyse!
diyip aşağıya indim. Hemen kaynanamın yanına geçtim. Ve yemeğe başladık. bence bu kadar sessizlik yeterdi. Dedim ki Mert sessizliği bozdu.
-Anne ben çıkıyorum.
Canım kaynanam bana eğilip;
-Nereye diye sormıyacak mısın?
-Mert nereye gidiyorsun?
-Sanane be bücür!
-Sen bana nasıl bağrırsın lan! Düzgünce soruyorum gerizekalı!
- Lan bi..Git!
-İyi. Tamam! Nereye istiyorsan gidebilirsin!
-Sana soran olmadı ki zaten!
diyip kapıyı sertçe kapattı. Sayi bu geldiğimde de gidiyordu? Gitmemiş miydi?
**********
Geceliğimi giydim ve Güneş'i aradım.
-Kanka?
-Lan Neşe! Sabahtan beri seni arıyorum salak kızçem! Nerdesin sen!?
-Gü-Güneş -hıçkırık- be-ben -hıçkırıl- evlendim.
diyip ağlamaya başladım. Güneş öyle bir bağırdı ki kulağım patladı.
-Ne! Lan ağlama nerde kalıyorsun geliyo- Gelemiyorum kanka.Annem beni öldürcekmiş gibi bakıyor da.
diyip güldü.
-Kanka yarın okulda görüşsek?
-Yarın bana herşeyi anlatıyorsun. Öptüm kit-bye. diyip yüzüme kapattı. Bende biraz telefonla oyalandıktan sonra yatağıma yattım.
4 saat sonra..
Bir anda kalktım çünkü susamıştım yani başka çaresi yok. Kaybolmam inşallah diyerek aşağıya indim. Bir bardağa su doldurduktan sonra bir bardak daha doldurdum. Odama çıkarken Mert'in odasından sesler geliyordu. Merakıma yenik düşemeyip odanın kapısından baktım. O gördüğüm görüntü karşısında elimdeki bardak yere düştü ve kırıldı. O sesle evdeki herkes uyandı. Mert yanıma geldi.-Neşe ben özü-
Yüzüne tokatı yapıştırdım. Gözlerimdeki küçük damlalar artık bir göz yaşına dönüşmüştü. Artık hıçkırıklarla ağlıyordum. Bari sevmiyosan evleneceğim günden önce yapmasaydın be. Tabi bu düşüncelerimi dışarı söyledim.
-Ya sevmiyosan -hıçkırık- bari -hıçkırık- evleneveğimiz günden önce -hıçkırık- yapmasaydın -hıçkırık-. Nolacaktı laan! -hıçkırık-
-Ya Neşe özür dilerim açıklayabilirim..
-Neyi -hıçkırık- açıklayacaksın ki sonuçta zorla evlendiriliyoruz -hıçkırık- bana niye hesap -hıçkırık- veriyorsun -hıçkırık- ki!?
Bu söylediklerim bir fısıltı olarak çıkmıştı. Ben odaya girdikten sonra annesi ve babasından da tokatı yemişti. O kızın çığlıklarını duydum bir ara. Ben yattıktan 20 dakika sonra yanımda ağırlık hissettim oraya dönünce Mert'in yanıma yattığını gördüm. Ona dönüp iyice bir inceledim yüzünü. Üstü leş gibi sigara ve alkol kokuyordu. Yanıma iyice sokulup belimi kavradığı gibi kendine çekti. Sözleri ağzından zor çıkıyordu.
-Neşe ben gerçekten özür dilerim.
-Sana tek birşey diyeceğim. Sen,kalp etten diye kırılmaz mı sandın?
Söylediğim şey karşısında şaşırmış olacakki hiç birşey söyleyemedi. Sadece tek söylediği şey "Uyuyalım." oldu. Hayır yanımda uyumayacaktı. Ben ondan hala nefret ediyordum.
-Mert?
-Mert!
-Efendim Neşe?
sesi o kadar uykulu çıkmıştı ki. Ama olmaz. Olamaz!
-Mert kendi odana git.
-Hayır. Burada uyumak istiyorum.
-Mert-sana-odana-git-dedim! Seni sevmiyorum anlamıyor musun? Bu sadece zorlaki bir evlilik.
-Kalkıyorum be zorlama tamam. Sadece..Neyse boşversene.
Nediyecekti ki?
**********
Yeğbeğ ile karşınızdayım. Ve arkadaşlar lütfen kızmayın. 2 tane daha yeğbeğ yazmam lazım. Ve bu arda hikayemi arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın :)
Öpüldünüz :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kocam
Aléatoire"Seni sevmiyorum anla artık ! " Hıçkırıklarımın arasından anca bunları söyleyebilmiştim. Aniden benim yüzümü tuttu ve "Hayır,beni seviyorsun baş belası."