Gediz.
Cuma günüydü bu gün. Okul tatile gireceği için nedense bi mutsuzluk hakimdi içimde. Derslerle kafayı bozmamı saymazsak ne üzüyordu ki beni?
Poyraz, "Oğlum şu Defne'ye çok yüz veriyorsun." Dediğinde anlamaz gözlerle baktım. "Ne alaka kardeşim. Ne yapmışım da çok yüz veriyorum?" Diye sordum.
"Kardeşim soru sorucam ayağına yanına yaklaşıyor, sende anlatmaya pek heveslisin. Gören de aşık sanacak." Dedi.
Ondan bir yıl önce bir süre hoşlanmıştım. Ama en fazla bir iki ay sürmüştü. Sonra bunun gereksiz olduğunu anlamıştım çünkü kendisi sadece gönül eğlendiren bir kızdı.
"Saçmalama Oğlum öyle bir şey yok o arkadaşım. Hem olsa bile neden böyle bir tepki verdin." Dedim.
"Yine aynı duygulara kapılma diye dedim ya. Üzülürsün diye. Seni düşündüğümden." Dedi.
"Anladım kardeşim." Dedim ve okulun bahçesine göz gezdirdim. Bu günlerde adlandıramadığım bi duygu vardı içimde. Düşünmemeye çalışıyordum, ama hep aklıma o geliyordu.
Bu gün matematik sınavı olmuştuk. En sevdiğim ders olduğu için çok az zorlanmıştım. Dikkatimi dağıtan bir kaç şey olmasaydı büyük ihtimalle sınav daha rahat geçerdi.
Dikkatimi dağıtan oydu. Onu hep arkadaşım olarak görmüştüm ama şu bir kaç haftadır daha çok kafamı meşgul ediyordu. Beni arkadaşı olarak gördüğüne emindim, herkes arkadaşının yanında mutlu olur güler ve gülümserdi.
Ama tek sorun benim arkadaşımı gördüğüm zaman kalbimin ritminin değişmesiydi. Çok yabancı olduğum birşeydi hastalığım olduğunu bile düşündürtmüştü. Onun yanındayken durmadan ona bakmak istiyordum ve hep ellerim terliyordu.
Bir de şu anonim mevzusu vardı. O kızı üzmek istemiyordum. Anladığım kadarıyla beni uzun zamandır seviyordu. Ben Sevilmeyi hakedicek bir şey yapmadığım halde böyle güzel nasıl sevebiliyor diye düşünmüyor değildim.
Onunla konuşması çok hoştu ama onun gibi değil de daha çok arkadaşçaydı benim duygularım.
Son derse gireceğimizin haberini veren zil çaldığında Poyraz ile beraber okula doğru yol almıştık.
Önümden hızlı hızlı koşarak merdivenleri çıkan kız kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu. Yanındaki arkadaşı ona bağırarak biraz yavaş gitmesini söylemişti. Gerçi neden yavaş değildi ki, onu daha çok görürdüm.
Sınıfa girdiğimde gözlerim ilk onu buldu. Kalbimin hızlanmasıyla beraber ona gülümsedim. Aynı şekilde bana karşılık verdi. Sırama geçtiğimde sınıfa çoğu kişi gelmişti. Çalan öğretmenler zili ile beraber matematik hocası da sınıfa girdi ve ders başladı.
Ona bakmakla asık suratını gördüm. Sınavı kötü mü geçmişti yoksa? Hocanın gelmesine mi sevinmemişti acaba? Onu izlemek çok güzeldi. Huzur vericiydi. İki gün onu göremiycek olmam ne kötüydü. Bu duyguyu red etsemde içten içe beni ele geçiriyordu. Umarım bu böyle devam etmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duru Aşk
ChickLitBerrak, ismi gibi saf kalpli bi kız. Kırılmıyacak gibi sert gözüken ama içi camlarda dolu bi kız. En çok aşık bi kız, adı gibi saf seven bi kız. Gediz, tüm kötülere rağmen iyi seven bi erkek.Tüm kalp kıranlara rağmen, kırmaktan korkan bi erkek. Sevg...