16 - Sarılan Yaralar

22 5 22
                                    

Okuldaydım. Hava fazlasıyla yağmurluydu. Daha okul yeni açılmıştı bu yüzden sınıfta kimse yoktu. Biraz kafa dinlemek için muhteşem bir ortamdı. Açtığım müzik kafamı dinginleştiriyoru. Kapıdan görünen kişi ile kalbim hızlandı. Okul önlüğünün altına siyah kot pantolon giymiş siyah montuyla karşımda sırılsıklam duran bi Gediz vardı.

"Günaydın güzelim." Dedi ve sırasına çantasını koydu. Montunu çıkardı ve sıranın arkasına astı. "Günaydın canım." Dediğimde sıramın yan tarafına oturmuştu."Bu gün de çok güzel olmuşsun." Dedi hayran hayran bakarak. "Her zamanki halim Gediz. Hem boşver güzel miyim değil miyim. Bu hal ne ıslanmışsın." Dedim saçlarına barken ıslakken daha mı yakışıklı ve çekici görünmüşlerdi ne.

"Bence senin güzelliğini uzun uzun konuşabiliriz." Dedi sözlerimi umursamaz bi halle. "Hasta olacaksın Gediz." Dedim sinirlenerek. Çantamın içinden peçeteyi çıkarttım.  Saçlarına götürdüm ve olduğu kadar suyu çektirmeye çalıştım. Ve evet, beni izliyordu. Uzun boyuna yetişmek için biraz fazla yaklaşmıştım. Ela gözleri çok güzeldi, kahverengi ile yeşil bir arada mükemmel bir uyumla kaynaşmıştı. Saçları yumuşacıktı, hep merak ederdim nasıl bi histir dokunması diye. Kumral tutamları sudan yeterince arındırdığına emin olduktan sonra peçeteyi saçlarından çektim.

"Sanırım her gün yağmur yağması için dua edeceğim." Dedi sırıtarak. "Neden, her gün hasta gez diye mi?" Diye sordum sinirle. "Hayır her gün saçlarıma ellerin deysin diye." Dediğinde kalbim teklemişti. "Allah'ım Gediz ya." Dedim utanarak. "Berrak sevgilim olur musun?" Diye sordu birden hiç beklemediğim bir anda gözleri parlarken . Baktım kaldım ve sözleri tekrar idrak ettim, Berrak bendim değil mi? Evet bendim. "Olurum, her şeyin olurum Gediz." Dedim en sonunda mutlulukla.

Gözlerine baktım, ve içimden bir ses o an sarıl dedi. Kollarımı hiç tereddüt etmeden ona sardım. Elleri sırtımı ve belimi bulduğunda dünyaları verseler o ağnı değişmeyeceğime emindim. "Zaten herşeyimdin, artık sevgilimsin. Sevgimin en çok olduğu tek insansın, kalbimin en derinindesin, ilk ve son aşkımsın Berrak. Seni çok seviyorum." Dedi beni benden alarak. Gedizin kokusu çok güzeldi, dünyanın en güzel çiçeğinin kokusundan bile daha güzeldi. Sessizce derin derin içime çektim bu eşsiz kokuyu.

"Şimdi sen benim sevgilimsin değil mi?" Dedim anın büyüsüne inanamıyarak. "Evet sevgilinim..." Dedi beni onaylanarak. Geri çekildi ve ellerimi tuttu narince. Elleri sıcacıktı, sıcaklığı kalbimi ısıttı. "Sen benim sevgilimsin ve ben bu elleri bir daha asla bırakmayacağım. Sen benim sevgilimsin ve bu kalbimin hissettiği en güzel duygu. Sen benim sevgilimsin ve bu bir şiirle anlatılamayacak, bir şarkıyla söylenemiyecek kadar güzel bir şey.
Sen benim sevgilimsin Berrak." Dedi mavilerime bakarak. Elini okşadım tüm bu sözlerin karşısında, sözlerinin üzerimde büyülü bi etkisi vardı.

Gözlerimden anlamalıydı aşkımı iki yıldır onun için atan kalbimi hiç bir gizliliği olmadan şimdi görmeliydi.
Bedenim ona çekiliyordu,alnı alnıma değdiğinde gözlerim kapandı. Nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Ellerim boynuna gitti ordan ise ensesine, elim ensesindeki saçlarındayken belimden kendine çekti bedenimi. Dudakları naifçe dudaklarıma değdiğinde karnımın içindeki kelebekler dans ediyordu. Eli yüzümü bulduğunda biraz geri çekildi ve gözlerime baktı. Tepkimi görmek istiyormuş gibiydi.

Gülümsedim onu kendime çektim ve dudaklarını bu kez ben öptüm. Öpüşüme karşılık verdi. Daha önce kimseye öpüşmemiştim ama dudaklarım yıllardır sadece onu öpmek işitiyordu zaten bu yüzden hiç zorlanmıyordum. Nefessiz kalana kadar dudaklarımız ayrılmadı. Geri çekildiğinde ikimiz de soluk alıp veriyorduk. "Bunu hep yapmak istemiştim." Dedim gülümseyerek. Hınzır bir ifade belirdi dudaklarında, "Hep yaparız güzelim, yeter ki sen iste." Dedi son kez dudaklarımı öperek. İçimde dolup taşan bu mutluluk insanı delirtebilirdi. Mutluluktan delirebilirdim.

Duru AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin