6 - Sır

43 7 4
                                    

Berrak.

Matematik sınavı vardı bu gün. Cuma günüydü, bu yüzden iki gün Gediz'i göremiycektim. Okula gelmiş sırada oturup öğrenciler gelene kadar kitap okuyordum. Başka biri olsa sınava çalışırdı, ama kitap okumak daha güzeldi. Hem dün akşam bayağı bir çalışmıştım, bilgileri karıştırmaya gerek yoktu.

Gedizle dün akşam az konuşmuştuk. Ondan önceki gün daha çoktu, derskolik bir sevdiğim vardı. Olsun olsun ben bu kadarına da razıydım.
"Kızılım sen niye hep tek başına kitap okuyorsun?" Diye sordu önümdeki sıraya oturan ikizim. "Tek başıma değilim ki." Dedim gülerek.

"Kim var başka Allah aşkına. Kitap karakterleri deme bana." Dedi gülümseyerek. "Evet aynen öyle. Kitap karakterleri var." Dedim. Bu çocuk kitap okumadan nasıl sözelci olmuştu hala anlamış değilim.

"Kızıl bazen şizofren olduğunu düşünüyorum. Nolursun yanılt beni." Dedi. "Değilim merak etme. Sen yetersin bize." Dedim gülerek.

"Ayıp oluyor ama." Dedi yalandan suratını asıp. Kapıda içeriye giren Nevin "Günaydın." Dedi sonunu uzatarak. "Günaydın Nevom." Dedim. Baran'ın oturduğu sıraya çantasını koyup benim yanımdaki sıranın masasına oturup, "Bana günaydın yok mu psikopat?" Diye sordu ikizime.

"Günaydın sana da." Dedi Baran. "Berrak çalıştın mı sınava ya. Ben çalışamadım." Dedi Nevin yakınarak. "He ne oldu yine?" Diye sordum. "Ben tam çalışmaya başlayacaktım. Oturdum masama çalışıyım diye notlarımı çıkardım. Sonra çok esnediğimi hatırlıyorum. Bir baktım sabah olmuş, uyuyakalmışım." Diye anlattı. Ben kahkahalara boğuldum, Baran da benim gibi gülmekten kendini alamıyordu.

"E kanka sen nasıl başarıyorsun bunu. İnsan yanına bir kahve falan alır öyle çalışır. İlahi Nevin, ne yapacaksın şimdi?" Diye sordum.

"Valla billa bilmiyorum ya." Dedi yine yakınma moduna girerek. "Ben olsam şimdi iki kopya çıtlatırdım sana ama. Şansına küs." Dedi Baran gülerek.

"Baran bi git ya. Berrak sen kopya verirsin deme." Diye sordu canım arkadaşım.

"Ne demek, zaten ben boşuna biricik sevdiceğimle konuşmak yerine hayvan gibi sınava çalıştım. Ne olucak veriyim kopya." Dedim sitemle.

"A süper o zaman. Aslan Berrak kaplan Berrak be!" Dedi sevinerek. Ne mal arkadaşım vardı.

"Avcunu yalarsın Nevincim. Ben boşuna mı çalıştım. Ne bok yiyeceğini sen düşün, beni ilgilendirmez. Üniversite sınavında ben olmayacağım, o zaman da mı uyuyakaldım diyeceksin?" Dedim, vur dedim kendime öldürdüm sanırım kızı.

"Öyle olsun Berrak." Dedi ve Baran'a çekil işareti yaptı. Baran kalkınca yerine geçti. Ay ben fazla dedim sanki. Hay dilimi eşsek arısı soksaydı emi. Of Berrak of bi duracağın yeri de bil be kızım ya.

"Ya Nevom, veririm ben sana ya. Tamam hadi özür dilerim." Dedim. Omuzlarını indirip kaldırdığında baya triplendiğini anladım. İyi bok yemiştim oftu, hemde çok oftu.

Suratım asık bir şekilde sınavı hocama verip sırama geri döndüm. O kadar açmıştım kağıdı ama Nuh diyo peygamber demiyordu canım arkadaşım. Bakmamıştı kağıda da.

Çalan zil ile beraber ayağa kalkan Nevin sınıftan ilk olarak çıkmıştı. Arkasında uçarcasına koştuktan sonra tuvalete girerken yakalamıştım. Cidden ağlıyor muydu.

Kolunu tuttuğumda ağlamadığını görünce içim rahatladı. "Nevom küs müyüz halen?" Diye sorduğumda güldü. "Ben sana dargın kalabiliyor muyum? Affettim bile." Dedi şen şakrak bi edayla. Güldüm bende, "Bi an ağlıyorsun sandım ödüm koptu lan." Dedim.

"O kadar da değil be. İki kopya için ağlar mıyım? Ben seninkinden baktım, matematik birincisi Gediz bey ful çeker kesin. İki üç de salladım anlaşılmasın diye. Oh mis." Dedi gülerek. Maşallah canım arkadaşım ben onu üzüldü sanarken neler neler yapmış. Helal olsun ordan oraya nasıl görüyorsa.

"Helal olsun Nevin. Başka bir şey demiyorum." Dedim. "Ne sandın." Dedi sonunu uzatarak. Az deli değildi canım arkadaşım.

Nevin saçını iki kere bozup tekrardan yaptıktan sonra tuvaletten çıkabilmiştik. Bahçede kol kola geziyorduk bir kere daha aynı köşeden konuşarak dönerken Defne cadısı yanımıza geldi. "Berrakcım o küçük sırrını maalesef biliyorum." Dedi pis pis sırıtarak. Ne diyordu yine bu yelloz diye sorgularken aklıma Gediz geldi. O değildi deme. Olmasındı.

"Bundan sonra ulu orta sırlarını konuşmamayı öğrenirsin umarım." Dedi en yapmacık gülümsemesi ile. "Yoldurma saçını başını çıkar ağızındaki baklayı." Dedi zaten benden ayrı sinir olan arkadaşım.

"Ayh ne sabırsız insanlarsınız
Azıcık eğlenecektim." Dedi Defne sahte üzüntüsüyle.

"Gediz'in senin gibi bir kül kedisinin onu sevdiğini öğrenmesini istemiyorsan benim kompozisyon ödevimi yapman gerekiyor canısı." Dedi mistik  harley quinn bakışını atarken.

"Sıkıyorsa söyle, okul çıkışı eline veriyim o pis saçlarını." Diye tehditimi savurduğumda zaten blöf yapıyordum. "Sen bilirsin." Dedi  saçlarını teker teker yolup  makyaj fırçası yapmak istediğim kız.

Önden ilerleyerek bizim sınıfa doğru koştuğunda zil çalıyordu. Gediz neredeydi bende bilmiyorum merdivenlerden hızlı hızlı çıkarken Nevin, yavaş ol düşüceksin, diye bağırmıştı ama dinlememiştim.

Sınıfa vardığında Gediz'i bulamayınca durdu ve etrafına baktı. Kolundan tutup yanıma doğru çektim. "Eğer onu sevdiğimi Gediz'e söyleyecek olursan yediğin bütün bokları yaymaktan ve seni okulun diline düşürmekten çekinmem..." Ne yapabilirsin ki der gibi baktı. Beni fazla hafife alıyordu.

"Hani onunla mı takılcam diyip diğer gününe çıktığın Serhat. İster misin bütün okul konuşsun." Nevin'nin dedikodu takıntısı sayesinde öğrendiğim bilgileri bu yelloza karşı koz olarak kullanmaktan çekinmeyecektim. Kolunu sert bi şekilde elimden çekti.
"Hiç kimseye bir şey demeyeceksin." Dedi ve sınıfına doğru hızlı aynı zamanda öfkeli bir şekilde ilerledi.

Sınıfa adımımı attım ve sırama doğru yürüdüm. Oturduğum sırada Gediz sınıfa girmişti. Görmemle kalbimin hızlanması ve ona gülümsemem aynı anda gelişmişti.

Benim gülümsememi gördükten sonra bana benim gibi olmadığından emin olduğum arkadaşça olan gülümsemesini verdi. Düşünceler aklımı esir alınca yuzum düştü, ne güzel olurdu benim ona gülümsediğim gibi bana gülseydi. Hocanın yakında geleceğini belli eden öğretmenler zili çaldığında defteri ve kitabımı çıkartıyordum.

Duru AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin