Wherever You Are (An Ashley Benson Fanfiction)

BAR

Telefonu açıp not yerine girdim ve Arda'nın yazdığı notu açtım. Dedikleri gerçek olamazdı. 3 ihtimal vardı. 1-Saçmalıyordu, 2-Telefonun düzeltmeleri yüzünden yanlış yazmıştı, 3-Bana şaka yapıyordu.

***

Günlerden Cuma. Bugün karne alacağız. Artık ne işimize yarayacaksa.Gördüğüm şeyin rüya olması nedeniyle kendime sevgi dolu sözler söylüyordum. Kimi kandırıyorum ben? Resmen sövüyorum kendime. Oysaki ne kadar da güzel bir rüyaydı? Ben hâlâ notun ve dünki eğlencenin etkisindeyim herhalde. Çünkü hâlâ esniyorum ve hâlâ notun ne anlama geldiğini düşünüyorum.

Dün:

Notunda şöyle yazıyordu."Deniz'in amacını tam olarak çözemedim ama sanırım seninle (yine çözemediğim) bi konuda konuşmak istiyor. Ama bunu bildiğini ona hissettirme. Ayrıca sana bakışları hiç iyi değil. Sevgilisinden de yeni ayrıldı. Kendisini başkasının kollarına atmaya çalışıyor olabilir. Eğer 'Bu çocuk ne istiyor?' diye soruyorsan. Seni istiyor. Kendine dikkat et kardeşlerin en güzeli."

Deniz beni istiyor olamazdı çünkü ben onu zerre kadar istemiyordum. Neyse ben böyle saçma bi konuyu kafaya takacak bi kız değilim. Bu yüzden telefonu kapatıp. Çocukların yanına gittim. "N'oldu?" dedi Esmeralda, "Sevgilin mi aramış?"

Sevgilim olmadığını bildiği hâlde neden bana gıcıklık yapıyordu ki bu kız? "Sevgilim olmadığını sen de biliyorsun Esme."dedim sadece. Deniz'e baktığımda gülümsüyordu. "N'oldu? Çok mu sevindin sevgilimin olmamasına?" dememe karşılık. "Sana gülmüyorum. Sevgilimin bana yaptığı davetin ne kadar eğlenceli olacağını bildiğim için gülüyorum."

Ayyy. Tipe gel ya. Edebiyat da dahil geri kalan tüm derslerden kaçtık. Eve gittiğimde hâlâ yorgun olmadığımı farkettim. Hatta canım eğlenmek istiyordu. Düşündüm, düşündüm, düşündüm... Ne yapmam gerektiğini bimiyordum. Mert'i aradım. Eğlenceli şeyler hep ondan çıkardı zaten.

-Alo, Mert n'aber kanka.

-İyi kanka senden n'aber?

-Pek iyi olduğum söylenemez.

-Niye yaw?

-Eğlenmek istiyorum ama fikir bulamadım ve sana söylemem gerektiğini düşündüm.

-Hmmmm, dedi. Bunu yaparken elini saçlarından geçirdiğinden emindim.

-Yapabileceğimiz bir şey var aslında ama bunu kabul eder misin bilmiyorum.

***

Önümde duran bardaktan bir yudum daha aldım. İyice midem bulanmaya ve başım dönmeye başlamıştı. Ama bu eğlenceyi bırakıp gitmek istemiyordum. Arkamda dans eden insanlar ve önümde de yeni bir şeyler isteyecek miyim diye gözümün içine bakan bir barmen duruyordu.

Elimdeki şişeyi sağımda oturan Aslı'ya uzattım. "Ben dans etçem. Geliyon mu?" Bana iPad görmüş masum köylü çocuk gibi baktı. "Saol aşkısı ben almiyim."dedi. Ona 'sen bilirsin' gibisinden omuz hareketleri yapıp diğer dans edenlerin yanına gittim. Dans etmek beni rahatlatıyordu. Karşıma Mert sarhoş bir şekilde çıkınca sırıttım. Lanet olsun adamım. Sarhoş olmak bu çocuğa hiç yakışmıyor. Kime yakışır ki zaten? Neyse ki ben sarhoş değildim. Sadece biraz kokteyl içmiştim ve o da yorgun olduğum için başımı ağrıtıp, midemi bulandırmıştı.

-Çok içtin be kanka.

-Ne çok içmesinde bahsediyorsun ıssız Ada!

-Kanka yürüyemiyorsun resmen gel evine götüreyim seni.

Ne kadar içinden 'Hayır' demek geçse de itiraz etmedi ve onu eve bırakmama izin verdi. Tabii ki de onu ben bırakmadım. Babamın şoförlerinden birisini çağırdım. Babam oldukça zengindi ve ben de bundan faydalanmasını biliyordum. Şoföre Mert'in adresini söyledikten sonra tekrar içeri geçtim. Tekrar dans ettikten sonra Aslı'nın yanına gittim.

-Eve dönelim sevdiceğim.

-Tamam Ada, tamam. Yine çok içtin anlaşılan.

-İçki falan içmedim ben saçmalama please.

-Belli belli.

***

Sonunda eve geldiğimizde yatağa resmen atladım. Aslı, Doğa ve ben aynı evde kalıyorduk. Ne hikmetse ailelerimizi ikna etmiştik. Gözlerimi kapatınca bir anda rüya görmeye başladım. Her şey çok güzeldi. Uyandığımda kendime rüya olduğu için sövecektim ama umrumda değildi. Rüyanın tadını çıkartmaya devam ettim...

***

Arkadaşlar iyi veya kötü yorumlarınızı bekliyorum.

Multimedia: Soldaki Aslı

Sağdaki Ada