Bölüm 9 : Zaferin Doğuşu

78 19 2
                                    

  Büyük acılar içindeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


  Büyük acılar içindeydim. Jessica ve sevgilisinin çığlıkları kulaklarımı çınlatıyordu. Jessica bana "Maisie! Beni duyuyor musun?" diye soruyordu. Cevap vermek istedim ama kılımı bile kıpırdatmıyordum. Gözlerimi açmaya çalıştıkça üzerine bir fil oturmuşcasına ağırlaşıyordu. Jessicanın sesi bir süre sonra kesildi. Artık hiçbir ses duyamıyordum. Adeta boşluğun içinde yüzüyordum. Hissizleşmiştim. Ama ruhum geziyordu. Ülkeler geziyor kasabalardan geçiyordum. Yanlarından geçerken insanların bazısının içinden geçtiğimden ruhumla gezdiğimi düşündüm. Etrafa baktığımda bayraktan anladığım üzere şuan Rusyadaydım. Ama çok hızlı ileriyordum ve bir sınır kapısından geçtim. Gürcistan'a giriyordum. Orada da çok hızlıydım. Nasıl böyle bir şey yaşıyor olabilirim aklım almıyordu ama hâlâ geziyordum. Daha sonra Türkiyeye geldim. Hâlâ durmamıştım sürekli gidiyordum. Yunanistan, Arnavutluk derken bir denize girmiştim. Denizde gitmem baya uzun sürmüştü ama garip bir şekilde yorulmuyordum. En son bir ülkeye girdim ama henüz bayrak görmediğim için nerede olduğumu anlayamadım. Burada baya yavaşlamıştım. Ülkenin merkezine girince anladım: burası İtalyaydı. Ara sokaklardan geçmeye başladım, yolda bayılmış bir kız vardı. Etrafında büyük bir kalabalık toplanmıştı. Kız benim kendi bedenimdeki suratıma benziyordu. Kıza gitgide yaklaşmıştım. Kızın bedenine giriyordum, o an bu kızın bedeninde uyanacağımı anladım.

Kafam çok ağrıyordu. Gözlerim yavaş yavaş açılıyordu. Etrafa baktım ve evet o kızın bedenindeydim. Hemen bir kadın bana su uzattı:
"İyi misiniz? Çok kötü düştünüz."
Olaya hemen adapte olmam gerektiğini düşündüm.
"E-evet sağolun iyiyim."
Ayağa kalkmaya yeltendim ve yalpalayarak yere düştüm. Bir adam, tahminimce şuan bedeninde olduğum kişinin bir yakını, beni kucağına aldı ve hastaneye götürdü. Yolda bana:
"Kızım beni çok korkuttun! Boynun kanıyordu uzun süre baygın kaldın. Şuan iyi misin?" dedi.
Konuşmasından anladım ki bu adam bedeninde olduğum kişinin babasıydı.
"İyiyim baba merak etme."
Yine de beni hastaneye götürdü ve serum bağlattı. Yanımdaki adamdan meyve suyu istedim. O meyve suyu almaya gidince oda boşaldı. Hemen ayağa kalktım ve belgelere baktım. Bu kızın adı Victoria idi. Bu ismi sevmiştim. Raporda yolda bir araba çarpmak üzereyken koştuğum ve kaldırıma takılıp kafamı vurduğum yazıyordu. Cidden kız ölümden dönmüştü. Ayak sesleri duyunca geri yatağıma uzandım. Gerçek kızına meyve suyu aldığını sanan zavallı adam gelmişti. Meyve suyunu içtim ama çok düşünceliydim.
"Kızım iyi misin? Çok dalgınsın."
"İyiyim baba. Kafamı vurduğum için bazı anılarım yarım yamalak aklıma geliyor."
Adam korku ile ayağa kalktı. Hemen odaya birsürü doktor getirdi. Bana test yapmaya başladılar ama bir sonuç bulamadılar.
"Kızınız dediği gibi kafasını vurduğu için geçici anı bulanıklığı yaşıyor olabilir. Endişelenecek bir durum göremedik."
Halbuki ben bu bedenin sahibi hakkında hiçbir şey bilmediğim için bu yalana sığınmıştım. Umarım yakalanmam.

Ertesi gün hastaneden taburcu oldum. Eve gidiyorduk, ve ben evdeki insanların benim ile bağlantısı ne bilmiyordum. Bir süre sonra eve vardığımızda bir kadın kapıyı açtı ve bana sarıldı :
"Ah kızım! O kadar korktum ki! İyisin değil mi? Kardeşlerini yalnız bırakamadığımdam yanına gelemedim."
Bu kişi annem olmalıydı. Başımla onayladım :
"Evet anne iyiyim. Sadece başım ağrıyor."
Kadın beni hemen içeriye aldı ve önceden hazırladığı yatağa beni yatırdı.
"Şimdi rahat rahat dinlen. Kardeşlerini odaya bir süre sokmayacağım rahat edersin."
Odada yalnızdım. Bu oda bir hayli güzeldi, tasarlayan zevk sahibi biriydi. Ayağa kalktım ve aynadan kendime baktım. Bu bedenin sahibi cidden güzeldi. Bu çok hoşuma gitmişti. Odayı incelemeye koyuldum.

Kenarda duran bir masa fark ettim. Üzerinde tozlu bir kitap vardı. Kapağını açtığımda bunun bir günlük olduğunu fark ettim. Hemen okumaya başladım.

27 Şubat 2018,

Sevgili günlüğüm,

Bugün yeni okulumda bir kız ile tanıştım. Adı Ruby. Kız cıvıl cıvıl ve iyi birine benziyor.
Fakat onda garip olan şey, yüzünün İtalya Prensesi Sonia'ya benzemesi. Adeta onun kopyası. Bunu ona sordum fakat beni tersledi. Sanırım bunun üzerine fazla gitmemeliyim.

Bu sayfa dikkatimi çekmişti. Bu Ruby kimdi bulmam lazımdı.

21 Mart 2022

Sevgili günlüğüm,

Bugün çok garip bir rüya ile uyandım. Rüyamda herkes bana "Vanessa" diye sesleniyordu. Daha sonra bir karartı geldi ve beni boğdu. Uyandığımda ten rengim koyuydu. Bu sefer de bir çadırdaydım. Tam bu garip rüyayı çözerken annem beni uyandırdı. Ah ne kötü şans ama!

Okuduğum şey karşısında şok olmuştum. Victoria rüyasında benim yaşadıklarımı görmüştü. Bu nasıl olabilirdi?

Ben tam düşünürken odaya biri daldı.
"Ablaaaa! Hadi lego oyanayalımmm!"
Bu küçük bir erkek çocuğuydu. Tahminimce Victorianın kardeşi.
"Ablan şuan yorgun. Hem sen ne yapıyorsun bakalım bu odada? Sana girme demedim mi?"
Annem çocuğu kucağına aldı ve gitti. Daha sonra geri döndü ve:
"Kızım uyumamışsın? Bir şey mi oldu? Yoksa küçüklüğündeki gibi yalnız uyumaktan mı korktun?"
O an ne diyeceğimi bilemedim ve hemen "Evet" dedim. Ve kadın beni uyutana kadar başımda bekledi.

Ruhsuz İntikam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin