ㅤㅤㅤㅤ

272 17 17
                                    

regulus bitmişti.

anlamalıydı, görmeliydi.

bütün bunların olabileceğine inanamıyordu. hayatının bu kadar kısa süreceğini nereden bilebilirdi ki? o kahin değildi.

gitti, dedi. belki on belki yüzlerce kez tekrarladı. gitmişti işte, o da gitmişti. ne zaman mutlu olduğunu sansa kader ona yüz çeviriyordu. tanrı aşkına regulus mutlu olmayı haketmiyor muydu? sıradan bir hayat için nelerini vermezdi.

önce sirius gitmişti, sonra gidenlerin arkası kesilmemişti. estela...

içinde bulunduğu duruma küfretti. şimdi insanlar dışarıda tanımadığı bir insanın yani onun anma törenini yaparken o aynı yerdeydi. onu tanıdığı yerde. insanların içine karışamayacak kadar kötü durumdaydı.

güldü. defalarca kez deli gibi güldü. ona kendisini böyle bıraktığı için kızmak istiyordu. çok bencilce diye düşündü.

o benim her kararımda yanımda olmasa bile arkamdaydı, şimdi ona kızmam bencillik olur.

black varisinin düştüğü kuyu çok derindi, çabalasa bile çıkabileceğeni sanmıyordu. tabii çabalayacak dermanı kendisinde bulabilir miydi orası ayrıydı.

konuşmalarının ertesi gününde böyle bir sabaha uyanacağını bilseydi gözünü açmamak için diretirdi. dumbledore kürsüye çıkıp konuştuğunda zaman onun için durmuştu. komik bir deyim diye düşündü; zamanın durması ona komik geliyordu. yaşamadan bilemeyeceği bir şeydi ve o yaşamıştı.

bazıları için zaman; öpüşürken duruyordu, bazıları için göz göze gelince. onun zamanı, estela gidince durmuştu.

dumbledore'un kürsüde dediklerinden anladığı tek bir şey vardı; kız o gece bir yıldız olmuştu. 

ilk başta herkes birbirine baktı, kimse söylenilen ismi daha önce duymadığına emindi. regulus ilkin kendini şanslı hissetti, kızı tanıyan tek kişi oydu.

sonra dünyası tam anlamıyla başına yıkıldı.

"ölünce yıldız olmak isterdim."  büyük salondan kendini nasıl attığına dair tek bir fikri yoktu. dumbledore "onu görebilirsiniz." demişti, o çıkmadan.

yapamazdı. onun donuk bedenini görmek istemedi, aklında ki anıları o bedenle kirletmek istemedi. hayatta olduğu şekli ile kalsın istiyordu hafızasında.

daha şimdiden özlemişti. kızın gülüşü gözlerinin önünden bir an ayrılmıyordu.

regulus göz yaşı dökmek istedi, hunharcasına ağlamak ve yıkmak istedi. ama yapmadı, estela onun mutlu olması gerektiğini söylememiş miydi? kendisinin üzüldüğü her an, estela'nın da üzüleceğine inandığından kılını kıpırdatman öylece durdu. ta ki barty sonunda gelip onu bulduğu ana kadar.

barty'in havada duran elini kavrayıp kendini kaldırdığında bugün şaşıracağı ikinci bir şey oldu. barty, ona sarıldı. tanrım regulus bu kadar mı kötüydü!

ikisi birlikte şatoya doğru yürürken arkasını dönüp bir daha asla gelmeyeceği yere baktı. "artık bir yıldızsın, benim yanımdasın." diye fısıldadı.

sondu bu, gerçek son.

SSICK, regulus black.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin