16.Bölüm

12 5 0
                                        

🥰🥰🥰Merhabalar bugün yeni bir bölümle karşınızdayım inşallah beğenirsiniz iyi okumalar...
🥰🥰🥰

Sabah kalktığımda banyoya gidip eli yüzümü yıkadım. Duşumu alıp mutfağa gittim. Su içmek için ben gitiğimde halamda oradaydı. Bize kahvaltı hazırlıyordu bende halama bakıp günaydın dedim oda bana dönüp "günaydın "dedikten sonra su  doldurup içtim. Karanda gelip yanıma oturdu. " Bugün beraber dışarıya çıkıp gezelim hem senin okuluna da gidip bakarız." Bende olur dedikten sonra kahvaltıya oturup hep beraber kahvaltı yaptık. Ailece kahvaltı yapmak çok güzeldi. Hem muhabbet etmek hem kalabalık olmak bir insan için herşeydi. Karan bana dönerek  " sana ailecek bir sürprizimiz var  beğenirmisin bilmiyoruz ama kahvaltıdan sonra hep beraber evin  kapısının önüne çıkıp sürprizine bakalım." Bende şaşırmıştım  ne aldıklarını merak ediyordum bu yüzden hızlıca kahvaltımı yaptım. Diğerleride benim hızlı ediğimi görünce halam bana dönerek  " yavaş ye boğulucaksın." Dediğinde biraz utandım. Sonra karan bana dönerek " hadi gidelim  yoksa meraktan kendini boğacaksın." Bende gülümsedim  sonra da karanın arkasından dışarıya doğru yürüdüm diğer aile fertleri de arkamızdan geliyordu dış kapıyı açmadan küçük kardeşim gelip gözlerimi kapatı " bu bir süpriz  sonuçta gözün açık olmaz abi " deyince tamam dedim sen nasıl istersen. O benim  küçük kardeşim olmuştu çok tatlıydı. Onun gülümsemesini gördüğümde  içim mutlulukla doluyordu çünkü çok eğlenceli ve güler yüzlüydü bu yüzden kayra benim küçük tatlı kız kardeşim olmuştu. Sonra kayra elerini gözlerimden çektiğinde şok olmuştum önümde duran bir motorsikleti gerçek olup olmadığını anlayamadım karana dönüp bu benim mi? Diye sordum oda başını sağlayarak " evet senin için aldık motorsikleti ne kadar çok sevdiğimi biliyoruz bu yüzden sana  hediye olarak aldık bu hem bizden hemde babandan bir hediye " dediğinde şaşkınlıkla yüzlerine baka kaldım. Halam benim şaşkınlığımı anlayınca bana dönüp " ömerim bugün senin doğum günün olduğunu söylemişti sana söz verdiği için eğer birgün sözünü  tutamasa bunu benim yapmamı rica etti." Bende bunu duyunca gözümden yaşlar aktı çünkü hocamın bana verdiği sözü unutmaması ve bugün yanım da olmasada yanım da olduğunu hissettirmesi benim canımı acıtıyordu bu hediye ne kadar güzel olsada babam yanım da olmadığı için mutluluğum eksikti bu hayat boyunca hep böyle olucağını artık biliyordum bu yüzden şimdi üzülmenin sırası olmadığını da anlıyorum. Dönüp herkese  sarılıp teşekkür ettim bu benim için paha biçilemez bir hediyeydi ne desem içimdeki  mutluluğu anlatamazdım bu yüzden hepsine sarılıp teşekkür ettim. Böylece zaman geçip gitti motorsikleti kullanabilmek  için ehliyetimi aldım. Artık rahatlıkla kullanabilirim ama halam her trafiğe çıktığımda çok endişeleniyor ona ne kadar endişelenmemesini söylesem de içinin rahat etmediğini biliyorum. Bu yüzden sık sık sürmüyorum. Okularda açılmasına son 1 hafta kaldı. Okulum bizim eve uzak olduğu için halam benim için okula yakın bir ev tutu buna ne kadar gerek olmadığını söylesem de bir türlü inadından vazgeçmediği için en sonunda  kabul ettim. Zaten karanın evide oraya yakındı. Karan artık tek yaşamak istediği için evini ayırdı halamda buna itiraz ettmedi. Benim motobiskletim vardı. Onunda arabası var bu yüzden birbirimize rahatlıkla gidip gelebiliceğimiz için halamın içi  rahatı bende mutluydum daha fazla onlara yük olmak istemiyordum artık kendi başımın çaresine bakabilirim bana tutukları evi temizleyip güzelce yerleştirdik. İlk kez kendime ait bir evim oluyordu buda beni çok heyecanlandırdı. Hem mutluydum hem üzgündüm halamı tek  bırakmakla doğru birşey yapıp yapmadığımı düşünüyordum. Onlara sorun çıkarmak istemediğimden doğru karar verdiğimi  düşündüm. Artık büyüdüğüm için  kendi kararlarımı alabilirim. Böylece 1 Hafta çabucak gelip geçti karan bana okula nasıl gideceğimi defalarca göstermişti bu yüzden artık yolumu  ezberlemiştim ama tek kaldığım için kalkamamak dan korkuyordum birde okulun ilk günü olunca insan heyecanlanır bende çok heyecanlıyım ama ne olursa Olsun elimden geleni yapıp iyi yerlere gelicem çünkü hocama bir söz verdim ona layık bir evlat olacağıma şimdide okula gitme vakti geldi. Motorumun anahtarını alıp aşağıya indim evim en üst  kata olduğu  için  aşağıya doğru inmek yorucuydu sonunda inmiştim motoruma binmek için kaskımı alıp başıma takacaktım tam o sırada kulaklık takmış bir kız gördüm çok huzurlu bir şekilde gökyüzüne  bakarak yürüyordu. Gerçekten ilk kez biri benim gibi gökyüzüne  baktığını gördüm hayat ne garip bazen kendine benzeyen insanlar görmek güzel birşey ama okula geç kalacağım için kaskımı takıp okula doğru sürmeye başladım. Böylece günler geçip gitti ben okula alışmaya başladım. Okulun en üst katı çok güzeldi ama bir türlü oraya çıkamadım ders çalıştığım için sınıftan da arkadaş edinmiştim hayata buralara geldiğimi görmek beni mutlu etmişti. Hocalar benim başarımı gördükleri için beni bir üst şubeye alıcaklarını söylediler bende benim için sorun olmayacağını söyledim. Böylece 1 yıl geçip gitti. 3 ay tatili  başladı. Bende o sırada halamlarda kalmak için onların yanına gittim. Karanda benimle beraber geldi. Halam bizi görünce çok mutlu olmuştu bende halam, dayım ve kayra 'yı gördüğüme çok mutlu olmuştum. Birlikte güzel vakitler geçirdik ve halamdan hocamın mezarına gittmek istediğimi söyledim oda tamam dedi. Sonra ben sabah kalkıp hazırlandım ailecek hocamın mezarına gidecektik bu yüzden herkes   hazırdı. Ben odamdan  çıkınca  karan'nın yanına  gittim  oda eşyalarını topluyordu. Hocamın evinde 1 Hafta kalacağımız için ona göre hazırlık yaptık çünkü oralar çok güzel bunun için onları gezdirmek istedim onlarda kabul etti. Herkes  hazırlandıktan sonra karan'nın arabasına bindik onun arabası çok güzeldi hepimiz  sığabildik sonra'da yol boyunca yolu izledim çünkü orayı baya özlemiştim orada olmak hocamla olmak gibiydi bende bu yüzden hocamla olmaya gidiyordum buda beni mutlu ediyordu " bazen insan birine ihtiyaç duyar. Arkasında dağ gibi dursun diye...  İçi dolup taştığın 'da omuzunu ona yaslasın diye...
Sadece sevilmek için değil.
Bir olup tamamlanmak için."
Bu sözde  dediği gibi benide tamamlayan hocamdı. Onsuz nereye ve nasıl yaslanacağımı bilmiyorum buda beni huzursuz ediyor. Gökyüzüne baktığım 'da  içim huzurla tekrardan doluyor. Ben ve hocam  saatlerce gökyüzüne  bakardık yüce rabimizin bizim için ne güzel şeyler yaptığını düşünürdük hocam  bana hep " insanlardan güzel şey bekleme güzel şeyler Allah (C.C) dan gelir." Şuan bu gökyüzü gibi bu sözü beni hep doğru karar almam da  yardımcı oldu. Sadece bu sözü değil tabi benimle öyle güzel sohbet ederdiki ben kendimi unutur sadece onu dinlerdim o kadar ki kendimden geçerdim bu sayede hayatımda hocamın yeri banbaşkaydı. Onunla sohbet etmeyi özledim. Saatlerce yüzüne bakmayı özledim şimdi bunları düşünmemem lazım bugün hocamın yanına mutlu gittmek istiyorum şimdi üzülme'nın  sırası değil. Kafamı koltuğa yaslayıp yolu izlemeye devam ettim. Kulağıma kulaklık takıp öylece gökyüzüne baktım. Sonunda varmıştık hocamın evine karan arabayı park ettikten sonra indik kulağım 'daki kulaklığı çıkardım bir süre öylece eve baka kaldım. Bir anda tüm  hayatım filim şeridi gibi gözümün önünde akıp geçti ve yine ben buradayım ne yapacağımı bilmiyorum içim yine hüzünle doldu gözlerimde yaşlar düştü. İçimde bir yerlerde ağlayan çocuğu hissede biliyordum. Her pişmanlıklarımın nedeni bendim. Hocamın sevgisini hatırladıkça  gözlerimdeki yaşlar akıp gidiyordu. Yılar geçti ama ben hala hocamın o küçük çocuğuyum hiç birşey değişmedi. Ne kadar büyüsemde ben hala o küçük ateştim yılar geçince herşey unutulur dediklerinde bende öyle olmasını umuyordum ama yine buradayım ve anılarım daha dün gibi aklımda hiç birşey değişmedi. Halam bana bakarak üzüldüğünü görünce gözlerimdeki  yaşları sildim çünkü benim için üzülmesini ve ağlamasını istemiyordum sonra hocam  benim hakında ne düşünür tek kardeşini ağlatığımı görünce bana kızabilir bu yüzden gidip halama sarılarak artık içeriye girelim sonrada  hocama gidelim bizi bekliyordur. Sonra 'da  halama doğru dönerek  gözlerindeki  yaşı sildim sonra da içeriye doğru geçtik. Kapıyı açınca içeri aydınlık ve ferahdı. Hocamın bu evde olduğu zamanki gibiydi ev  hiç birşey olmamıştı bir ev gerçekten böyle kala bilirmiydi. Sanki hocam hala burada yaşıyormuş gibi bir his kapılıyordu içimi  onun kokusunu evde alabiliyordum . Hergün  camiye gitmeden ensas sürer öyle giderdi. O ensas 'ın kokusunu almam tuhaftı çünkü üstünden 1 yıl geçti. Halam içeriye girdikten sonra evi temizlemek istedi burada 1 Hafta kalacağımız için bende gidip ona yardım ettim. Tabi halam yardım ettmeme izin vermiyordu ama ben inatçı olduğum için kabul etmesini sağladım. Sonra evi temizledik çok uğraşmamız gerekmedi çünkü gerçekten ev temizdi. Bende  şaşırdım 1 yıl 'da  nasıl bu kadar temiz kalabildi. Ama hala hocam gibi kokması evin hoşuma gitmişti. Hocamı yanım 'da  gibi hissettiriyordu. Karan yanıma geldi. " artık buraları bize gezdirirsin çok merak ediyorum nasıl bir yer olduğunu." Bende tabikide size burayı gezdiririm ama ilk yapmamız gereken abdest alıp camiye gittmek namaz kıldıktan  sonra gidip gezeriz. Karan da " tamam ozaman gidip abdest alıp namaz kılalım buradaki camiyi merak ediyorum duyduğuma göre amcam orada imamlık yapıyormuş." Bende evet dedikten sonra abdest alıp camiye gittik. Kayra 'da bizimle geldi. Halam evde dayımla beraber işleri halledeceğini söylediği için biz üçümüz camiye gittik. Caminin önüne geldiğimizde karan ve kayra çok sevdiler çünkü gerçekten hem büyük hem güzel bir camiydi. 1 yıl geçtikten sonra bu camiye ilk kez hocamsız giricektim. Adımımı atığımda hocamın sesini duydum beni çağırıyordu bende hemen içeri girip etrafda hocamı arıyordum karanda hemen yanıma gelerek ne oluğunu sordu. Ne diye bilirdim ki ona içimdekileri nasıl anlata bilirdim ona beni anlayabilirmiydi hissetiğim  şeyleri hisedebilirmiydi. Sonra karana dönerek yok birşey hadi namaz kılalım. Sonra namaz kılmaya başladık. Hocamın durduğu safa da durarak namaz kıldım. Karanda benim  arkamdaydı. Kayra da onun yanındaydı. Cami de şu an kimse yoktu çünkü namaz vakti değildi. Biz  şükür namazı kılıyorduk.
Namaz bittikten sonra camiye iyice baktım her köşesinde hocamı görüyordum her bana " kâri "deyişini duyuyordum. Gidip Kuran-ı Kerim-i elime alıp karana doğru dönerek size Kuran-ı Kerim okumak istiyorum dediğimde onlarda olur deyip karşıma oturdular. Bende Kuran-ı Kerim-i okumaya başladım. Gözümün önünde hocamı duruyordu ve beni dinliyordu. Bende elimden  geldikçe  iyi okumaya çalışıyordum.  Hocamın benle gurur duyması için okumayı bitirdikten sonra hocama bakıp " nasıl okudum hocam " deyince oda bana gülümseyerek " çok güzel okudun kâri benden bile güzel dediğinde gözümde yaşlar aktı. Kalkıp hocama sarılacaktım ki karan beni  dürtüğünde kendime geldim.
" iyimisin ateş ne oldu birden bire ağlamaya başladın." Bende karana bakıp sarıldım. Hocamı çok özlediğimi söyledim oda durumu anlayınca bana sarıldı. Merak etme o seninle  gurur duyduğuna eminim senin böyle üzüldüğünü görürse oda üzülürdü kendini böyle yıpratma hayata böyle şeyler olur. Birgün herkes  ölümü tadıcağını biliyorsun şimdi üzülmenin zamanı değil. Kendini topla annem bizi merak etmiştir biran önce eve gidelim."  Karan haklıydı. Halam bizi merak etmiştir bu yüzden kendimi toparladım.
Kayra yanıma gelerek bana sarıldı. " üzülme abi bunlarda geçicek " dediğinde gülümseyerek başına öpücük kondurdum sonrada sen nasıl istersen prenses deyip elini tutum. Karanda diğer elini tutarak camiden dışarıya çıktık. Onlara hem  etrafı gösteriyordum hemde eve doğru gidiyorduk. Onlarda yaşadığım yeri çok sevmişlerdi. Bu hafta kayra ''nın doğum günü vardı. Bu yüzden halam burada kutlamak istedi. Bende bu durumda çok mutlu olmuştum. Eve vardığımızda karan ayakkabıları çıkarır çıkarmaz içeriye koştu neden koştuğunu bende anlamadım. Sonra kayra 'da koşup içeriye girdi. Bende ayakkabını çıkarıp içeriye geçtiğimde ikiside halama sarılmış acıktıklarını söylüyordu.  Bende üstlerine güldüm çünkü ikisi birbirlerine çok benziyorlardı. Ben içeriye koştukların 'da  birşey olduğunu  zannetmiştim meğerse acıkmışlar bunu düşündükçe gülmeye başladım. Karan 'da güldüğümü görünce bana minderi fırlatı " neden bize gülüyorsun sen acıkmadınmı ?" Bende acıkdım ama senin kadar değil. Oda gülmeye başladı. Aile olarak biz çok mutluyduk bazen şaşırıyorum bu olanlar gerçekmi diye hocasız 1 yıl gelip geçti. Ben birgün nasıl geçecek derken 1 yıl geçti. Hayata herşey su  gibi akıp gidiyor. Bazen şaşırıyorum ne zaman büyüdüm, nezaman bir ailem oldu bunlar bana bir  rüya gibi geliyordu. Hayatımda bu kadar mutlu olacağımı hiç düşünmemiştim zaman su gibi aktı bende  onla beraber savrulup geçip gittim. Kayra yanıma geldi.
" abi doldurma yemeye gidelim." Bende olur deyip halamdan izin aldım. Onu en sevdiğim doldurmacıya götürüp doldurma yedirtim. Oda orayı çok sevmişti benim küçüklüğümde olduğu gibi mutlulukla yiyordu. Bende bu tatlılığa fazla dayanamadım yanağını öpücük kondurdum. Sonra ona bakarak bu kadar tatlılık çok değilmi. oda gülümseyip benim yanağına öpücük kondurdu " onu sen söylemelisin abicim " deyince gülümsedim doldurma yedikten sonra eve tekrardan geri döndük halam 'da  yemeği hazırlamıştı. Oturup ailecek yemeğimizi yiyip sohbet ettik. Günümüz böylece geçip gitti. Sabah olunca ilk hocamın mezarına gidicektik bunun için sabah kalkıp camiye gidip namaz kıldık ailecek sonrada karanfil ve yasin alıp  hocamın mezarına gittik. Mezarlığa vardığımızda halam göz yaşlarını tutamadı ağlamaya başladı. Bende ağlamamak için kendimi tutuyordum çünkü hocama mutlu olduğumu göstermek istiyordum ama içim parçalanırken gülümsemek gerçekten çok zordu. Halama sarılarak üzülmemesini   söyledim. Ne kadar dilde üzülme desemde insanız  bizden bir parça gittiğinde ağrısı hep orada kalır. Şimdi ora ağırdığında nasıl acımızı gizleyebiliriz ki istesekte yapamayız bunu içimizde yaşayacağımız dışımızda yaşamamız bizim için daha iyi bu yüzden  çok birşey demeden halamın yanından ayrılarak mezarın yanına oturdum ve yasin okumaya başladım. Elimdeki yasin-i şerifi hocamın bana ilk hediyesiydi ben her elime yasin-i  şerifi aldığımda hocamın yanımda olduğunu  hissedebiliyordum. Yasin-i şerifi okuduktan birsüre sonra hocamla vedalaştım çünkü halam biraz daha burada kalırsa durumu iyice kötüleşecekti bu nedenle hocamın yanından erken ayrılmak zorunda kaldım. Hocama bir söz vermiştim ailesine iyi bakacağına dair şimdi bu  sözü yerine getirmem gerekiyordu. Mezarlıktan uzaklaştık  ben son kez arkama baktım ve öylece zaman geçti eve vardığımızda halama durumunu sordum oda
" merak etmene gerek yok oğlum ben gayet ıyim sen kendine dikkat et." Bende olur dedikten sonra eve geçtik sonunda hocamı ziyarete gitmiştim bu benim mutlu olmam için en güzel sebeplerden biriydi şimdi halama sahip çıkmam gerekiyordu. Hocam bana hastalandığımda yaptığı karşımı halama yapıp götürdüm. Halam içer içmez hocamın yaptığı karışım olduğunu anladı. " bunu nerden biliyorsun bu ömerimin gizli karışımıdır." Bende halama bakarak Kuran-ı Kerim-i güzel okuduğumda bana gizli sırını öğreteceğini söyledi sonrada bana bu tarifi öğreti. Onun kadar iyi yapabildimi bilmiyorum ama inşallah beğenmişsinizdir. Halam bana bakıp gülümsedi halamın bana gülümsemesi hocamın bana gülümsemesiyle aynıydı. Bu yüzden halamda hocamı görüyordum buda beni çok mutlu ediyordu.

🥰🥰🥰Merhabalar bugünde bir bölümün sonuna geldik inşallah beğenmişsinizdir diğer  bölümleride okumanız dileğiyle birdahaki bölümde görüşmek üzeri hoşça kalın...🥰🥰🥰

BAŞA SARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin