Canım acıyordu belkide ruhumun çığlıkları, dinmek nedir bilmediğindendir.
Beni neden sevmedin baba? Oysa ben çok küçüktüm...
Babam hala gelmemiş akşam olmuştu. Esila'dan hala haber alamıyordum, annemin ağlayışları dinmemiş daha da artmıştı, annemi ne kadar teselli etmeye çalışsam da nafileydi.
Annemin yanına yere çöktüm ve kollarımı boynuna sardım, ardından hızla boynuma sarılmış durmayan göz yaşlarına yenileri eklenmişti.
Öylece durmamızın ardından kaç dakika geçti bilmiyorum ama kapı bir anda öyle sesli açıldı ki, ardından. babamın ismimle bağırması endişemi daha fazla körükledi.
Koşarak merdivenlerden indim, Esila geldi mi?, Aç mı? Tok mu? Neler yaşadı, küçücük bedeni diye düşünürken babam karşıma dikildi.
Zor da olsa yapmacık bir gülümsemeyle "Baba Esila neden hala gelmedi acıkmıştır yemek yedi mi? " diye sorguya tuttum beni hiç takmadı.
Ardından telefonundan birkaç tuşa bastı, ve telefonu bana çevirdi, gördüğüm görüntü başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettirdi.
Esila buz gibi zeminde iki büklüm kıvrılmış, Annemin adını söyleyip duruyordu.
Babama baktım korkuyla, bir yandan nefretle, ağlamamak için dişlerimi sıktım ama lanet olsun gözlerim doluyordu.
" Ona bunu neden yaptın benden nefret ediyorsun anladım lanet olsun anladım daha ne yapacaksın dur artık " öyle berbat hissediyordum ki kendimi sebebini bilmemek , çaresiz kalmak, kalbim bin parçaya bölünmüştü ama umrunda değildi.
"Evleniceksin o adamla ondan sonra görürsün kardeşini" dedi ben daha ne olduğunu kavramayadan, içeri bir kaç kişi girdi ardından esila bir adamın kucağında küçücük bedeni.
Esilaya koşmaya yeltendim fakat babam tuttu " şşş önce anlaşalım bu ufak bir görüşme " ardından bir adama göz kırptı ve geri kapıdan çıkmaya başladılar.
"Hayır " diye bağırdım " götürmeyin o daha çok küçük siz babama uymayın lütfen bırakın " ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönmüştü , ellerim ve dizlerim titriyor, bitsin diye dua ediyordum uyanmak istiyordum bu kabustan uyanmalıydım artık.
Güçlü durmaya çalışıyordum, gözyaşlarımı sildim ardından babama döndüm gözlerinin içi gülüyordu bir insan evlatlarına nasıl böyle davranırdı?
Paraya bürünmüştü ruhu işi gücü, gecesi gündüzüydü.
"Evlenirsem bitecek mi? Bu kadar zırvalığın paramız olduğu halde huzurumuzu kaçırman bitecek mi?" Dedim bir yanımı öfke bir yanımı merak sardı.
Dudaklarını yaladı ve keyifle gülerek "bitecek tabi bitecek " dedi gözlerinin içi gülüyordu.
" tamam bitsin ama eğer ki annem ve kız kardeşime elin kalkarsa o eli kırarım, Baba seni öldürürüm " deyip daha fazla durmadan annemin yanına gittim.
Annem biraz da olsa uyumuştu, o ara hemen çorba yapmış ekmek ve su alıp annemin yanına çıktım.
Ardından ilaçlarını da alarak ayaklarının dibine oturdum, ne yapacağımı bilmemekten beynim çatlayacaktı artık.
Zor da olsa çorbayı bitirip ilacını içirdim ardından annemle iki büklüm uyuyakalmıştım.
Selamm🫶 Yeni bir bölüm ile karşınızdayım. beğendiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın yazım yanlışları duzeltilecektir keyifli okumalar.🤍