Su Yılmaz
Abimi ikna ettikten sonra hazırlıklara başlamıştık. Abim işi olduğunu söyleyip evden ayrılmıştı. Biz de alev ablayla birlikte önce alışveriş sonra da kuaföre gitmiştik.
"Su, bu parti işi benim içime hiç sinmiyor.. gitmesek mi?" dedi mahçup bir şekilde.
"Ne? Hayır. Tabiki gideceğiz Alev abla!" dedim sinirle.
"Bilmiyorum Su.. yani hazır değilim sanırım.." dedi parmaklarıyla oynuyordu.
"Neye hazır değilsin?" dedim merakla.
"Yüzleşmeye işte." dedi nefes vererek.
"Neden? Seni görünce tekrardan aşık olur diye mi korkuyorsun yoksa?" dedim muzipce sırıtarak. O da güldü.
"Hayır öyle değil." saçlarını kulağının arkasına alıp bana baktı. Sonra derin bir nefes alıp iç çekti. Elini tutup yanına yaklaştım.
"Bu gece bizim gecemiz olacak anlaştık mı? Hiçbir kötü düşünceye yerimiz yok! Bugün o partiye gideceğiz ve yarınımız yok gibi eğleneceğiz! Exlerimiz bizi görüp ağlayabilir ama biz deli gibi dans edip güleceğiz tamam mı? Çünkü biz bunu hak ediyoruz." dedim heyecanla.
"İyi konuşuyorsun güzel konuşuyorsun ama-" derken sözünü kestim.
"Bu gece amalara da yer yok!" dedim ayağa kalkıp.
"Ne desem reddediceksin sanırım."
"Evet, öyle yapacağım." dedim zafer kazanmış gibi gülerek.
"Peki o zaman bizim kızları da çağırsak olur mu?"
"Sizin kızlar?" dedim merakla.
"Çocukluk arkadaşlarım yani onlarla da düğünden sonra nerdeyse hiç konuşmadık. Yani onlar geldiler konuşmak için ama ben o zamanlar kimseyle konuşmak istemiyordum."
"Gelsinler tabiki! Senin arkadaşların benim arkadaşlarım. Tabiki gelecekler."
"Teşekkür ederim su."
"Teşekkür mü edersin?"
"Fazla kitap okuyorsun."dedi gülerek.
"Evet! Kitaplar her şeyimdir." dedim gururlu bir şekilde.
Biz sohbet ederken telefonum çalmıştı. Tabiki canım abim(!) Arıyordu.
"Efendim abilerin en yakışıklısı!"
"Ne yaptınız halletiniz mi işlerinizi? Gelip alayım mı?" dedi gülerek.
"Azıcık işimiz kaldı abicim sen hazır mısın?"
"Benim hazırlanmam beş dakika sürüyor kızım sizin gibi 3 saat kuaförde vakit geçirmeme gerek yok."
"Sozon gobo koafordo 3 soot vokot gocormomo gorok yok" dedim taklit ederek.
"Her neyse işte bana haber verin ben hemen gelirim tamam mı?"
