4. Bölüm

18 3 16
                                    

Ateş Yılmaz

Emniyete geldiğimde direkt sorgu odasına doğru yöneldim. Ali ve Gökhan da oradaydı camdan sorguyu izliyorlardı. Benim geldiğimi fark edince direkt olarak gözleri beni buldu ve hafif bir baş selamı verdiler.

“konuştu mu?” diye sordum kaşlarımı çatarak.

“Hayır hâlâ direniyor.” dedi Ali düz bir sesle.

“gelin benimle.” deyip odaya girdim.

Kelepçeli ellerini masada birleştirmiş tedirgince ayağını titretiyordu. Tam karşısına geçip oturdum.

“Konuş.” dedim ellerimi birbirine kenetleyerek.

“Konuşacak bir şey yok.” dedi düz bir sesle.

“Neden yaptın ulan?” diye tersledim.

“canım istedi yaptım.” dedi.

“evine girdiğin kadını tanıyor musun?” diye sordum bu kez sakin kalmaya çalışarak.

“Yo gelişi güzel daldım içeri.” dedi yine genişçe.

“Ulan bak elimde kalacaksın düzgün konuş sorgudasın lan!” diye bağırdım.

“Başkomserim siz çıkın biz hallederiz.” dedi Ali yanıma yaklaşarak.

“Atın şunu nezarete aklı başına gelsin.” dedim ayağa kalkarken.

“Aynen gelir.” dedi.

Yanına yaklaşıp yakasından tutup kaldırdım,“Elimde kalacaksın çocuk.” dedim ters bir sesle.

Güldü,“Aynen ondan.” dedi.

Sinirle gülüp yere savurdum.

“Başkomserim tamam bizde.” dedi Gökhan kolumdan tutarak.

Yerdekine ters bir bakış atıp çıktım sorgu odasından. Odama geçtim. O sırada telefonum çaldı.

“Efendim Su?” dedim sakin kalmaya çalışarak.

“İyi misin abi? Sesin sinirli gibi?” dedi.

“Sorgudan çıktım şimdi.” dedim boynumu çıtlatarak.

“Anlaşıldı başkomiserim.” dedi alayla.

“Sen neden aradın bir sorun mu var?” diye sordum.

“Yok yok iyiyiz ne yaptınız diye aramıştım ben öyle.” dedi.

“Nezarete attıldı az önce sinirlerimi bozdu şerefsiz.” dedim,“Neyse sen ne yaptın hâlâ orada mısın?”

“Evet, buradayım hâlâ nasıl gideyim ki kız çok korktu abi.” dedi.

“Haklısın benimki de soru işte neyse siz niye uyumadınız hâlâ saat sabahın dördü?” dedim.

“Alev abla uyudu da beni uyku tutmadı kitap okuyordum.” dedi.

“Sen de uyu hadi benim burada işim uzun sabah gelirim 8-9 gibi.” dedim.

“Tamam abicim dikkat et kendine.” dedi.

"Siz de hadi iyi geceler.” deyip kapattım.

Telefonu masanın üzerine koydum. odamdaki deri koltuğa oturup kafamı arkaya doğru attım. Başım çatlıyordu yine. Tam gözlerimi kapatacakken kapı çaldı.

“Gel.” deyip başımı kaldırdım.

“Müsait miydiniz başkomiserim?” dedi Gamze çekinerek.

“Tabi gel Gamze.” dedim gülümseyerek.

Ateş ile Barut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin