Kerem Aktürkoğlu

1.7K 29 2
                                    

22 yaşında olmama rağmen hayattan bıkmıştım. Mükemmel olmak zorundaydım işte insanlar o zaman beni sevecekti. Halbuki insanoğlu en başta bu dünyaya hatalı gelmemiş miydi? Hata yapmak bu kadar kötüyse neden herkez hata yapıyor. Bunları düşünerek Florya sahiline gelmiştim. Annemden biraz kurtulup kafa dinlemek için harika bir yerdi.
Havanın yağmurluk olmasından dolayı karşıda değişik giyinen bir adam dışında hiç kimse yoktu. Adam denize bakıyordu biraz uzağına oturdum ve bende denizi izlemeye başladım.
Şimdi bu kadar konuştun sen kimsin diye soruyorsunuzdur? Ben Aslı Demirer piyonistim halk tarafından tanınmasam da davetlerde, özel balolarda hiç istemesemde piyano ve keman çalıyordum. Hayatım tamamı ile Annemin elindeydi. Bana meslek seçim hakki sunmamıştı tabiki kendisinin ünlü piyanist Emel Demirer olması beni daha mükemmel olmaya itiyordu. Hata yapma olasılığım yoktu bile çünkü ben onun kızıydım. Gerçekten mükemmel olmaya çalışmaktan yorulmuştum annemin beni çıkarları için kullanması canımı yakıyordu. Hele babamın bizi terk edip gittiğinden beri annem benden iyice soğumuştu. Sadece bana piyano çalıştırıyordu. Tek o zaman bir araya geliyorduk onun dışında uzun zamandır saçımı okşamamış bana bir kere bire sevgi sözcüğü söylememişti. Bunların sebebi babama mı benziyor olmamdı.
Derin düşüncelere dalmışken yanıma az ötede oturan adam oturmuştu. Bir anda bana peçete uzattı. Neden olduğunu anlamamıştım taki gözümden yaş düşesiye kadar. Saf saf adamın yüzüne bakmaktan vazgeçip peçeteyi alarak önüme döndüm.

-Teşekkür ederim.

- Rica ederim ıhtiyacın var gibiydi.

Adamın sesi tanıdıktı ama kafasına geçirdiği şapka, gözüne takdiğı gözlük tanımamı engelliyordu.
Adamın yüzüne ne kadar baktıysam artık

- Hanfendi yüzümde bir şey mi var

demişti. Utanarak önüme dönüp kafamı hayır manasında salladım.

-Yüzünüz ve sesiniz tanıdık geliyor acaba sizi tanıyor muyum?

dediğimde şapkayı ve gözlüğü çıkarmıştı.
Eminim şaşkınlıktan gözlerim kocaman açılmıştı. Kesinlikle balığa benzemiştim. Eğer sizinde karşınızda Kerem Aktürkoğlu varsa balığa benzerdiniz. Futbol ile çok ilgilenmesemde tuttuğum takımın oyuncularını biliyordum. Rüyada mıyım diye kendimi cimciklemem ile Kerem kocaman bir kahkaha atmıştı.

- Bu kadar şaşıracağınızı düşünmemiştim.

Şaşkınlıktan konuşamıyordum ama karşımdaki adamla konuşmalıyim, foto çekinip, ımza almalıydım taki o anda lakin lanet olası rezilliğim ortaya çıkmıştı. Yandan bir anda gelen miyav sesi ile bir anda çığlık atıp Kerem'e sımsıkı sarılmıştım. Kedi bankın boş tarafına çıkmıştı. Büyük bir sorun vardı o da benim kedi fobimin olmasıydı hemen bağararak yerimden kalktım.

- Kerem lütfen onu uzaklaştır benden ne olur ben kediden çok korkarım.

- Iyi'de küçücuk şeyden korkulur mu? Hemde çok tatlı.

- Kerem ben korkuyorum ne olur uzaklaştır benden.

Kerem ayağa kalktı. Kediyi kucaklayıp seve seve götürdü. 5 dk geçtikten sonra yine yanıma geldi.Bana gülüyordu.

-Kediden bu kadar korkulu mu? Küçücük bir şey zaten.

- Ben biliyorum küçük olduğunu ama yapamıyorum. Alışmaya çalıştım ama olmuyor işte.

- Garip! Normalde kızlar kedilere bayılır.

- Demek ki normal biz kız değilsem:)

Bunu gülerek söylemiştim ve Keremde bana gülerek cevap verdi
Şimdi ise ikimiz yan yana bankta oturuyorduk. Denizin o muhteşem sesi Rüzgar ile birleşince muhteşem bir huzur çıkıyordu ortaya.

-Az önce niye ağladın bilmem ama sana ağlamak yakışmıyor tatlı kız.

- Hayat'ın omzumdaki molozları...
Artık kaldıracak ne gücüm var ne de bir mecalim. Bataklığın için de gül yetiştirmeye çalışıyorum ve ben bunu yaparken güvenen hiç kimse yok bu işi daha da zorlaştırıyor.

- Ne garip bende öyle hissediyorum. Sana güvenmeyen sana inanmayan insanlar ile bir savaş veriyorum. Kendimi kanıtlamama rağmen kimse inanmıyor bana.

Yüzü düsmüştü. Futbolcu olduğu için hep eleştiri alıyordu. Onun için zor olmalıydı.

- En azından senin arkanda Aktürkoğlu ailesi var Kerem. Hayatını okumuştum babanın senin için yaptıkları,annenin sana olan güveni...

- Onlar olmasa beni tanıyor olmazdın. Haklısın onların desteği sayesinde ayaktayım. Onlar için bu savaşı veriyorum ama yinede ağır geliyor.

- Bu da bizim imtihanınımız olsun be Aktürkoğlu:)

-Öyle olsun bakalım daha adını bile bilmediğim garip kız

- Ay özür dilerim kendimi tanıtamıyı unutmusum

Bunu mahçup bir şekilde söyleyince Kerem kahkaha atmıştı. Bu beni daha da mahçup yapmıştı.

- Ben Aslı Demirer yarışmaya kestaneler ili Zonguldaktan katılıyorum.

Yine espirime gülmüştü onu görünce bende gülmeye başladım.

- Memnun oldum Aslı ismin çok hoşmuş.

-Tesekkür ederim

Tam o sıra telefonum çalmıştı. Arayan Annemdi. İşte özgürlüğüm bu kadardı. Zindanıma tekrar dönmeliydim. Telefonu açmadım sadece geliyorum diye mesaj atmıştım. Annem'de sadece tamam demişti.

- Benim gitmem lazim Aktürkoğlu
Kendine iyi bak seninle görüşüp dertleşmek mükemmeldi.

-Hey öylece gitmemelisin haftaya yine aynı saat'de burada buluşalım mı? Seninle konuşmak iyi geldi.

-Olur bana da seninle konuşmak güzel geldi.

-Tamam haftaya görüşürüz o zaman.

-Görüşürüz.

diyere ayrılmıştım oradan

2 SENE SONRA
O gün oradan ayrılmıştım ama Kerem'den ayrılamamıştım. Kısa bir süre sonrasında sevgili olmuştuk şimdi ise evliydik ve bir tane kızımız olacaktı.
Ben başarmıştım bataklık'da gül yetiştirmiştim.







İlk bölüm geldi. Biliyorum çok eksiğim var ama bu benim ilk yazarlık deneyımim kendimi geliştireceğim inşallah. Okuyup oy atan herkese teşekkür ederim :)

Futbolcular İle Hayal Et / One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin