Dışarıda ki gök gürültüsü ile battaniyeye daha da sıkı sarıldım. Yağmur sabahtan beri hızını hiç düşürmemişti. Haliyle gök gürültüsünden korkan ben battaniyenin altından etrafa bakış atıyordum.
Zilin çalması ile bakışlarım kesildi ve korka korka battaniyenin altından çıktım. Kapıyı açmıştım ki bir anda yıldırım düşmesi ve gök gürüldemesi ile gelen kişi bana sıkıca sarılmıştı.
K9 köpeği gibi görünmek istemiyorum ama bu koku canım kocamındı.
-Sevgilim sakın ol! Ben hep yanındayım, seni asla yalnız bırakmayacağım hem bu bir doğa olayı korkmana gerek yok.
-Demesi kolay. Ne kadar korktum haberin var mı?
Üstelik korkmak elimde bile değil
Bunları dudağımı büzerek söyleyince Berat dudaaklarıma küçük bir öpücük bırakmıştı. Sonra ben utanınca o güzel gülümsemesi ortaya çıktı.
-Güzelim 2 senedir evliyiz daha hala benden utaniyorsun ya anlamiyorum.
Ayrıca biz niye hala ayakta bekliyoruz içeri geçelim.
Beni kolunun altına alamasi ile yön vererek salona götürdü. Kendi oturup benide göğsüne yasladı. Şuan dünyanın en güzel namesini dinliyordum. En sevdiğim beste Beratın kalbinin sesiydi. Ne zaman korksam, sinirlensem bu ses hep beni rahatlatırdı.
-Eee düşündün mü aşkım?
-Neyi?
-Kızımızın ismini düşünecektin ya aşkım.
-haa hatırladim. Evet biraz baktım araştırdım ama hala kızımıza göre isim bulamadım.
-Doğuma bir ay kaldı ama biz hala yavrumuz isim bulamadık.
-Ne yapayım Berat kızımın çok güzel ismi olmasıni istiyorum. Çocuk her ismi söylendiğinde "annem ve babam çok güzel isim koymuşlar" desin istiyorum çok mu şey istiyorum.
-Tamam yavrum haklısın benim prensesimin mükemmel ismi olmalı.
-Ben her zaman haklıyım zaten.
Bunu dedikten sonra Berat göz devirip gülmüştü.
Beynimde yankılanan kocişimin gülmesi şaka mı? Demesi ile bir anda kahkaha atmaya başladım
Sanırım fazla gülmüş olmalıyım ki karnıma sancılar girmeye başladı.
Berat her şeyden habersiz neden güldüğümü sormuştu.
Tam Berata cevap vereceğim anda
altımda bir ıslaklik hissettim.
Olamaz olamaz şimdi değil prensesim daha çok erken.
Bir anda çığlık atmam ile Berat sıçramısti.
-Aşkım sana kötü bir haberim var. Suyum geldi.
- Güzelim çok şakacisin diyip gülmeye başladı.
-Oradan bakınca şaka yapıyor gibi mi duruyorum.Eger hızlanmazsan bana sen doğutturmak zorunda kalacaksın.
-Ama daha çok erken.
Bunu dedikten sonra nasıl arabaya bindik, nasıl hastaneye gittik hiç hatırlamıyorum.
Zaten hemen doğumhaneye aldılar beni.
Doğumdan 4 saat sonra uyandığımda yanımda Berat vardı. Kucağına da bebeğimizi almıştı.
Kısık sesle seslenmem ile bana dönmüştü. Gözleri kıpkırmızıydı. Büyük ihtimal ile ağlamıştı.
Bebeğimi bana uzatması ile heyecanlanmistim. Kucağıma aldığım kızımla adeta büyülenmiştim.
O kadar güzel yüzü vardı ki aydan bile parlak.
Hele mükemmel kokusu gerçekten beni büyülemişti.
Berat önce benim sonrada kızımızın anlından öpüp
-Sizin gülüşünüz için tüm dünyayı yakarım. Yeter ki siz hep gülün.
-Babayı duydun mu kızım.
Sana söz veriyorum ki seni yalnız bırakmayacağım her zaman yanında olacağım seni çok seviyorum Liyanım.
-Liyan mı?
-Evet aşkım parlak demek baksana yüzünü bembeyaz. Adeta masumluğu simgeliyor.
-Liyanım babasının prensesi hayatımıza hoşgeldin(:
Bu bölüm pek içime sinmedi gibi siz ne düşünüyorsunuz. Yorumlarda buluşalım.
İyi okumalar❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Futbolcular İle Hayal Et / One Shot
Short Story"Ne yani onlara ulaşamıyoruz diye hayal de mi kurmayalım?" ~İstek alınır~
