Kendimden nefret etmek üzereydim. Geldiğinden beri ağzını bıçak açmamış üstüne yemeğini bile düzgün yememişti. Keşke söylemeseydim. Beni kırdı diye onu kırmak istemeseydim olmazdı böyle.
Ama belki de zaten söyleyecekti.
'kiraz' annemin adımı söylemesiyle ona doğru döndüm kaş göz hareketleriyle anlatmaya çalıştığı şeyi anladığımı düşünerekten ayağa kalkıp mutfağa doğru yol aldım. Yemek faslı bitmişti, aynı şekilde çay fasılıda annem ise onları evine göndermemekte ısrarcı olduğu için kahve yapmamı istemişti. İşime gelirdi onla kahve içerken poyraz ile konuşup içimdeki derdi bitirebilirdim.
Cep telefonumu çıkartıp ona mutfağa gelmesiyle ilgili bir mesaj atıp yavaşça kahvemi yapmaya koyulmuştum. Çok vakit geçmeden gelmiş ve sandalyeye yerleşmişti. Kahveleri fincanlara koyduktan sonra iki kahveyi kenara koyup Poyraz'a döndüm 'bunları da al balkona geç ben iki dakikaya geliyorum.' verdiği tek tepki başını sallamak olmuştu.
Kahveleri dağıttıktan sonra odama uğrayıp çakmak ve Poyraz için aldığım sigara paketini de alıp annemin gözlerinin gördüğü her yerden kaçarak balkona ulaşmıştım. Girdiğim balkonun arkamdan kapısını kapatırken Poyraz'a döndüm kahvesini içmek için beni beklemişti hemen yanına oturdum bana döndüğünde gözlerimle kahvesini işaret edip bende kendi kahvemi elime aldım. Kısa bir bakıştan sonra o da kahvesini içerken cebimden paketi çıkartıp ona vermiştim.
Bağımlı kişiler değildik fakat itiraz etmeden elimdeki paketten bir dal aldı ve sakince yaktı. Normalde kimsenin eline yakıştırmazdım bu illeti fakat onun elinde mükemmel duruyordu. Ona hayran hayran bakmayı kestiğim anda sorumu yönelttim 'Anlat bakalım yakışıklı kim üzdü seni'
tebessüm etti ve sigarasından büyük bir nefes çekti 'ayrıldık.' gözleri yaşlıydı, ağlamak üzereydi benim yanımda ağlamamak içi tutuyordu kendini 'dök içini ne söylemek istiyorsan söyle bu gece olanlar burada kalacak sana söz veriyorum.'
Bunları söylemesem de kimseye anlatmayacağımı biliyordu fakat söylemiş olmam onu daha da güvende hissettirmiş olmuş olmalı ki gözlerime minnetle bakıp anlatmaya başlamıştı.
ne yalan söyleyeyim bildiğim şeyleri bilmiyormuş gibi tepki verirken çok zorlanacaktım.
Çok özür dilerim Poyraz, hem de çok.