26

36 3 0
                                    

partiyi texting olarak yazmak istemedim. kısa ama sayılı düz yazı bölümlerinden biri :)

 kısa ama sayılı düz yazı bölümlerinden biri :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔗

Kendimi dışarıya attığımda yağmur karşıladı beni. Çiseleyen yağmuru umursamadan yürümeye başladım. Önce Faruk'u evinden alacak, sonra partiye gidecektik. Kesinlikle gitmeyi reddettiğim bir partiye onu sürüklediğimin haberini alınca bayağı bir dalga geçmişti benimle ama derininde yatan sebebi elbette ki biliyordu. Devin'e olan duygularımdan haberi olan tek kişiydi. Benden bile önce haberdardı bu duygulardan.

Islanmak istemediğim için hızlı yürüyordum. Aklıma sürekli gelen isimle saydığım adımlarımı karıştırıyor, sürekli baştan başlıyordum. Kaçıncı kez baştan başladım bilmiyorum ama yüz elliye kadar saydıktan sonra Faruk'un evine varmıştım. Aşağıda olduğumu bildiren bir mesaj gönderdikten sonra ellerimi deri ceketimin ceplerine sokup beklemeye başladım.

İki dakika sonra apartmanın kapısı açılmıştı ve Faruk'un sırıtan suratı ile karşılaşmıştım. Ona gözlerimi devirdiğimde yürümeye başlamıştım ki kolunu omzuma atarak "Acelen var galiba?" diye sordu alayla. Bir şey demeden yürümeye devam ettiğimde omzumdaki elini çekti ve güldü. Parti için bir mekan kapattırmıştı tavuk ,lakabı tavuktu, ve mekan yürüme mesafesinde olduğu için herhangi bir araç kullanmayı düşünmemiştik.

Sümer ile aynı sınıftaydık, bu yüzden biz de davetliydik ama Devin'i de ayrıca davet etmiş olması canımı aşırı sıkıyordu. Devin'e karşı ilgisi vardı. Bunu kendi söylemişti. Arkadaşları ile sınıfta konuşurken duymuştum. Aslında uyuyordum ama onun ismini duyunca aniden uykum açılmıştı, kulaklarımı havaya dikmiştim. Beni inanılmaz rahatsız etmişti. O gidip gönlünce onunla konuşabiliyordu, partisine davet edebiliyordu ama ben, onunla konuşabilmek için bile kırk takla atıp oyunlara girmem gerekiyordu. Hak etmiştim.

Suratımın asıldığını fark etmiş olacak ki beni bir ileri bir geri salladı Faruk. Dengemi şaştığım için düşmemek için koluna tutunmuştum. "Ne yapıyorsun be mal?" diye sorduğumda "Kendine gel kırarım kafanı." dedi.

"Kendimdeyim zaten."

"Değilsin, oğlum üzülme lan! Partisine gidiyor olması ona aşık olduğu anlamına gelmez." Omzundan ittirdim.

"Öyle konuşma." İhtimali bile kalbimin yere çakılmasına yetiyordu. Bencil biriydim, evet. Onu sevmesini istemiyordum. Beni de sevmesindi, ama onu da sevmesin işte.

"Manyak olmuşsun."

"Hadi canım, öyle mi gerçekten?"

Onsra | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin