Canozan - Ağlama Ben Ağlarım
🔗
Devin: nasılsın?
Devin çevrimdışı.anonim çevrimiçi.
anonim: İyiyim, sen?anonim çevrimdışı.
Devin çevrimiçi.
Devin: aslında(bu mesaj silindi.)
Devin: ben çok kötüyüm (bu mesaj silindi.)
Devin: neyse siktir et (bu mesaj silindi.)
anonim çevrimiçi.
anonim: Neyi sildin?
anonim çevrimdışı.
anonim çevrimiçi.
anonim: Devin?
anonim: yine mi uyuyosun acaba? (silindi)
anonim çevrimdışı.
anonim çevrimiçi.
anonim: Devin endişelenmeye başladım.
anonim arıyor...
Açarsa ne diyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece endişeden kafayı sıyırmak üzereydim. Dün ona bilekliğini verdiğimden beri görememiştim. Bugün okula gelmemişti ve şimdi de sabahtan beri ona ulaşamadığımı düşünürsek endişelenmekte haklıydım. Açacağına karşın umudum tükenmek üzereyken karşı taraftan derin bir nefes alış sesi duyduğumda ben de rahat bir nefes aldım. Ama bu rahatlama sadece saniyeler sürdü çünkü mırıltılı çıkan sesinden bile anlamıştım ağladığını. "Efendim?"
anonim: Neden ağlıyorsun güzelim?
Burnunu çekti. "Ağlamıyorum ki."
anonim: Bana yalan söylemene gerek yok.
anonim: Her zaman mutlu olacağız diye bir şey yok ya?
anonim: Robot değiliz, elbet biz de ağlayacağız.
anonim: Ağlamak bazen en çok da bizim hakkımız.
anonim: Kendini sıkmana, sürekli mutluymuş gibi davranman gerek yok.
Küçük bir hıçkırık kaçtı dudaklarından. Minnettar bir sesle "Teşekkür ederim." diye fısıldadığında bir kayanın altında ezilmiş gibi hissettim. Bir süre derin iç çekişlerini dinledim, her seferinde içim acıya acıya. Hemen yanında olmak isterdim. Bu dürtüyle parmaklarım benden izinsiz dolaştı klavyenin üstünde.
anonim: Neredesin şimdi?
"Parkta oturuyorum," Tekrardan burnunu çekti. "Kalkarım birazdan."
anonim: Yanına geleyim mi?
"Gelemezsin ki, anonimliğin gider." İkimizin de aklına aylar önce yaşanan o an gelmiş olmalı ki onun da güldüğünü duydum. "Dejavu yaşadım. Şimdi de 'bakmazsan gitmez' demen gerekiyor sanırım."
anonim: Bakmazsan gitmez :)
Kıkırdaması kulaklarıma ulaştığında derin bir nefes almak geldi içimden. "Çok istediysen gel madem."
anonim: Geleyim madem
Yanıma masamın önündeki sandalyenin üstünde asılı duran ceketi aldım. Telefonu hala kapatmamıştık bu yüzden bir elim hala kulağımdaydı, telefonu tutuyordum. Evde sadece ağabeyim olduğu için kimseye haber verme gereği duymadan anahtarımı aldığım gibi kapıdan fırlamıştım.
Ayakkabılarımı ayağıma geçirmiştim ama bağcıklarını bağlayarak vakit kaybetmek istememiştim. Bu sebeple bağcıklarıma basarak düşmemeyi umdum. Normalde altmış beş adım olan ama büyük adımlar attığım için kırk adıma düşen yol bana bitmek bilmezmiş gibi gelmişti.
Ama sonunda bitmişti, parkın girişinden içeri fırladığımda doğruca salıncakların olduğu yere ilerlemiştim. Sallanmayı seviyordu. Tam da tahmin ettiğim gibi kırmızı salıncakta oturuyor, yavaşça sallanıyordu.
anonim: Geldim.
Telefonu kulağından indirerek mesajı okudu ardından kafasını kaldırıp tam karşısına baktı. "Neredesin?"
anonim: Tam arkanda.
Refleksle arkasını dönecek gibi olduğunda kalp atışlarım hızlandı. Ama dönmemişti. Aramayı sonlandırdı ama duyabileceğim bir tonda "Sana bakmayacağım. Benden zaman istedin, bende sana bu zamanı veriyorum." dediğinde bir nefes çektim içime.
anonim: Teşekkür ederim.
Tekrar mesajı okudu ardından telefonunun ekranını kapattı. Onun bu ince düşüncesini hak etmiyordum. Kendimi dünyanın en bencil insanı gibi hissettim. Sırf göt korkumdan yanında duramıyor, ona destek olamıyordum. Özür dilerim Devin, her şey için özür dilerim.
Ama o an, içimden gelen bir hisle hiç yapmamam ama en çok yapmam gereken şeyi yaptım. Ona sarıldım.
Kollarımı bedenine sardığımda beklemiyor olmalıydı ki duraksadığını hissettim. Ben bile beklemiyordum ki. Burnum omzuna değiyordu. Her şeyi bir kenara bırakmıştım çünkü biliyordum ki şu anda benden nefret etmesi bile ondan önemli değildi benim için. O da kollarını kollarıma sardı. "Teşekkür ederim." diye fısıldadı belki de bu gece bininci defa.
"Teşekkür edeceğin bir şey yapmadım ki," fısıldamamı duyup duymadığını bilmiyordum şayet ben kendi kalp atışlarımdan başka bir şey duymuyordum.
Belki de beş dakika boyunca o şekilde kaldık. Kollarımı bir an bile çekmedim ondan ve o da bir an bile bırakmadı kollarımı. Onun için ne ifade ederdi bilmiyordum ama bu an, ölene kadar benimle kalacaktı, kalbimin en güzel köşesinde.
Kokusu üstüme sindiğinde, ciğerlerime inen nefes bile artık o koktuğunda istemesem de ayrıldım ondan. Ben üşümemiştim ama o üşürdü, biliyordum. Ben kendimi geri çekince kollarımı bıraktı. Üzerimdeki ceketin şapkasını kafama geçirip yüzümü iyice kapattım ve yanındaki salıncağa oturdum. Cebimden telefonumu çıkardım.
anonim: Devin,
Konuşmak istememiştim, eğer sesimi duyarsa büyüsü bozulurmuş gibi hissetmiştim. Attığım mesajla cebindeki telefondan bildirim sesi yükseldi. Elini cebine sokup telefonunu çıkardı.
Devin çevrimiçi.
Devin: efendim
anonim: Üşüdün mü?
Devin: birazcık
anonim: İyi geceler vaktimiz geldi o zaman?
Devin: Eve dönme vaktimiz geldi,
Devin: henüz iyi değil geceleranonim: Üşütme daha fazla.
anonim: Eve git, gittiğinde de yaz bana olur mu?Devin çevrimdışı.
"İyi geceler."
anonim: İyi geceler.
anonim: benim iyi gecelerim de senin olsun (silindi)
anonim: benimkiler iyi olmasa da olur (silindi)anonim çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onsra | Texting
Teen FictionDevin: ben aşık olmayacağım, kimseye Farklıydı, çünkü onun gözlerindeki parıltılar ona her baktığımda benim de irislerimde can buluyordu. Bana ben aşık olmayacağım, demişti. Verdiği sözü tutmadı. Hayır, sen aşık oldun ama ben asla aşık olamayacağım...