Sezen Aksu - Zalim
bu bölüm en uzun bölümümüz oldu, sona üç adım kaldığı için bölümler birazcık daha düz yazı şeklinde ilerliyor ama sonraki bölüm texting diyebilirim.
ve biz geldik, keyifli okumalar <3
🔗
Şu an bulunduğum ortama inanamıyordum.
Oturduğum koltukta rahatsızca kıpırdandıktan sonra gözlerimi saliselik bir zaman diliminde onun üzerinde gezdirdim. Arkadaşının gösterdiği soruyu çözmeye çalışıyor, bir yandan da elindeki kalemi çeviriyordu. Gözlerimi derhal kendi test kitabıma çevirdim. Evet, Tanzimat Dönemi falan filan...
Titreşen telefonumu cebimden çıkardım.
Faruk: Salaksın sen
Mesajını görmezden gelerek kalemimi elimde çevirmeye devam ettim. O buradayken nasıl odaklanabilirdim ki? Çıkarken Enes'e çelme takmayı aklıma not ederek telefonumu elime aldım. Dört kişi, okulun yakınlarındaki kafede ders çalışmaya karar vermiştik. Gelmiş ve gerçekten ders çalışmaya başlamıştık hemde. Enes, Devin ve arkadaşlarını yanımıza çağırana ve odağım tamamiyle karşımdaki o güzel kıza kayana kadar dört test bitirmiştim bile.
Uygulamaya girerek onun sohbetine girdim. Çevrimdışı yazısıyla bakıştıktan hemen sonra yakalanmaktan korkarak kilitledim ekranı. Kafamı arkaya attıp koltuğa yasladığımda odağıma lambalar girmişti. Derin bir iç çektiğim sırada Buse'nin "Ay fosfogliseraldehitlerim şişti!" diyerek isyan ettiğini duydum. Fosfo ne?
Kafamı onlara çevirdiğimde Devin gülerek "Gerizekalı, senin kloroplastın yok ki." demişti. Miraç da ona takılarak "Sen o kadar uzun şeyi nasıl söyleyebildin bakalım?" dedi. Buse homurdanarak kötü bakışlar atmıştı onlara.
Enes elindeki kitabın kapağını kapatarak ortada duran masaya attı. "Mola vakti gençler." dediğinde "Çok çalıştın ya sanki." diyerek homurdanmıştım. Yanağıma uzattığı elini ölümcül bakışlarla ittirdim. "Senin bana bir garezin var ama neyse." dediğinde bakışlarım Devin'le kesişti. Gözlerim zaten ona bakmak için adeta an kolluyordu ama o neden bana bakıyordu? "Yok." dedim kesin bir sesle, tekrardan ona döndüğümde.
Kerim de test kitabını masaya koyduğunda "Beynim döküldü şuraya." diye mırıldanmıştı. Herkes telefonuna gömüldüğünde göz ucuyla Devin'e baktım. Kafasını Buse'nin omzuna yaslamıştı ve gözlerini kapatmıştı. Ne kadar güzel olduğundan haberi var mıydı? Kahverengi kahkülleri alnına dökülüyordu, gözlüğünü rahatça yaslanabilmek için çıkarmıştı büyük ihtimalle ve gür kirpikleri yeşil gözlerini kapatıyordu şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onsra | Texting
Teen FictionDevin: ben aşık olmayacağım, kimseye Farklıydı, çünkü onun gözlerindeki parıltılar ona her baktığımda benim de irislerimde can buluyordu. Bana ben aşık olmayacağım, demişti. Verdiği sözü tutmadı. Hayır, sen aşık oldun ama ben asla aşık olamayacağım...