hikayenin sonuna çok yaklaştık, finalimize 5 bölüm kaldı🤎
Göksel - Uzaktan
🔗
Elimdeki telefonu tekrardan açıp sohbetine girdim kimseye çaktırmamaya çalışarak. Devin'lerin sınıfında, öğretmen masasının önünde oturuyordum. Arkadaşlarım kendi aralarında bir konu hakkında hararetle konuşurken ben telefonumdan bildirim bekliyordum. Aynı zamanda kimseye fark ettirmeden onun sırasını dikizliyordum. Çevrimdışı yazısını görünce ekranı kapattım. O sırada ellerimden kayan telefonla şaşkınlıkla kaşlarımı çattım ve telefonumu kapan kişiye baktım.
"Bırak oğlum artık şunu! Telefon bağımlısı mısın nesin?" diye sordu Emir.
Telefona değil, telefondakine bağımlıyım.
"Bağımlı falan değilim, sıkıldım öyle bi bakayım dedim ya."
"Kusura bakma paşam ya seni eğlendiremediğimiz için!"
Gözlerimi devirerek telefonumu elinden geri aldım. "Sus artık."
Emir de bana gözlerini devirdi ama uzatmadan az önce konuştukları konuya geri döndüler. O esnada Faruk kulağıma eğilerek kısık bir sesle "Niye huysuzsun bugün?" diye sordu.
"Değilim," Sınıfın içine giren üçlü dikkatimi dağıtırken cümlenin devamını getirmedim. Buse, Miraç ve Devin. Gözlerim saliselik bir zaman diliminde üzerinde dolaştı ardından telefonuma geri döndüm ama çoktan içim açılmıştı. Yetmemişti belki ama yetmek zorundaydı. Hüzünlü düşüncelerle kendimi üzmek yerine aynı ortamda bulunabildiğimiz bu kısa zamanın tadını çıkarmak daha mantıklıydı.
"Kimmiş bu şarkı zevki güzel insan ya," Sesiyle ona döndüm, o ise gözlerini kısmış tahtaya bakıyordu. Sırasının yanında, ayakta dikiliyordu. Ben de onun baktığı yere baktım. Şarkıyı ben açmıştım, onun en son dinlediği şarkıydı. O da bunu fark etmiş olmalı ki "Ay benmişim." dedi. Tatlı hallerine gülerken önüme geri döndüm. Çok tatlıydı. Saçlarını ensesinde topladığı için kulaklarındaki yıldızlı küpeler ortaya çıkmıştı. Yıldız güzeli. Telefonumun ekranını açıp sohbetine girdim.
anonim: Nasılsın?
Elimdeki sakiz kağıdıyla oynarken kaçamak bakışlarla onu izliyordum. Sıranın üzerinde oturmuş, arkadaşlarıyla bir şey konuşuyorlardı ki ayaklandılar. Üçü birlikte sınıftan çıktığında bakışlarım sınıfın içinde tekrar dolaştı. Bizim haricimizde kimse kalmamıştı sınıfta. Gözlerim arkadaşlarımın üstünde dolaştığında hararetli bir tartışma içerisinde olduklarını fark ettim.
Usulca ayaklanarak kimseye fark ettirmeden Devin'in sırasına ilerledim. Elimdeki sakız kağıdından yaptığım kalbi raptiyeyle, tam sırasının arkasındaki panoya astım. Derhal arkamı dönerek uzaklaştığımda üzerime dönen bakışın sadece Faruk'a ait olması rahatlatmıştı. Kafasını iki yana sallayarak güldüğünde ben de sırıttım.
Islık çalarak kapıdan çıkacakken hızlıca sınıfa giren kişiyle kalbimin ritimleri yeniden değişti. Kokusu burnuma dolarken çıkmaktan vazgeçip arkamı döndüm ve omzumu kapıya yasladım.
Gözlerim üzerinde dolaşırken yan profilini görebiliyordum sadece. Sakız kağıdını fark ettiğinde raptiyeyi çıkartıp kağıdı eline aldı. Arkasını çevirdi, sonra da önünü. Anlamsız bakışlarına sırıtırken kağıdı yerine astığını fark ettim. Arkamı dönüp bu sefer gerçekten sınıftan çıktığımda cebimdeki telefonum titreşti.
Devin: iyiyiiiimmm
Devin: seeeennnn?anonim: İyidir ben de.
anonim yazıyor...
Devin: sakız kağıdını sen mi bıraktın
anonim: bu kadar hızlı beklemiyordum ama zeki bir kız olduğunu unutmamak gerek (silindi)
anonim: Evet.Devin: hııım
Devin: teşekkür mü etmem gerekanonim: Hayır,
anonim: Teşekkür etmen için değil içimden geldiği için yaptım.Devin: teşekkür ederim
Devin: ay yani
Devin: şey tamam neyse
Devin: hoca geldi babayDevin çevrimdışı.
anonim: Oqösoqmsowmdkmwfk
anonim: Çok tatlısın.
anonim: Baayanonim çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onsra | Texting
Teen FictionDevin: ben aşık olmayacağım, kimseye Farklıydı, çünkü onun gözlerindeki parıltılar ona her baktığımda benim de irislerimde can buluyordu. Bana ben aşık olmayacağım, demişti. Verdiği sözü tutmadı. Hayır, sen aşık oldun ama ben asla aşık olamayacağım...