39

14 3 0
                                    


MERHABALAR!!! bu ,maalesef ki, uzunca aranın sonunda dönmek acayip iyi hissettirdi doğrusu. gereğinden de fazla uzun bi ara olduğu için özürlerimi diliyorum. bu bölümü tamamlamak kesinlikle benim için çok zordu çünkü eenn başında bölüm planlaması yaparken kafamda böyle bir bölüm yoktu. bir anda gelişen bir bölüm oldu ve iki kez yazıp tamamen sildim ama sonunda üçüncüsünde tamamlayabildim. tekrardan özür diliyor ve daha fazla kafa şişirmeden sizi bölüme uğurluyorummmm

ve unutmadan final sayacımız son bir,,,,,,

🔗

Kaçmak her zaman fiziksel olmuyordu. Bazen bir histen, belki bir gerçekten hatta cevaptan kaçabiliyorduk.

Neredeyse iki buçuk aydır köşe bucak kaçıyordum ondan. Mesajlarına cevap vermiyordum, bir süre sonra o da bırakmıştı zaten.

Eğer kalbini kırmasaydın bırakmayacaktı gerizekalı!

Doğruydu ama diğer türlüsü daha acı verici olacaktı. Benim olmayan bir kalbi sevmek bana acı veriyordu.

En başından hiç yazmamalıydım ona. Geçirilen onca güzel zamana ihanet etmişim gibi hissettim.

Okul pikniği için bir ormana gelmiştik, herkes bir yana dağılmıştı ve ben piknik alanında oturmuş sigara içiyordum. Son sınıf olduğumuz için öğretmenlerin çoğu sıkmıyordu ama yine de saklana saklana içiyordum. Her şeyden önce hoş değildi.

Çok sevgili sınıf öğretmenimiz Devin'lerin sınıf öğretmeniyle yakın arkadaş olduğu için aynı masada oturmak zorundaydık. Buraya kadar hiçbir sorun yoktu çünkü bir şekilde kaçmayı başarmıştım. Ama bu masada, tek başıma oturmuşken ve acının dibini sıyırmışken yanıma bir beden oturdu. Kafamı çevirip bakmama gerek yoktu çünkü görmeden bile varlığını hissedebilecek kadar uzun süre izlemiştim onu.

Sağıma hatrı sayılır bir mesafede oturan Devin bacaklarını kendine çekerek kollarını etrafına sardı. Sigarayı sol elime aldım. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde önünü izlediğini gördüm. Rahatsız etmemek amacıyla önüme döndüğümde bakışlarını üzerimde hissettim. Göz ucuyla tekrar baktığımda bir şey söylemek ister gibi bir hali vardı. Tam ağzını açaçağı sırada ayağımda hissettiğim acıyla küfür ettim.

"Hassiktir lan!"

Kafamı karşıya çevirdiğimde Faruk'un elindeki halatla ayağıma vurduğunu anladım. "N'apıyorsun," Gözlerimin arkasındaki hocaya takılmasıyla devamını sessiz bir şekilde bitirdim cümlemin. "Amına koyayım?"

"Kalk." dedi sadece gülerek.

"Niye?"

"Halatla ağaca bağlayacağız seni," Kaşlarımı çatmıştım ki "Salak mısın oğlum? Kalk lan, yatmaya mı geldin?"diye sordu.

"Ne?"

Kafasını yukarıya çevirerek sabır dilendi ve ne zaman kalktığını anlayamadığım Devin'e dönerek "Üç deyince çeviriyorum, atla sen." dedi.

"Bir, iki, iki buçuk..." diyerek uzattı ve sırıtarak bana baktı. İt herif, diye geçirdim içimden. "İki altmış, iki yetmiş..."

"Çevireceksen çevir artık, bayıldım burada!"

Asla sabredemez, çok çabuk sinirlenir ve sinirlendiğinde hemen kaşlarını çatar. Eğer elinde herhangi bir şey olsaydı onu Faruk'a atmaktan çekinmeyeceğini biliyordum. Gülümsedim. Çok tatlı ve bunun farkında bile değil.

"Üç!" Aniden çevirmeye başlayınca Devin'in tökezleyeceğini düşünmüştüm ama sanki yıllardır bunu bekliyormuş gibi hemen atlamaya başlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Onsra | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin