İlişki tipleri -inşallah doğru çevirmişimdir.-
heeseung;
-gizli ilişki.
- "hadi, sadece bir öpücük. kimse bakmıyor, söz veriyorum" diye ısrar ederdi beklenti dolu gözlerle, eli hafifçe belinizi sıkarken sizi göğsüne çeker, eğilirken bir eliyle yanağınızı kavrardı . tam nefesi dudaklarında hissedilirken, alaycı bir şekilde ağzını elinle kapattın.
-heeseung sonunda senin elini öptü ve fark edince kafasını duvara geri attı, gözleri yenilgiyle kapandı. "Bunu evde bana telafi etsen iyi olur"
Jay;
- erkek kardeşinin en iyi arkadaşı.
-eve her geldiğinde kendi eviymiş gibi koltuğunda oturuyor olurdu. "Merhaba burada yaşamayan insan. Biliyor musun, taşınsan iyi olur" diye şaka yaptın ve çantanı oturma odasına bırakıp mutfağa gidip kendine meyve suyu almaya gittin.
- "evet, eminim beğenirsin.." diye duyardın arkandan. arkanı döndüğünde kendini iki güçlü kol arasında kıstırılmış buldun ve bu da kızarmana neden oldu. "Değil mi?.." senin üzerindeki etkisini çok iyi bildiğinden kaşını kaldırdı.
-bilinçsizce eğilerek yavaşça birbirinize yaklaştınız ve tam dudaklarınızı mühürlemek üzereyken kardeşiniz yüksek sesle eve girdi. Jake yüksek sesle
" PRENSİNİZ EVE GELDİ SÜRTÜKLER! " diye bağırırdı, jay'i itip buzdolabının içini "kazmak" için arkanı dönmene neden olurdu ama gerçekten pancar kırmızısı yüzünü saklamaya çalışıyordun.
"Sizin burada ne işiniz var?" kardeşin gözlerini kısarak parmağını ikinize doğrulturdu.
- "ohh, tam da kız kardeşine canımın tatlı bir şey çektiğini söylüyordum" jay göz kırpmadan önce başını sana doğru eğecekti.
jake;
-ilk görüşte aşk.
-Yakındaki bir kafeye gidiyordunuz, kısa bir süre önce kendinize bir iş görüşmesi ayarlamışsınız ve biraz geç kaldığınızdan evinizden koşarak çıkmışsınız. Görünüşe göre güneş bulutların arkasına saklandığı ve kısa süre sonra hafif yağmur yağmaya başladığı için şans senden yana değildi.
-bir marketin şemsiyesi altına saklanarak, kendinize başınızı sallamadan önce saatinize baktınız. sırılsıklam olsan bile koşmaya çalışıyordun ama koşmaya başlar başlamaz bir omuza çarptın ve şimdi ikiniz yerde acı içinde inlerdiniz.
- "Özür dilerim" paniğe kapıldın, yabancının elini tuttun ve kalkmasına yardım ettin, daha adamın şemsiyesini aldın ve tam ona verecekken donup kaldın. bu adam kesinlikle büyüleyiciydi.
-ve aynen böyle, siz ikiniz birbirinize bakarken, herkes ortadan kaybolmuş ve siz ikiniz kendi dünyanızda kaybolmuşken gözleriniz parlarken röportaj çoktan unutulmuştu.
- "Merhaba.." diye mırıldandı ve tokalaşmak için elini uzattı. "Ben Jake"
Sunghoon;
-düşmandan sevgiliye
- "gel buraya pislik. izin ver o yakışıklı yüzünü ayağımla okşayayım" diye hırladın, ona saldırmaya ve çenesine bir yumruk indirmeye hazırdın ama arkadaşın wonyoung seni geri tuttu. "Siz çocuklar her zaman iş başındasınız, şimdiden öpün" gözlerini devirdi.
- "ben ve o?" "Sanki bu aptala aşık olacakmışım gibi" diye alay ettin, ona kaşlarını çattın ve önündeki erkeğe bakmak için döndün. kulaklarının ucunun kırmızıya döndüğünü fark ederek ona bir bakış attın. "şimdi hasta mısın yoksa başka bir şey mi?"
"Evet, senin gibi aptallara alerjim var" diye tersledi ve elleriyle kulaklarını kapatırken başını iki yana salladı.
-haftalar sonra, sunghoon etrafta dolaşıp seninle dalga geçecekti ama seni kızdırdıktan sonra gülerek saçlarını karıştıracaktı, şimdi işlerin bu şekilde olmasından nefret ediyordun. Seninle her fizikselleştiğinde göğsündeki o sıcak ve karıncalanma hissinden nefret ediyordun.
- "Bana dokunmayı bırak seni solucan" "Seviyorsun ama" diye flört etti, dudaklarının kenarları yukarı kıvrılırken dudağını ısırdı.
- "yapmıyorum!" "Senden nefret ediyorum" diye itiraz ettin "beni seviyorsun" yanağınızı dürttüğü gibi size dilini çıkarırdı. "muhtemelen hiç birini sevmedin"
- "Yine de senden hoşlanıyorum"
sunoo;
- ruh eşleri.
-10 yaşında, çoğu zaman ikizim dediğin biri olan kim sunoo ile tanıştın, çünkü tanışır tanışmaz ikiniz de anında tıkladınız. kabarcıklı çocukta, ona ilgi duymanı sağlayan bir şeyler vardı.
-belki sana benzer bir kişiliğe sahip olmasından ya da ikinizin de her şeyde benzer zevklere sahip olmasındandır.
-ikiniz her şeyi birlikte yaptınız, her yere birlikte gittiniz ve okulda herkes güneşli çiftin kim olduğunu biliyordu.
-başka bir deyişle, herkes ikinizin cennette yapılmış bir eşleşme olduğunuz konusunda hemfikirdi.
Jungwon;
- çocukluk aşkı
- 5 yaş; "Büyüdüğümüzde sana en büyük elmas yüzüğü vereceğim. Kocan olacağım ve sana istediğin her şeyi vermek için çok çalışacağım. Sen prenses olacaksın ve ben de senin prensin olacağım."
- 14 yaş; "Seni kıdemlimiz heeseung hyung ile gördüm. lütfen onunla o randevuya gitme, beni bekleyeceğine söz vermiştin. bizim için" "elbette hayır dedim, seni bekleyeceğim, kazandım . Merak etme"
- 17 yaş; "y/n.." Jungwon'u elinde bir buket çiçek ve biraz çikolatayla görünce şaşırarak arkanı döndün. "beni beklediğin için teşekkür ederim"
niki;
- komşu çocuğu.
-Son zamanlarda, yandaki evin artık boş olmadığını fark ettiniz ve sanki Japonya'dan bir aile gibi görünüyordunuz. bir kişi dışında evde pek kalmıyorlardı. o çocuğun kılık değiştirmiş bir melek olduğuna yemin edebilirdin çünkü vay canına, kesinlikle muhteşemdi, tanrının gerçekten de favorileri vardı, ha?
-Odasını pencerenizden mükemmel bir şekilde görebildiğiniz için ona gizlice bakardınız. (çok takip eden) bazen fark eder ve güzel dudaklarında bir gülümsemeyle masumca el sallardı.
- bunun gibi küçük masum etkileşimler, sabaha kadar kısa mesajlara ve ardından çimlerin üzerinde oturup onunla utangaç bir şekilde el ele tutuşacağınız gece maceralarına dönüştü.
YORUM İSTİYORUM
YORUM
YORUM
YORUM
YORUM
YORUM
YORUM
767 kelime
17 Ağustos 2023
20:17
