-İlk öpücük-
Yorum yapar mısınız? Şu garibanın yüzü gülsün.Heeseung
-boyun öpücüğü
-gece geç saatlerde işten eve dönüyor, görünüşe göre zor bir gündü. Odaya girdiğinde senin yatakta sıcacık uyuduğunu görür.
-hemen yanına uzanır, battaniyenin altında sana sımsıkı sarılır.
-"ah, sonunda ev. " kollarıyla belini nazikçe sararken diyor.
-parmaklarını onunkilerle birleştirerek hafifçe karıştırdın. "hoşgeldin bebeğim." yavaşça fısıldıyorsun.
-"fasulyem de bitkin görünüyor." Yumuşak bir kahkaha atarak cevap verdin.
-"hmm-hmm. " mırıldanıyorsun, uyumak için gözünü kapatıyorsun.
-"seni özledim."heeseung mırıldandı ve dudaklarını boynuna yaklaştırdı.
-"bende seni özledim Hee. " diyorsun ve duruyorsun.
-"bekle-" duyularınız aniden uyandı ve şimdiden kulaktan kulağa gülümseyen Heeseung'a döndünüz.
-"az önce boynumu mu öptün? "
-"evet şimdi de dudağını öpeceğim."
Cevap veriyor ve sen yavaş yavaş erirken, gözlerini kapatıyorsun, teslim olmaya hazırsın.Jay
-seni susturmak için bir öpücük.
-"sana kaç kere dikkatli olmanı söylemem gerekiyor? Ahhh, ne kadar pervasızsın Jay? " Erkek arkadaşın futbol oynarken kolunu yaraladığı için ona pansuman yaparken sordun.
-Jay gülüyor,görünüşe bakılırsa onu azarlamandan zevk alıyor."sakin ol yn! Ben bebek değilim! " yarayı temizlemeni izlerken karşılık veriyor.
-"sus! " yanlışlıkla pamuğu cildine daha sert bastırarak bağırmasına neden olursun. "üzgünüm" mırıldanırsın ve şikayet etmeye devam edersin.
-"beni ne zaman dinleyeceksin? Seni seviyorum ama çok inatçısın ve bu çok sinir bozucu! Sevdiğin birinin incinmesini görmek nasıl bir duygu biliyor musun? Veya herhangi bir şey-" Jay yaklaşıp bileklerini tutarken ellerinize dokunuyorken aniden dudakları senin dudaklarına değerken cümlenizin ortasında durursunuz.
-midenizde kelebekler oluşturan uzun bir öpücük.
-ikinizde bitirir bitirmez, ona sadece özlemle bakabilirsin, "Park Jongseong." uysalca konuşuyorsun, "ilk öpüşmemiz..."
-"bir kez daha başka bir şey söyle, ikincisini yapalım. " muzaffer bir şekilde cevap verir. -iki dodun mızaffer-Jake
-yüreklendirici bir gagalama.
-sedece bu seferlik, sonunda bir sirk palyaçosu gibi görünüceğinizi bile bile erkek arkadaşınızın makyajınızı yapmasına izin veriyorsunuz.
-"lütfen iyi bir renk seç." Jake ruj koleksiyonunuzun küçük bir kutusunu dikkatle tararken sen umutsuzca dua ediyorsun.
-"sakin ol! " mercan kırmızısı bir ruj seçerek gülüyor.
-"şimdi ne diyor... " etiketi okuyarak diyor. "...Kiraz!"
-"kiraz değil! " o heyecanla kıkırdarken sen hayal kırıklığıyla homurdanırsın, rujun ucunu dudaklarına hafifçe dokundururken
"hareket etmeyi kes ynniee." vuruşlara odaklanırken diyor.
-"awww, geldiğimizde nasıl görüneceğine dair kısa bir özet. Evlendiğimizde böyle görüneceksin."
-Jake,işini bitirir bitirmez mutlu bir şekilde mırıldandı ve saçından bir tutamı kulağının arkasına yerleştirdi.
- "kapa çeneni!" Beraber gülüyorsun.
-"cidden, ruj kokusu beni cezbediyor." o cevaplar. "Tadının nasıl olduğunu merak ediyorum."
-"Jake, hayır, sen-" Jake ihtiyatlı bir şekilde dudaklarını seninkine yapıştırıp sana hızlı bir öpücük verirken hemen kalp atışının hızlandığını hissedersin.
-"ilk öpücüğümüzü bile düşünmüyorsun, aptal" geri çekildikten ve şakacı bir şekilde onu dürttükten sonra ciyaklarsın, yumuşak gülümsemesini kazanırsın.
-"neden yapayım? Vişneli puf turtaların tadı cennet gibi." Dudaklarına nazikçe dokunurken cevap verir. -burayı çevirirken kıçım koltuğa yapıştı zaten 45 derecede bir yerde 10 dakikadan fazla oturunca oraya yapışıyosun.-Sunghoon
-kıskanç bir öpücük-
-okul çıkış saatinde seni almak için sınıfına gider ve seni Sunoo ile güleren yanlışlıkla çayını dökerken bulur.
-"merhaba aşkım!" Sunghoon'u hızlıca kucaklayarak selamlarsın, sonra onun karşılık vermediğini ve sessizce eşyalarını taşımaya devam ettiğini fark edersin.
-"bugün okul nasıldı?" sen soruyorsun ve o açıkca cevap veriyor. "iyi." "anlıyorum. Çok yoğun bir gün." koridorda yürürken onun kollarına yapışırsın.
-"Eğleniyor gibisin." bir süre sessizlikten sonra nihayet konuşuyor.
-"b-bu kötü bir şey mi? " sen soruyorsun ve o soğuk bir şekilde bakıyor.
-"Sunoo ile eğlenmek mi? " alay ediyor. "hiç de bile."
-dolaplarınızda durdunuz. "Cidden, Sunghoon kıskanç mısın?" sen sordun.
-"HAYIR" siz izlerken omuz silkiyor ve eşyalarını koymaya devam ediyor.
-"hayır mı? Yalan söyleme hoon."
-Dolabını kapatır ve seni dolaba yaslayıp sizi hızlıca uzun bir öpücüğün içine çeker; gerçekten kıskandığı için.
-geri çekilir ve yanağınızı avuçlar. "Dürüst olmak gerekirse, bir an için kıskançlık beni öldürüyordu."
-Başka bir öpücük için onu yakınına çekiyorsun. "o benim en yakın arkadaşım ve biz onun crush'ından bahsediyorduk aptal!"Sunoo
-yavaş ama sevecen bir öpücük.-
-gerçekten plananan bir ilk öpücük lol.
-Erkek arkadaşın Sunoo ile çalıştığın kütüphanede olur.
-birbirinizin dudaklarına bakarken birbirinizi bulmanız çok uzun sürmez.
"Yn, öpüşebilir miyiz?" -ben ölmüşem- Siz karnınızda kelebeklerin uçuştuğunu belli etmemek için savaşırken o size yavru köpek bakışıyla fısılıdıyor.
-sadece başını sallayabildin, kitabı kapatmak için çevirdin.
-"gözünü kapat." dudaklarına yaklaşırken söylüyor,bunu yavaş ama emin adımlarla yapıyor.
-ikiniz de dudakları ayrılana kadar öpücüğünün yumuşaklığına çabucak teslim oldunuz; göndermeye yetecek kadar hızlı,masum bir öpücükJungwon
-küçük bir gagalama, ardından devam eden bir öpücük.
-yağmurlu bir günde erkek arkadaşınıza sarılıp film izlemek kadar içinizi ısıtan bir şey yoktur.
- sanki o sizin battaniyenizmiş gibi etrafınıza sarılıyken filme odaklanırken, ona sadece bakabilir ve yüzündeki en küçük ayrıntıya bile hayran kalabilirsiniz.
-sürekli onu izlediğinizi fark eder ve size ateşli bir öpücük vererek gülümser.
- "manzarayı beğendin mi?" diye sorar ve kıkırdar.
-"çok çekici olman benim suçum değil"
-"bir öpücük daha istiyor gibisin" "haydi, Wonnie." kışkırtıcı bir şekilde
cevap verirsin, ikinci öpücüğe boyun eğmeye hazırsın.
- ihtiyatla dudaklarını seninkine bastırıyor. Bu sefer daha uzun ve daha tutkulu, sanki büyüsüne kapılırken, o sizi sade sıcaklığına hapsetmek için son hamlesini yapıyormuş gibi.Niki
-kore dizilerindeki gibi bir öpücük.
- ikiniz de Jay'in bir sürü insanın, eğlencenin ve içkinin olduğu partisine gidersiniz ve yine de Ni-Ki kendini boş fincanıyla mutfak tezgahında otururken bulur.
peşinden yürürsün ve kalabalıktan sıkılmaya başladığını ve kesinlikle biraz huzura ve sessizliğe ihtiyacı olduğunu biliyordun, bu yüzden yanına oturmaya karar verdin.
- "Bu senin son içkin, tamam mı?"
Bardağını kenara çekerken diyorsun ve kızarmış yanaklarını tut.
-başını omzuna yaslıyor,"Dışarı çıkabilir miyiz? Sanırım biraz temiz
havaya ihtiyacım var." mırıldanıyor
- endişelenirsin, kolunu boynuna dolarken onun belinden tutarsın ve ikiniz de mutfak kapısına yönelirsiniz.
- "yalnızca bir süre burada olacağız, Jay nerede olduğumuzu merak edebilir." O zayıfça başını sallarken sen söylüyorsun.
- siz dışarıdayken ve kapı çoktan kapandığında, onun kusmasını beklersiniz,ama bunun yerine sizi hafifçe duvara doğru iter ve dudaklarınıza nazik bir öpücük konduracak kadar hızlı olduğu için kendinizi köşeye sıkıştırılmış bulursunuz.
- ani bir farkındalık ona çarptığında hızla geri çekilir. "Ben-özür dilerim, yapmamalıydım-"
-siz onu sarılışınızla sıkarken durur. "Hayır, hep geri çekildik."----------------------꧁꧂--------------------
Aramızda 3 yaş olan yeğenime bakıyorum ve kendisi cemre fanı 🤦🏻♀️
on dakikada bir yanıma gelip ıYy gEypOpçU diyo ağızının ortasına bi tane çakıcam görücek o zaman kim "geypopçu" salak yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk.998 kelime
16 Ağustos 2023
17:40