Önceki bölümü okumayı unutmayınn!İyi okumalar balımm, iki gün üst üste bölüm şerefine bugün bolca yorum bekliyorum lütfen 🥺
Seokjin hyungun restorantına ilk gittiğim günden bu yana yaklaşık bir hafta geçmişti ve ben artık her gün oradaydım.
Jungkook ara ara kızıyordu dinlenmediğim için ancak akşam beraber eve gittiğimizde sırt ve boynuma masaj yapıyordu, ara ara söylenerek tabii...
Yanlış anlaşılmasın masaj yaptığı için söylenmiyordu, kendimi yorduğum için söyleniyordu. Yani hep beni düşündüğünden, cidden. Bebeği gibi bakıyordu bana, içimdeki azıcık olan anne özlemimi misliyle karşılıyordu Jungkook'un bu tatlı ilgisi.
"Yavrum, gel bakalım gidiyorum ben."
Gülümseyip yanına ilerledim, kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım ona. O günden beri her sabah uyanıp Jungkook giderken ona sıkıca sarılıyordum, her akşam da o kadar çalışmasına rağmen büyük bir enerjiyle geliyordu Seokjin hyungun restoranına.
Bu arada da ondan daha çok etkilenmeye başlamıştım, hoşlantıya bile kayıyordu artık. Ama Jungkook öyle ince öyle düşünceli davranıyordu ki bana, gerçekten Jungkook'tan hoşlanmamak imkansızdı.
Belimdeki kolları bollaştığında geri çekildim.
"Sakın kendini yorayım deme ve dikkatli ol."
"Tamam civcivim tamam, sağ salim geleceğim merak etme."
Sessiz kaldığımda arkasını dönüp gitmeye yeltendi, içimdeki heyecanla durdurdum onu.
"Jungkook, bir yaklaşsana."
"Ne oldu yavrum?"
"Gel gel, şu yanağında bir şey var onu alayım."
Kapının önüne kadar geldiğinde ben ilerledim yanına, uzanıp parmağımla bir şey alır gibi yaparken hızlıca ufacık bir öpücük bıraktım yanağına.
"J-Jimin-"
"Görüşürüz, bay bay, hoşça kal!"
Kapıyı kapatıp yaslandım, kalbim küt küt atıyordu. Bir cesaretle yapmıştım, pişman değildim ama utanıyordum işte... Bunlar ilk kez yaşadığım şeylerdi.
Kapı deliğinden dışarı baktım, Jungkook hâlâ kapının önündeydi. Sağa sola yürüyüp nefesleniyor gibi görünüyordu.
"Jungkook geç kalıyorsun!"
Sesimi duymasıyla kocaman gülümseyip kapı deliğine yani dolaylı yoldan gözlerime baktı.
"Tamam, tamam gidiyorum! Seni seviyorum!"
Cevap beklemeden gittiğinde güldüm arkasından, çok ama çok tatlıydı.
Saatin sabah beş olması dışında her şey normaldi, sanırım?
Normaldi tabii... Jungkook farklıydı, kazadan önce de ondan bu kadar hızlı hoşlanmaya başlamışım hem... Jungkook'un telefonundan tüm mesajlarımızı okumuştum, gerçekten çok tatlı bir ilişkimiz varmış. Her şeyi bir şekilde ben mahvetmiştim ama şimdi her şey düzeliyordu işte. Unutkanlığım bile azalmıştı iyice, artık aklım benimle çok fazla oynamıyordu.
Belki yaşadığımız o güzel günleri hiç hatırlayamayıp onları Jungkook'a yıkacaktım, ama ne olursa olsun o günlerin daha da güzelini yeniden yazamaz mıydık?
Eminim, her şey düzelip eskisinden bile güzeli olacaktı.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp yatağa gittim, hazırlanmak için bile erkendi ama sabah sabah o kadar heyecanlanmıştım ki uykum yoktu. Yine de uzandım, kapıdakiler aklıma geldikçe yanaklarım acıyana kadar gülümsüyordum. Yanağından öpmüştüm... Ben Jungkook'u öpmüştüm ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember Us |Kookmin| ✔️
Fanfiction(Tamamlandı) |Omegaverse Omega Jimin- Alfa Jungkook| Jimin, hayatını geçindirmek için evlere temizliğe gitmektedir, kader onu aynı işi yapan Jungkook ile karşılaştırır. Ancak ikili farklı şehirlerde olduğundan sosyal medya üzerinden konuşmaya başl...