pray for me • winrina

0.2

Banyodan üzerime sardığım havlumla odama gitmek için çıkarken Karina'nın beni görmemesi adına bildiğim tüm duaları sıraladım. Birkaç defa geceliklerimi giydirdiği için beni iç çamaşırlarımla görmüştü fakat duştan yeni çıkmış havlu sarılı hâlimi görmesi hiç iyi olmazdı.

Hayali bile beni stresten öldürürken koşar adımlarla odama güvenli şekilde varmıştım. Tahmin ettiğim gibi giyeceklerimi hazırlayıp yatağımın üzerine bırakmıştı. Seçtiği gecelik takımını görmemle güldüm. Tatile gitmesine kızmamam için hediye olarak almıştı. Pembe, kısa kollu bir üst ve yine pembe, kısa bir şorttan oluşuyordu. Üzerimdeki havludan kurtulup hızlıca seçtiklerini giydim. Geceliğin yaka düğmelerini kapatırken kapım tıklatılmıştı. "Müsait misin?" Yani sanırım müsait sayılırdım. Sonuçta iç çamaşırlarımla görmüştü, yakamın açık olmasının sorun teşkil edeceğini sanmıyorum.

— Evet gelebilirsin.

Kapıyı açıp beni gördüğünde durdu. Size yemin edebilirim ki yüzünde çok küçük bir anlığına da olsa farklı bir duygu gördüm. Fakat kendini hemen toparlamıştı. "Çok yakışacağını biliyordum." Gülümsedim ve etrafımda bir tur döndüm.

— Bence de yakıştı.

Bu hâlime gülmüştü. Daha sonra geniş yatağımı gösterdi. "Sen otur ben de kurutma makinesini getireyim." Kafamı sallayıp her zaman yaptığım gibi yatağıma çıkıp bağdaş kurdum. Biraz sonra Karina da elinde makine ve favori tarağımla dönmüştü. Arkama yerleşip bacaklarını iki yana ayırmış ve vücudumu kendisine çekerek arasına girmemi sağlamıştı. Sırtım göğüsüne değecek kadar yakındık ve kalp atışlarımın şimdiden hızlandığını hissedebiliyordum.

Ben sakin kalmak için canımı verirken o beni daha da beter edecek bir hareket yaptı. Kafasını boyun girintime gömüp kokumu içine çekmişti. "Tüm yaseminlerden daha güzel yasemin kokuyorsun Minjeong-ah." Vücudum benden istemsizce gerilirken kokladığı yere bıraktığı öpücük ile tekrar gevşedim.

— Sadece bir duş jeli.

Saçlarımı taramaya başlamıştı. "Sen önerdiğinden beri Irene kullanıyor, aynı kokmuyorsunuz." Irene ablasıydı ve birbirlerine bayağı bağlılardı. Karina'nın ailesi bir nevi ikinci ailem olduğu için akşam yemeklerine katılmıştım ve Irene kokuya bayıldığını söyleyince ona da önermiştim.

— Ya da senin burnun bozuk.

Hafifçe güldü. Görmesem de kafasını iki yana salladığını tahmin edebiliyordum. "Yarın okula gelemeyeceğim için bu gece şarkıyı ben söylemeliyim." Duyduğum şeyle gözlerim büyüdü. Sesi çok güzeldi fakat genelde benim zorlamalarım dışında söylemezdi, söylese de kısa tutuyordu. Bu ondan alabileceğim en güzel jestlerden biriydi bu yüzden reddetmedim.

— Bana uyar.

Başlamadan önce biraz boğazını temizlemişti. Daha sonra mırıldanmaya başladı. "I'd like to have some time with you." Duyduğum tanıdık melodi ile kalbimin teklediğini hissettim. O ise saçlarımı taramaya devam ediyordu. "My hand, your lips..." Belimden tutup beni kendisine doğru çevirdiğinde bağdaş hâlindeki bacaklarımı çözüp beline sardım. "My head, your grip." Ben hâlâ seçtiği şarkı yüzünden çığlık atmamaya çalışırken o kaküllerimi dikkatlice taramaya başladı. "Let me tell you, a thing or two." Ezberlediğim güzel yüzünü bir kere daha ezberlemek için her detayını inceliyordum. "I've got a kink..." Demesiyle dudaklarının bir kenarı yukarı kıvrılmıştı. Dizelerin farkındaydı ve bundan zevk alıyordu şu an.

Bu şarkıyı geçen sene doğum günümde bana ithaf etmişti. Tam bu yatakta, üzerimde geceliklerimle uzanmıştım ve karşımda portremi çizerken aynı bu şekilde mırıldanmıştı.

Islak kaküllerimden bir damla yanağıma düştü. Tarakla işini bitirip kenara bıraktıktan sonra gülümseyerek son dizeleri söylemiş "About girls like you." ve yanağımdan süzülen damlayı öperek durdurmuştu. İşte Yu Jimin yine yapacağını yapmıştı. Sonucunu düşünmediği hareketleri ile beni darmadağın etmiş ve öylece bırakmıştı.

...

Bir tık kısa bir bölüm oldu çünkü geçiş bölümüydü açıkçası. Beğendiyseniz oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Merak edenler için Karina'nın söylediği şarkı -> Like U - Rosenfeld

Çevirisi:
Seninle biraz vakit geçirmek istiyorum.
Ellerim ve dudakların,
Başım ve sıkıca kavrayışın...
Sana bir ya da iki şey söylememe izin ver.
Senin gibi kızlara karşı bir ilgim var.