Jongdae..
"JONGDAE BUL ARTIK ŞU SİKTİĞİMİN YERİNİ."
Chanyeol başımda bağırıp dururken, biricik sevgilim çalışırken beni tek konsantre eden şeyi bilip, bittikçe yenilemek üzere sıcak çikolata getiriyordu bana. Suho ise ilk kez endişeli olduğunu belli ediyordu o dakikalarda. Artık her şey çok karışmıştı, Chanyeol'e de hak veriyordum. Eğer Minseok ortadan kaybolmuş olsaydı her yeri birbirine katabilirdim ama verilen kod oldukça zor bir koddu ve eminim çözsem bile ardından şifre isteyecekti ki en zor kısmı da oydu. Sıcak çikolatamdan bir yudum daha alıp Chanyeol'e cevap bile vermeden devam ettim bu sırada Minseok dudaklarını araladı.
"Chanyeol şu an istediğin kadar bağır, Jongdae'den işi bitene kadar bir cevap alamayacaksın. Ayrıca bu şekilde hiç yardımcı olmuyorsun."
"Minseok onun başına bir şey gelirse ben yaşayamam. Benim yüzümden ona zarar gelememeli."
Evet Baekhyun ortada yoktu ve Chanyeol'ün korkusu tüm bedenini sarmıştı ama elimizdeki tek bilgi güvenlik kameralarına gösterdikleri kağıt parçasıydı, sadece hackerın çözebileceği bir koddan oluşuyordu ve oldukça zordu. Kodu Jongin'in bize attığı kamera kayıtlarından aldığımızdan beri de bilgisayarımın başındaydım.
2 saat önce..
Jongin'in söylediklerinden sonra patlayan evimizi çoktan unutmuştum. O sadece dikkat dağıtmak içindi, asıl amaçları ise Baekhyun'u almaktı ve başarmışlardı da. Chanyeol endişeyle dudaklarını araladığında hepimiz pür dikkat önü dinliyorduk.
"Jongin, evde güvenlik kameraları vardı eğer Baekhyun kapatmadıysa. Ben yerleştirmiştim birkaç yıl önce, şimdi senden siyah renkli arkasında GK yazan bir tablet bulmanı istiyorum. Ben oradayken yatak odasında, sağ taraftaki komidinin alt çekmecesine koyardım. Şimdi hala orada mı bilmiyorum ama o tabletin içinde bir ipucu bulabiliriz. Tableti bulunca, kameraların son kaydetme tarihine ve saatine bak. Dediğim gibi Baekhyun kapatmadıysa, her şeyi kaydetmiş olmalı.
"Bekle bakıyorum."
Jongin'in yatak odasına çıkan hızlı adımları duyuluyordu. Bu sırada Kyungsoo tek kelime etmiyordu, tabi o da haklıydı. Öldü bildiği adam şu an telefonda onlarla konuşuyordu ve arayan kişi eşinin ta kendisiydi. Aradan geçen birkaç saniye sonra da sesi geldi Jongin'in.
"Buldum hala koyduğun yerdeymiş, hoş sen gittikten sonra bile Baekhyun hiçbir şeyin yerini değiştirmedi."
Bu cümle Chanyeol'ü yaralamıştı, çünkü şu an gözünden damlayan yaşın başka bir açıklaması olamazdı ama karşı tarafa belli etmeden devam etti.
"Güzel şimdi için de ki görüntülerin yüklendiği dosyayı bul. Tarihine bak, bugüne mi ait?"
"Bekle."
Jongin kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuştu.
"Evet bugünün tarihi var ve hala da kayıtta."
Chanyeol rahatlamışçasına derin bir nefes aldı ve telefondakilerin duymayacağı bir sesle 'Benim güzel bebeğim, o kayıtları kapatmadığın için seni bulduğumda öpücüklere boğacağım.' diye mırıldandı. Daha sonraysa Jongin'i yönlendirmek için dudaklarını araladı.
"Şükürler olsun Baekhyun, şimdi sana göndereceğim adrese yolla o dosyaları ve Jongin sakın kimseyle iletişime geçmeyin. Baekhyun'u aldılarsa sizin peşinize de düşeceklerdir. Evde kalın kapıyı kilitleyin ve çok ciddiyim benden, bizden başka kimseyle konuşmayın. Sizi almak için Suho ya da Jongdae gelecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Retrouvailles (ChanBaek)
FanfictionÖyle ayarsız ki seni sevmelerim; kokunla sevişip, dudaklarınla uyumak, sesine sarılıp, saçlarınla konuşmak istiyorum olur olmadık saatlerde. Sonra dizlerime uzan istiyorum aklım sen saatlerine vurduğunda ve anlat istiyorum, ben her an seni dinlerken...