Anılar

19 1 0
                                    

Tuğrul ile son görüşmemizin üzerinden 2 gün geçmişti. Bu sürede yeni bir resim çizmeye başlamıştım. Para alabileceğim biri olmadığı için resim çizip satıyordum. Bu işten kendime yetecek kadar kazanıyorum ek olarak önceki senelerde çalışıp kazandığım paraları hesabımda saklıyordum kısacası zor durumda değildim, en azından bir derdim yok olmuştu bu sayede.

Resim çizmeye ara verip saate baktım

18.23

Acıkmıştım. Mutfağa gidip kendime bir şeyler hazirlamaliydim. Hızlıca hareket edip mutfağa girdim. Buzdolabını açtım fakat yiyebileceğim hiçbir şey yoktu. Markete gitme kararı alıp odama yöneldim.

Dolabımdan çıkardığım sweatshirt ve şortumu üstüme giydim. Havalar soğumaya başlamıştı fakat şort alışkanlığımı kış ayı gelene kadar  yenemiyordum.

Cüzdanımı kulaklığımı ve telefonumu alarak odamdan çıktım. Anahtarımı kapıdan alıp apartmandan çıktım.

Hava serinlemisti ve bu benim için kutlanacak bir şeydi sonuçta yakıcı sıcaktan nefret ediyordum .

Kulaklığımı kulağıma takıp telefonumdan şarkı açtım. Son ses müzikle yavaş adımlarla markete doğru yürümeye başladım.

Genelde ara sokaklarda yürümeyi tercih ediyordum, insanlar azdı ve sessizdi.
Markete vardığımda gerekli olan şeyleri almaya başladım.

Gerekli her şeyi hızlı bir şekilde alıp son olarak makarna reyonuna geçtim. Uzanıp en sevdiğim makarnaya yönelmişken kolumda hissettiğim el ile  ile başımı sağ tarafa çevirdim ve kulaklığımı çıkardım.

"Ben boncuk şeklindeki alma tadı hiç güzel olmuyor"

Sırıtarak söylediği cümlelere karşılık boş bakışlarımla bakmaya devam ettim.

2 gün olmuştu, aslında çok süre olmamıştı ama son ayrılmamız da iyi bir şekilde olmamıştı. Şimdi burada sırıtarak bana bakmasına ne cevap vereceğimi bilmiyordum.

"Boş boş bakmaya devam edeceksin? Ama boncuk makarna alma bak yanında kelebek makarna var onu al"

"Neden almıyorum? Ben bunu daha çok seviyorum"

Resmen makarna tartışması yapıyorduk. Dışarıdan bu tartışmayı görsem ne saçmalıyor diyeceğim şeyi şu şu kendim yapıyordum.

Eline aldığı kelebek makarnayı sepetime atıp konuşmaya devam etti

"Tamam o zaman ikisinide al"

Ve arkasına dönüp gitti

Burada daha fazla durmama kararı alıp arkasından yürümeye başladım

Kasaya gidip sepetteki malzemeleri kasaya koydum. Kasiyer işini hallederken kapının önünde  bekleyen tugrula bakmaya başladım.

Ücreti ödeyip marketten çıktım.

" hadi gidelim. Hava iyice soğudu istersen arabayla gidelim"

Haklıydı hava marketteyken daha fazla soğumuştu. Başımı onaylarcasina salladım ve beraber arabaya doğru yürümeye başladık.

Esyalari bagaja koyup arabaya bindik. Anında  klimayı açtı ve içerisi hızla ısınmaya başladı.

Tuğrul arabaya sürmeyi başlayınca camdan  bakmaya başladım. Dakikalar geçti, evin önüne geldiğimizde elimin üstünde elini hissettim. Yüzüne anlamsız gözlerle bakmaya başlayınca konuşmaya başladı

SARHOŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin