Fırına koyduğum tepsiyle işim bitmişti. Bugün güne en sevdiğim kurabiye olan vişneli kurabiyeyi yapmakla başlamıştım.
Kokusu, lezzeti ve görünüşü çocukluğumdanberi beni büyülüyordu.
Bu kurabiyeyi ilk defe 6 yaşındayken yemiştim, çok iyi hatırlıyordum. Babaannemin evimdeyim, ev mis gibi vişneli kurabiye kokuyordu. Koşup babaanneme ne yaptığını sormuştum, gülümseyerek bana cevap vermişti.
O gün hayatımın bir parçası olacağını anlamamıştım ama şimdi hayatımdaki değerini biliyorum. 7 yıl öncesine kadar babaannem yapardı fakat bağlarımizin koptuğu gün kendim yapmaya başlamıştım.
Etrafı incelemeye başladığımda mutfağı dağıttığımı fark ettim. Kurabiyeler pişerken mutfağı toplamak için yeterince sürem vardı. Oturduğum yerden kalkıp tezgahı toplamaya başladım. Yaklaşık 30 dakika sonra işim bitmisti ve kurabiyelerde pişmişti.
Fırını kapatıp tepsiyi masanın üstüne koydum. Kurabiyelerin soğumasını beklerken odama geçip dolabımı açıp içindeki bordo kazağım ve siyah eteğimi çıkartıp yatağıma koydum.
Banyoya gidip kısa bir duş aldım ve geri odama geçip yatağımdaki kıyafetleri giydim. Son olarak saçımı kurutup doğal dalgalı haliyle biraktım. Odamdaki işlerimi halletiğimde geri mutfağa döndüm. Kurabiyelerim yeterince sogumustu dolaptan çıkardığım kabın içine kurabiyelerimi koydum.
Piknik sepetime masanın üstünde duran sandviçleri, kurabiye dolu kabı, şarabı ve kadehleri, kurabiyeden önce yaptığım cupcakeleri, meyve dolu kabı, tabak- çatallari ve son olarak örtüyü koydum ve kapattım
İşim bitmişti hazırdım
Geçen gün Tuğrul'un evinden aniden ayrıldığım için rahatsız hissediyordum ve yapmama gerek olmadığını bildiğim halde piknik yapma kararı almıştım. Her şey hazırdı fakat Tuğrul'un bundan haberi olmadığı için işi olma ihtimali sabahtan beri beni düşündürüyordu.
Hazırlıklarımı son kez kontrol edip eşyalarımı aldım. Üst kata çıkıp kapıyı çaldım. Dakikalar geçmesine rağmen kapı açılmıyordu belki duymamıştım diye düşünürken son kez çalma kararı aldım.
Zile basıp geri çekildiğimde saniyeler sonra kapı üstünde pijama olduğu belli olan kıyafetler ile Tuğrul tarafından açıldı.
"Kusura bakma, uyandırdım galiba"
"Hayır, uyandırmadin"
Sesindeki şaşkın tonu saklamaya çalışsada anlamıştım. Burada ne yaptığımı merak ediyordu.
"Piknik yapalım mı?"
Ani sorumlu şaşkınlıkla gözleri büyüdü fakat kısa bir süre içerisinde geri eski haline döndü. Ne kadar yüzünü ifadesizce tutsada sesindeki şaşkınlık bu sefer daha da artmıştı.
"Biz mi?"
"Evet"
Nedensizce utandığımı hissediyordum. Fakat geri adım atmamaya niyetliydim.
"Peki ama önce kendime çeki düzen versem iyi olucak."
Gözlerimi gözlerinden çekip pijamalarını üstünde gezdirdim. Sözleri komik olmamasına rağmen kıkırdadım. Kısa gülüşüm sonrasında bu sefer gözlerimi sonuna açan bendim. Elimi istemsizce dudaklarımın üstüne koyduğumda gözlerimi geri gözlerine çıkarmıştım.
Onaylamaz gözlerle yüzüme bakarken eliyle dudağımın üzerindeki elimin üstüne koyup dudaklarımdan çekti.
"Gülümsemeni kapatma lütfen, bu manzarayı hiçbir zaman kaçırmak istemiyorum."
