"Yüzüne iyice yapıştır. Lisa aşağı taraftan damlıyor. Bekle!" Emekleyip yatağa çıktığında boynumu yukarı kaldırmaktan ağrıyan kaslarımla küçük bir küfür savurdum. İnce parmaklarını hafifçe çattığı kaşları ile yüzümde dolaştırarak perçemlerimi itip maskenin yapıştığından emin olduktan sonra geri çekildi."On dakika bekle, tüm nemi yüzüne yedirdikden sonra çıkar." Yataktan kalkarak yeniden makyaj masasına döndüğünde başımı olumlu anlamda salladım.
Ellerimi geceliğimin üzerine sürttükten sonra düz bir şekilde uzanmayı daha mantıklı bulmuştum. June uyumadan önce özel bir bakım gecesi düzenlemişti, az önce tüm derimi keselemiştim ve tenim resmen saten bir parça gibiydi.
"Geçen geceki yemek nasıldı?"
"Hangi yemek?"
"Jungkook ve annesi geldiği." Saçlarını tararken aynı zamanda aynanın yansımasından bana baktı. Gözlerimi kapayıp önemsiz tuttuğum ses tonumla geceden bahsettim fazla detaylar üzerinde durmayarak.
Mesela ilk öpüşmemizi konuşmamız, bana aldığı kolyeyi saklamam, yaptığım turtanı geçmişten bahsederek övgüler içerisinde yemesi, annesinin bana oğlunu yeniden övmeleri gibi önemsiz detaylar. Kesinlikle önemli değildi ve bu yüzden de bu küçük ayrıntıların hepsini atladım ve yemekten ardından salondakı konuşmalardan bahsedip sustum.
"Jungkook ile gerçekten arkadaş mısın? Çünkü çocuğa hep sert bir şekilde bakıyorsun, sanki gıcık oluyormuşsun gibi." June gülerek konuştuğunda kaşlarım hafifçe çatılmış ve dudaklarım büzülmüştü.
Öyle mi yapıyordum? Bence küçük ayrıntıları anlatmamam June'un böyle düşünmesine yol açmıştı ama önemli değildi.
"Yo. Onun bazı haraketleri beni hep gıcık ederdi, değişen bir şey yok." Derin bir nefes alarak doğrulup kağıt maskeyi yüzümden çektim ve yapış yapış olan nemini masaj yaparak yüzüme yedirmeye başladım. "O yüzden gerçekten arkadaşım."
"Evet biraz gıcık ama yine de tatlı birisi bence."
Neden eski sevgilim hakkında konuştuğumuzu bilmiyordum. Konu konu üzerine açılarak uzanmaya devam ediyordu ve açıkçası bu tatsızdı. Gece birlikte kalacaktık ve konumuz neden Jungkook üzerinden devam ediyordu?
Çok alakasız, çok!
"Bu arada gıcık şakaları da beni rahatsız etmedi, bana da arkadaş canlısı yanaşıyor." Elindeki fırça tarakla arkama geçip koyu renkli saçlarımı tararken ağız dolusu konuşmaları ile göz devirerek bunalmış bir şekilde nefes aldım.
"İkimize de iltifatlar edip, anlayışlı bir biçimde yaklaşıyor. Olgun birisi bence, eski sevgiliden arkadaş olunmaz terimini çürütüyor ha, ne dersin?"
Daha fazla bu konuyu dinlememek için arkamı dönüp onu hızlıca altıma aldığımda dudakları arasından küçük bir çığlık firar etmişti. Dudaklarımı boynuna bastırıp öpücüklerimi sıralarken kulağıma dolan minik kıkırtıları ile bacaklarını çoktan ince belim etrafına sarmıştı. Dudaklarımı boynundan çenesine ve ordan da dudakları üzerine bastırıp hafifçe yükselerek güzel yüzüne baktım.
"Artık eski sevgilimi siktir edip sevişebilir miyiz?"
Fısıldayarak gözlerimi yüzünün ayrıltılarında gezdirirken kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Dudaklarım üzerinde memnuniyyet dolu bir gülümseme oluşurken benden önce davranıp yükselerek dudaklarımızı birleştirdi. Bedenim kucağında oturur bir pozisyona geçtiğinde açlıkla dudaklarımı sömürmesi vücudumdakı sıcaklığı yükseltmişti. Elleri uslu durmuyor ve tüm vucudumda geziniyorken sonunda geceliğin ince askılarını kavrayıp aşağı çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad idea right? | liskook
FanfictionLisa için 'artık kızlardan hoşlandığını' söyleyerek ayrıldığı eski sevgilisi Jungkook ile arkadaş kalmak iyi bir fikir değildi. jeon jungkook & lalisa manoban