*1*

291 18 23
                                    

2020 şubat
"merhaba Chan bey, girebilir miyiz?"

"tabi, hoş geldiniz bay ve bayan Han"

annesi, babası ve Chan'ın ne konuştuğunu duyamıyordu odanın dışındaki Jisung, ancak ters giden bir şeyler vardı sanki

bir süre sonra kapı açıldı

"tabi siz bavulunu verin, ben ona odasını göstereceğim"

Chan'ın sözleriyle kafası karışmıştı Jisung'un 'ne odası be" diye geçirdi içinden ama sesini çıkarmadan doktorunu takip etti

sonunda koridorun sonundaki o odaya geldiler
"hadi gir bakalım Jisungie"

odayı gördüğünde dili tutulmuştu Jisung'un, ve tabi ailesinin de

kapının sağında lavabo vardı, içinde de kibar bir küveti. 'burda çok eğleneceğim galiba' diye düşündü Jisung

biraz ilerleyince koridorun bitimindeki büyük odaya geldiler. karşıda boydan boya bir cam vardı ve tüm seul ayaklarının altındaydı sanki
cama paralel olarak kocaman bir yatak bulunuyordu. yatağın üstünde tac şeklinde bir süs ve ona tutturulmuş mavi tüller aşağı salınıyordu. yatağın solunda küçük beyaz bir komodin, üstünde bir mum ve yanında da iki-üç tane kitap vardı.

yatağın sağ ve sol çaprazında duvara tutturulmuş iki gece lambası, sağ tarfta da kibar beyaz bir dolap vardı. karşıda da kibar bir mutfak ve yanında da yemek masası koymuşlardı.

babası "biraz kız odasına benziyor sank-" derken annesi dirseğiyle dürttü onu
"ben çok beğendim!" dedi Jisung, gerçekten sevmişti odasını "ama neden burdayız anne? neden benim için bir oda var?"

annesinin gülüşü solarken başını öne eğdi
"bir süre burada kalacaksın Jisungie" diye açıkladı Chan

"ama benim burda hiç arkadaşım yok ki, sıkılırım ben!" küçük bir bebek gibi dudaklarını büzdü.

hastanenin müdürü Seungmin de gelmişti. kolunu Chan'ın geniş onuzlarına atıp,

"işte bu yüzden sana bir arkadaş getirdim" dedi "içeri gel bakalım Minho,"

utangaç adımlarla içeri girdi Minho. Jisung o odaya girer girmez bakışlarını ondan alamamıştı. çok zarif yüz hatları vardı, mor saçları ona fazlasıyla yakışmıştı. kirpikleri ne kadar uzundu öyle! çok güzeldi, fazlasıyla hemde. 'tanrım ne düşünüyorum ben!' dedi içinden.

Minho üstüne dalıp giden çocuğa el salladı, Jisung ne yaptığının farkına yeni varmış gibi gözlerini kapadı, sonra kafasını hafifçe sarstı ve gülümsedi

"bu Lee Minho, Minho buda Han Jisung" diye birbirlerini tanıttı Seungmin.

"merhaba Minho!"

"merhaba Jisung, uzun süre birlikte olacağız sanırım" dedi ve güldü

Jisung da sessizce kıkırdadı, sevmişti yeni arkadaşını

"neyse biz çıkalım sende rahat rahat yerleş Jisung" dedi ve Seungmini de kolundan tutarak nazikçe çekiştirdi Chan.

ikili gidince "odan cidden çok güzel Jisungcuğum" deyim başından öptü annesi. o sırada babası kıyafetlerini dolabına yerleştirmeye başlamıştı bile.

mental hospital | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin