mental hospital | minsung

*4*

minhonun ağzından

"Yeosang ve Hongjoong da gelir birazdan"

Woo'nun gergin sessizliği bölmesiyle herkes onu onaylarcasına kafasını salladı

"kimseye söylemeyin ama bence Joong Seonghwa'dan hoşlanıyor"

"Hyunjin ve Jeongin abi kardes okulun dedikoducusu heralde" dediğimde herkes gülmeye başladı

"güzel bir arkadaş grubunuz var"

"grup demişken numaranı ver de seni de ekleyelim bizim gruba, artık sende bizdensin"

Hyunjin'in söylediklerine gülümseyerek karşılık verdim

~hyunjin sizi "agalar" adlı gruba ekledi

*****

"Jisung!"

bağırarak ona koşan ve arkasından ona iğrenen bakışlar atan ikiliyi gördüğümde incelemeye başladım

bize doğru koşan muhtemelen Yeosang'tı. siyah uzun saçları, belirgin çene hatları ve gözleri onu çok çekici gösteriyordu

öbür arkasındaki ise muhtemelen abisi olan Hongjoong. onun da büyük gözleri vardı ve mavi saçları yüzüne çok yakışıyordu. tanrım bir grup arkadaşın hepsi mi yakışıklı olur?

"kanki! naber"

"iyi işte"

Yeo Jisung'un boynuna sımsıkı sarıldığında o da sırtını sıvazlayarak karşılık verdi arkadaşına

"merhaba, sen kimsin?" bana dönerek meraklı gözlerle sordu Yeosang

"Minho ben. Jisung icin görevlendirildim ama daha çok arkadaş gibiyiz"

"waaa çok yakışıklıymışsınız Minho bey" Yeosang'ın sözleriyle güldüm. böyle bir iltifatı beklemiyordum açıkçası

"bende aynı şeyi düşünüyordum adınızı bilmiyorum bey"

"Yeosang" elini uzattı bana

"yanımdaki de abim Hongjoong ama o biraz çirkin benim gibi deği-"

sözlerini bitirmeden mavi saçlıdan yüzüne şaplağı yemişti

onların bu haline gülerek Jisung'a baktığımda bana dik dik baktığını farkettim. ne yaptım ki şimdi ben?

biraz daha masada dönen sohbeti dinledikten sonra müsaade istedim

"benim Chan hyungun yanına gitmem lazım gençler"

"aramızda kaç yaş var ki?" Hongjoong merakla bakıyordu

"ben 24'üm hesaplayın işte ya"

"oha 8 yaş" Jisung şaşkınca bana bakıyordu

"oha sen 16 mısın?"

bu sohbet gittikçe uzayacaktı galiba. Jisung'lar lise 2, Hyunjin'ler de son sınıftı heralde

"ben gidiyorum artık beklemesin Chan. sonra bastonla falan kovalar dedoşlar gibi" sözlerimle herkes gülmeye başladı yine. hemen alıştılar bana

hızla hyungun odasına doğru ilerledim. günlerdir aklıma takılan o soruyu sorabilecektim sonunda. kapıyı tıklatıp cevap bekledim