*...*

54 6 13
                                    

gözlerimi yavaş yavaş açtım. turkuaz çimlerin üstündeydim ve muhtemelen güneş battığı için kırmızı ve turuncunun en büyülü tonlarıyla bakışıyordum gök yüzünde

bana doğru uçan bir mavi macaw kuşu gördüm. bu benim ormanda arayıp kaybolduğum kuştu

sanırım onu takip etmemi istiyordu. sakince ayağa kalktım ve yürümeye başladım. o hızlandıkça bende hızlanıyordum.

sonunda kuş sakura ağaçlarıyla dolu bir ormana girdi. peşinden takip ettim onu. gittikçe artan su sesinden bir şelaleye yaklaştığımızı anlamıştım.

en son bir çit gibi etrafı sarmış çalıları ittirerek adeta özel olarak belirlenmiş alana girdim

önde büyük bir kaya, kayanın devamında büyük göl ve şelale duruyordu. kuş şarıl şarıl akan şelalenin arkasındaki çok  farkedilemeyen mağaraya girdi.

kuş gittikten sonra dikkatimi kayada oturan ve ince uzun flüt gibi bir şey çalan gence çektim

beline uzanan mor saçlarının yarısını yukaradan toplayıp gümüş zarif bir tokayla sabitlemişti

üstünde lacivert ve gümüş işlemeli prenslerinki gibi bir kıyafet vardı. gerçekten çok asil görünüyordu

benim geldiğimi hissetmiş olacak ki yavaş yavaş başını arkaya çevirdi. hala yüzünü göremiyordum ama siması bir yerden tanıdıktı

"bunu kendine neden yaptın jisung?"

evet, evet oydu

"yapmak zorundaydım minho. geç bile kalmıştım. özleminden nefes bille alamıyordum, haberin var mı senin?"

hafif bir kıkırtı çıktı ağzından

"bende seni özledim jisung'um"

önünü tam olarak bana döndü. o kadar özlemiştim ki onu

dayanamadım. koşmaya başladım ona. kayaya dizimi geçirmiştim ama hissetmiyordum bile acısını. boynuna sımsıkı sarıldım, oda çok geçmeden ellerini belime doladı

kavuşmamızla birlikte ağaçlardan pembe yapraklar dökülmüştü. tam bir animede gibiydik şuan. tek fark bizim gerçek olmamızdı. gerçekti, değil mi?

gözlerimden akan yaşları durduramıyordum yine. ama bu sefer mutluluktandı

belki dünyada kalsaydık herşey daha kötü olacaktı. ben hastalığa yakalanacaktım, minho çok acı çekerdi o zaman. asla kavuşamazdık

işte artık sonsuz mutluluğa adımımızı atmıştık. bundan sonra sadece biz ve huzur vardı...

mental hospital | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin