imdatt
ㅡㅡㅡㅡㅡ*ㅡㅡㅡㅡㅡ
çalan telefonla Minho'nun dikkati o yöne gitti, telefonu açıp karşı tarafı dinlemeye başladı. o sırada Jisung da ona merakla bakıyordu
Minho "tamam, geliyoruz hemen." deyip telefonu kapatmasıyla sordu Jisung
"nolmuş?"
"ailen gidiyormuş, veda etmeye gidelim hadi" diyerek elindeki tişörtü üstüne geçirdi Minho
Jisung'un gözleri dolmuştu yine, ailesini bırakmak istemiyordu ama burada da kalmak istiyordu Minho için
sessizce "tamam" dedi ve kapıya doğru yürüdü ama Minho'nun kolunu omzuna atmasını beklemiyordu
hızlanan kalbini boşverdi bu sefer
"Jisung'um biz gidiyoruz yavrum benim, her hafta sonu geliriz, hem belki abin de gelir"
abisinin adını duymasıyla var olan tüm morali de gitmişti Jisung'un
"bekle abin de mi vardı?"
"bir ara anlatırım sana Minho"
annesine sımsıkı sarıldı Jisung, babası da onları sardı. Minho onları öylece izliyordu. 'ne güzel' diye düşündü 'onu seven bir ailesinin olması'
Jisung ağlamaya başlayınca annesi kendini kötü hissetti ama belli etmemişti
"gelicez oğlum her hafta. ağlamasana bu kadar" ama aslında o da bırakmak istemiyordu oğlunu
zar zor ağlamayı bıraktı ve giden ailesinin ardından baktı öylece
arabaları gözden kaybolana kadar izledi onları
artık tamamen gittiğinde hala onu izleyen Minhoya döndü, sımsıkı sarıldı ve başını boynuna gömdü.
Minho da elini sırtına koyup okşadı nazikçe
"istediğin gibi ağla Jisung, rahatlayana kadar. sıkma kendini"
Minho'nun dedikleriyle daha da şiddetlendi ağlaması. belki 10 dakika belki yarım saat ağladı Minho'nun huzurlu kollarında.
"ben odama gidiyorum, biraz yanlız kalacağım"
"peki, ne zaman istersen yanıma gelebilirsin, tamam mı?"
"tamam" dedi yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirirken
Jisung ordan ayrıldığında Minho da yakınlardaki bir koltuğa bıraktı kendini. ne kadar da canını yakmıştı Jisung'un içli içli ağlaması
bir süre sonra yorulduğunu farkederek odasına gitti ve kendini uykunun kollarına bıraktı
****
alnında hissettiği sıcak nefesle gözlerini araladı Minho. Jisung'u yatağında görmeyi beklemiyordu, çok yakınındaydı.
öylece seyre daldı onu. minik burnu, sincapları andıran kocaman yanakları, ince dudakları, kahverengi saçları... gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu (sanırım bu iki kısmı annem okudu offf😭😭)
'yine ne diyorum ben ya' diye düsünerek yataktan kalktı. saniyesinde Jisung da uyanmıştı
"gece yanına geldim de sorun olur mu?" diye sordu utangaçça
"yoo istediğin zaman gelebilirsin, sorun olmaz"
Minho Jisung'un bir şey demek istediğini ama tereddüt ettiğini farketmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mental hospital | minsung
Fanfictionakıl hastası Han Jisung ve hastanede çalışan Lee Minho