*2*

126 13 19
                                    

imdatt

ㅡㅡㅡㅡㅡ*ㅡㅡㅡㅡㅡ

çalan telefonla Minho'nun dikkati o yöne gitti, telefonu açıp karşı tarafı dinlemeye başladı. o sırada Jisung da ona merakla bakıyordu

Minho "tamam, geliyoruz hemen." deyip telefonu kapatmasıyla sordu Jisung

"nolmuş?"

"ailen gidiyormuş, veda etmeye gidelim hadi" diyerek elindeki tişörtü üstüne geçirdi Minho

Jisung'un gözleri dolmuştu yine, ailesini bırakmak istemiyordu ama burada da kalmak istiyordu Minho için

sessizce "tamam" dedi ve kapıya doğru yürüdü ama Minho'nun kolunu omzuna atmasını beklemiyordu

hızlanan kalbini boşverdi bu sefer

"Jisung'um biz gidiyoruz yavrum benim, her hafta sonu geliriz, hem belki abin de gelir"

abisinin adını duymasıyla var olan tüm morali de gitmişti Jisung'un

"bekle abin de  mi vardı?"

"bir ara anlatırım sana Minho"

annesine sımsıkı sarıldı Jisung, babası da onları sardı. Minho onları öylece izliyordu. 'ne güzel' diye düşündü 'onu seven bir ailesinin olması'

Jisung ağlamaya başlayınca annesi kendini kötü hissetti ama belli etmemişti

"gelicez oğlum her hafta. ağlamasana bu kadar" ama aslında o da bırakmak istemiyordu oğlunu

zar zor ağlamayı bıraktı ve giden ailesinin ardından baktı öylece

arabaları gözden kaybolana kadar izledi onları

artık tamamen gittiğinde hala onu izleyen Minhoya döndü, sımsıkı sarıldı ve başını boynuna gömdü.

Minho da elini sırtına koyup okşadı nazikçe

"istediğin gibi ağla Jisung, rahatlayana kadar. sıkma kendini"

Minho'nun dedikleriyle daha da şiddetlendi ağlaması. belki 10 dakika belki yarım saat ağladı Minho'nun huzurlu kollarında.

"ben odama gidiyorum, biraz yanlız kalacağım"

"peki, ne zaman istersen yanıma gelebilirsin, tamam mı?"

"tamam" dedi yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirirken

Jisung ordan ayrıldığında Minho da yakınlardaki bir koltuğa bıraktı kendini. ne kadar da canını yakmıştı Jisung'un içli içli ağlaması

bir süre sonra yorulduğunu farkederek odasına gitti ve kendini uykunun kollarına bıraktı

****

alnında hissettiği sıcak nefesle gözlerini araladı Minho. Jisung'u yatağında görmeyi beklemiyordu, çok yakınındaydı.

öylece seyre daldı onu. minik burnu, sincapları andıran kocaman yanakları, ince dudakları, kahverengi saçları... gerçek olamayacak kadar güzel görünüyordu (sanırım bu iki kısmı annem okudu offf😭😭)

'yine ne diyorum ben ya' diye düsünerek yataktan kalktı. saniyesinde Jisung da uyanmıştı

"gece yanına geldim de sorun olur mu?" diye sordu utangaçça

"yoo istediğin zaman gelebilirsin, sorun olmaz"

Minho Jisung'un bir şey demek istediğini ama tereddüt ettiğini farketmişti

mental hospital | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin