Delicate Wings || Minchan/Banginho

Chapter 10 (smut)

SMUT VAR. BİRAZ AÇIK YAZDIM SANIRIM RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN!!!

"Benden de mi sakladın şerefsiz köpek"
Binnie bağırınca hepimiz güldük direk.
"Jisung da gelebilir şimdi sesini kes domşan"
Minho da bağırırken hepsi onaylamıştı. Jeongin teşekkürlerini sıralayacağı sırada minho onu susturup yorgun olduğunu söyleyerek önden yürümeye başladı. Bebek bu çocuk. Bende peşinden sürüklenirken minhonun bahsettiği eve doğru yürümeye başladık. Garip ama şuan hayatım boyunca olmadığım kadar huzurluyum. Minhonun da etkisi büyük tabi ama büyük bir yükten kurtulmuştum ve şimdi altından ustada kalkabileceğim bir başka yükün altına giriyordum. Minhoya olan aşkımın...

-----------------------------------xxx-------------------------------------

U

zun bir yolculuğun ardından sonunda minhonun bahsettiği o eve gelmişlerdi. Hepsi yorulmuştu minho hepsine teker teker bakmış ve konuşmuştu.

' Jeongin ve hyunjin üst kattaki soldan en son odada kalsınlar, jisung ve changbin de hyunjinlerin hemen yanındaki odada kalsınlar, bende chanle kalıcam. Açsanız bir şeyler hazırlarım ama Jeongin için bir şeyimiz yok hayvan avlayabilirsin'

Chan anında konuşmasıyla beline sarılıp kulağına fısıldadı
'Bu gece yaptıklarımın özür gecesi olucak'
Kıkırdayıp çekildi. Minho gözlerini kocaman açıp ona bakakalmıştı beklemiyordu böyle bir şey olmasını. Yinede kendini toparlayıp gülümsedi.

Hyunjin minhoya minnetle bakmıştı.
'teşekkürler minho gerçekten Jeonginin yemek sorununu ben hallederim merak etme'
Jeonginde başını sallayıp hyunjini onayladığında ikisi beraber odalarına çıkmıştı. O anda jisung changbinin elini yakalayıp ikiliye yaklaştı.
'Bende bu yakışıklıyım alıyorum canım'

Minho hepsini onaylarken jisungun sözlerine karşın gülmeden edemedi.
'Al al jisung hepsi senin olsun'
Kıkırdayıp jisung ve changbin gittiğinde chane döndü.

'Gel gidelim bizde yoruldun zaten' gülümseyip chanin elinin tuttuğunda chan minhonun kendisine göre küçük olan elini okşayıp kafasını salladı. Uyumak gibi bir planı yoktu ama bunun için minhoyu ikna etmesi gerekiyordu.

Minho chanin onayıyla kalacakları odaya götürmüştü. Uzun zamandır gelmemişti dağınık olmamasını umarak kapıyı açtı. Kapıdan çekilip chanin girmesini bekledi.

Chan odaya girdiği anda büyülenmiş gibi hissetmişti. Aynı minho gibi genel olarak moru barındıran odada gezdirdi gözlerini. Yer yer pembe de bulunan oda çiçek gibi kokuyordu. Cennette gibi hissediyordu.

Chanin odayı beğeniyle süzmesi minhoyu rahatlatırken odası da dağınık değildi. Chanin haline gülüp kapıyı kapatarak içeriye girdi.
'Beğendin sanırım'

Minhonun sesiyle anında ona döndü chanin bakışları. Ne zaman odada gezmeye başladığını hatırlamazken yanına adımlayıp ellerini beline koydu. Minho da karşılık olarak ellerini boynuna sardığında gülümsedi.
'Çok beğendim aynı senin gibi'
Minhonun kıkırtısı kulaklarına dolduğunda uzanıp dudaklarına minik bir kaç öpücük bıraktı.

Minho chanin öpücükleriyle daha çok gülümserken kolları arasından çıkıp dolabına ilerledi iki tane pijama çıkarırken birini chane uzattı.
'Giyin hafi rahat bir uyku çekelim'

Chan başını yavaşça salladı minhonun yanında üzerini değiştirmesine sırıtırken yatağa oturup üzerini değiştiren bedeni izlemeye başladı. Kanatları tamamen saklıydı.