Koray Korhan;
Gerçektende bu kadarı fazla değilmiydi?Bide sevgilisi varken ıy git gide tiksindiyordu kendisini benden"Ne yaptığını sanıyosun sen?Komikmi şimdi bu yaptığın?Kendini ne zann ediyorsun sen?"diyerek çıkışmıştım.Bir anlık affaladı galiba böyle tepki beklemiyordu."Şaşırdım yani bu kadar rahatsız olacanı düşünmemiştim özür dilerim"Bi an bende affaladım çünki benden özür dilemişti"Elbettde rahatsız olucam Çakır şakamısın?Her neyse bu ilkti ve sondu bi daha aklının ucundan bile geçirme"Minik tebessüm etmişti ama bu gülüşün altında eminim başka bişe yatıyordu ama konuyu uzatmadım.Çakır odadan çıktı,bende yeterince yorulmuştum havada kararmıştı uyumak için yer arıyordum"Öf Çakır güzelim yatak dururken senin yüzünden sandalyede uyumak zorundayım"diyerekten mırıldanıyordum.İki tane sandalye vardı sadece kafamın arkasına yastık koyup oturdum ayaklarımısa diyer sandalyeye uzattım iki sandalye arasın boşluk vardı rahatsız vericide olsa uyuya kalmıştım.
(Çakırın dilinden)
Üzerime gelen sandalyeyi bi anlık hışımla yakaladım ve Yarenin ayakları sert bi şekilde zemine çarptı.Benle uyumamak için sandalyede uyumuştu aslında epeyi farklı karakterdeydi ve diğerlerinden farklıydı bi kere doğaldı tepikleri hissleri her şeyi ile aklından ilk geçenleri söyleyen bi tip.Yanına gelip eğilerek yavaşca yastığı başından çektim elimle başını korumaya devam ediyordum ilk önce elimi beline doladım diğer elimlede baldırların kavramıştım.Teni buz gibiydi çok sıcak olduğumdan buz gibi teni kollarıma değince ürperdim.Sıcacık nefesim yüzüne çarpıyordu yatakla aramda bir adım vardı ama öylece kucağımda bekletip onu izlemiştim o kadar sakin uyuyorduki sanki nefes bile almıyordu.Bir anlık gözlerini açar gibi olsada uyuku sersemi olduğundan anlamamıştı kucağımda olduğunu.Eminim ki anlasaydı ilk önce kucağımdan atlar sonrada bana ağzına geleni söylerdi gülümsedim ve yavaşca yatağa bıraktım.Kendimde odadan çıktım otelde başka oda kalmamıştı onun için sevgilimin odasına gitmiştim.Yatağa uzandım duştan su sesleri geliyordu banyo yapıyor olmalıydı tam gözlerim kapanırken banyodan çıktı üzerine havlu sarmıştı saçlarınysa topuz yapmıştı"Aşkımm burda olduğunu bilmiyordum"
Bilseydi de bişey değişmezdi emindim.
"Uyumak için gelmiştim"makyaj masasına oturdu saçlarını kuruladı,kremlerini sürdü,dudağına sade bi parlatıcı sürmüştü.Aklımdan bunların çok gereksiz olduğunu düşünerek uyumuştum.Birden üzerimde ağırlık hiss ettim gözlerimi yarım açtığmda Ece'nin üzerimde olduğunu gördüm yan döndüm oda yanıma kollarımın üzerine yuvarlandı.Bunu neden yaptığımı algılamaya çalışıyordu ama ben bile onu neden istemediyimi anlayamamıştım ona ne cevap verecektimki?Bişey sormadan yatağın diğer köşesine geçip arkasını bana yaslayarak uyudu.Bende ellerim ensemde tavanı seyr ederek uyumuştum.
(Yarenin dilinden)
Sabah olmuştu yataktaydım Çakır beni buraya getirmiş olmalıydı ,yanımda olmadığı için kızgın değildim.Yokluğundan faydalanıp hemen üstümü deyiştirdim altıma sema mavisi bir pantolon giydim bacaklarını katlayarak bir miktar yukarı kaldırdım.Üstünede beyaz sade oversize bir gömlek giydim ayaklarımada boğazsız bir converse giymiştim.Kapıdan çıktığımda gözüm Çakırı aramıştı ama yoktu bende yürümeye devam ettim otelin bahçesine geldiymde onu gördüm formasının üzerinde adı yazıyordu ordan aklımda kalmıştı Koray burdaydı.Maskesiz olduğu için tanımak zorlaşa bilirdi ama iri vücutlu,uzun boylu,renkli gözlü nerde olsa tanırdım bahçede oturmuştu sanki benim çıkmamı beklercesine ben kalkınca ayağa kalkmıştı yanıma doğru irerledi"Merhaba Koray ben"
elimi uzatarak "Bordo Bereli?"gülmüştü, oda elini uzatarak"Evet ama yalnız her yerde anons geçmezsek sevinrim"
bende gülümsemiştim"Tamadır"diyerek yürümeye devam ettim"Hey nereye?Bu kadar ince bi kız bu kadar kaba olamaz herhlade"
yine gülmüştü ama bu kadar pekte keyifli değildi
"Ah çok özür dilerim ama kardeşimi bulmam gerek"
iki adım atarak benimle eşitlendi"Özür dilemene gerek yok isrersen beraberde araya biliriz"
Çok ince ve saygılıydı bu hoşuma gitmişti egolu ve ya kendini beyenmiş biri de değildi.
"Olur da ama ben sizi alı koymayayım"
"Yok aksine Çakırın ne kadar çekilmez biri olduğunu bilirim eminim bir günde seni hayattan bıktırmıştır onun için seni kaçırmaya gelmiştim senin çıkmanda bahane oldu"dedi gülerek
"Yaa çok doğru tesbit" dedim kahkaha atarak.Ara sokağa girmiştik "çoçukken hep ağladımda canım sıkkınken Nil beni buraya getirirdi"sanki anılar gözlerimin önünden film şeriti gibi geçiyordu tebessümler ile anlatıyordum.Başımı çevirdiğmde merakla beni dinleyen bir adam görmüştüm kafasını omzuna yaslayarak beni dinliyordu ona baktığımı görünce lafı devr aldı"Ama burası çok sıkıcı bir sokağa benziyor her yerde evler?"gülerek "değil,bu dağın görünen kısmı" dedim "ordaki ağaçları görüyormusun hani sokak lambalarıda var"çok uzakta olduğu için görmekte zorluk çeke bilir diye sormuştum"Yalnız gözlerim oldukça kuvvetlidir hanm efendi,peki ne var o ağaçların arkasında?"koşmaya ne dersin?"dedim heyecanla.Gülerek cevap vermişti"Fena fikir değil ama yetişemezsen ağlama geride kaldım diye"
"çok hafife alıyorsunuz beni"diyerek duruşumu dikleştirdim. Koşmaya başladık eminim tüm gücüyle koşarsa beni arkada bırakırdı ama iki üç adım önüme geçip yavaşlıyordu ona yetişmem için sanki nefes nefeseymiş gibi"gerçektende hızlıymışsın" dedi gülümseyerek ama ben gerçektende nefes nefeseydim ve konuşmaya başladım "az bişe kaldı yürüsekmi?"durdu
"olur yüryelim"ben hala deli gibi nefesler alıp verirken o rahatlıkla yürüyordu en sonun da gelmiştik ağaçların arasında taşlı yollar vardı o taşların üzerinde yürüdük biraz irerledikten sonra up uzun bir ağaç dalından asılmış salıncak çarptı gözlerine "bak işte bizim salıncağımız Nil nefret eder salıncaktan hep beni sallardı halada o sallamasa binmem salıncağa bu benim ilk ve son salıncağım parktaki gibi güzel salınçaklara hiç binmedim "
durgun bir şekilde yüzüme baktı istersen bin salıncağa bende sallaya bilirim
"çok sağol ama şuan Nil'i bulmam gerek" derin nefes alıp diliyle dudaklarını nemledirip konuştu
"pekala şimdi emimiyiz burda olduğuna"
"eminiz" dedim net bir sesle.kaşları çatıldı"yalnız buranın arkası mezarlık gibi nerde ki?"şimdide ben derin nefes aldım."Çünki orada"diyip koşarak oraya gittim Nil'in basının annesinin amcasının mezarlığı yan yanaydı.Nil annesinin mezarının yanına yatmıştı.Koşarak bende onun yanna gittim yanına yatıp arkadan ona sarıldım.
(Korayın dilinden)
Karşımdaki manzara ruhen çökmeme neden olmuştu acı bir tabloydu, fırça tabloyu çaresizlikle boyamıştı aklımda tek bir soru vardı Babası ne yapmış ola bilirdi?ne yapmış ola bilirdiki bi kız çoçuğu sadece annesinin soğuk mezarını sarılarak huzur bula biliyordu.annesinin toprağını tırnakları arasına geçirerek bir avuç toprağı koklayarak yanına yatmıştı.Yetimhane çoçuklarının ne anneye nede babaya ihtiyacı yoktur tek ihtiyacı olan şey kendi anne babalarının onlarda bıraktığı izleri silmek, acıları sarmak,ve istenmedikleri dünyada her gün mecburen nefes almaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER YARENİ
RomansaÇoçuklu zorluklarla geçmiş bu kızımız büyüncede yeteri kadar kolaya kaçmıyor işin derinliğne iner yada en tepesine çıkarmış.Peki ya aşk?Aşk onu indiği en derin yerden alıp en yüksek tepeye çıkara bilirmi?Yada babası?Çıktığı en yüksek tepeden alıp,o...