•Mezar Taşı• tankana

7.0

Çalma listesi

Mitski- dance machine heart x4
Summertime sadness x2
DİKKAT! BÖLÜM BOYUNCA ÇALMA LİSTESİNDEN DINLEYIN LÜTFENN  DİNLEYİN LÜTFEN. DİNLEMEZSINIZ KÖTÜ SON YAPICAM

Dudaklarımı geri çektiğimde tanjiro yatağa oturdu ve ona baktım. İkimizde birbirimizi süzdük ve tanjiro bana doğru yaklaştı ve bana sarılıp gitti.

Ne olduğunu anlayamamıştım ama sevinçten yatakta zıplamaya başladım. Dudakları dudağıma ve yanağıma değmişti. Bu.. bu garipti.

Ama içimde çok güzel bir his vardı. Yatağımda oturup kaburamaruyla oynarken kapım yine açıldı. Tanjiro mu diye kontrol ettiğimde Saçı açılmış, pijamalarıyla olan Aoi şaşkın gözleriyle bana bakıyordu.

"Sorun n-"

"Kanao sen ciddi misin?! Tanjiro neden odandan çıktı?! Vay canına kardeşim elden gidiyor!"

Aoi bizi yanlış anlamıştı. Aslında çokta değil..

Aoi'nin yanına gidip onu sakinleştirdim. "Aoi, tahmin ettiğin gibi değil, uyu hadi. Sana Yarın anlatacağım." Aoi'yi biraz sakinleştirdikten sonra gitti.

▪︎▪︎▪︎

Yatağıma girmeden uyuya kalmıştım. Saate baktığımda sabaha karşı 6ydı. Tam yatağa girecekken odamın kapısı yine açıldı. Niye önüne gelen odama giriyordu ki?

Tanjiro gelmişti. "Kanao ben gece olanlar için çok üzgünüm. Gerçekten sana olan duygularım için çok üzgünüm. Bir daha olmayacağına emin olabilirsin. İstersen siz gidene kadar eve gelmeyeyim."

Bunda sorun yoktu. Çünkü benim duygularımda aynıydı. "Tanjiro,sorun değil. B..bende seni se.. v-vi sevi-" tanjiro bana sarıldı.

Nedense duman kokusu almaya başladım. "Tanjiro ne oluyor?" Dedim. Daha Aralık ayında olmamıza rağmen ikimizde bir anda çok terlemiştik.

Odanın camından dışarı baktım. Alevler çıkmıştı. Hemen tanjiroyu ve Aoi'yi korumalıydım. O sırada tanjiro hiçbir şeyin farkında olmadan bana bakıyordu.

Tanjironun elinden tuttuğum gibi dışarı çıkmaya çalıştım. Tanjiro camdan bakınca çoktan farketmişti bile. "Kanao hayır! Seni korumam gerek!" Diye bağırdı.

Kapı açılmıyordu. Ağlamaya başladım. Ben burda ölüp gidecektim. Ablalarımın yanına. Ama aoi yalnız kalacaktı. Shinobu nee san olsaydı kapıyı hemen açardı.

Bir anda tanjiro kapıya tekme atıp açtı. Tanjironun elinden tutup alevler içerisinde Aoi'nin kaldığı odaya doğru koşmaya başladım. Birden ayağım kaydı ve ayaklarım yanmaya başladı.

Acımı bastırıp sürünmeye başladım. "Kanao bu böyle olmaz! Seni götürmem gerek!" Tanjiro beni zorla olsada kucağına aldı. "Hayır! Aoi! Beni yalnız bırakma!"

Tanjiro ile çok kötü öksürüyorduk. Ben ayaklarımı hissetmiyordum. Düşündüğüm tek şey Aoi'ydi. "Shinobu nee san.. ka.. kanae nee san.."

Baygın halde tanjironun kucağındaydım. Tanjiro alevlere denk gelmeden çıkmaya çalışıyordu. Tanjironun yanağına elimi koydum. "Tanjiro, beni burada bırak ve git. Ben Aoi ile öbür tarafta güvende olacağım.."

Artık sesim çıkmamaya başlamıştı. Her saniye daha da alev çıkıyordu. Bir türlü kapıya ulaşamıyorduk. "Hayır kanao! Seni bırakmayacağım! Kocho soyunun devam etmesini istiyorum!"

Tanjiro.. ama ben kochou değilim ki?

"Geldik kanao! Korkmana gerek yok!"
"Ha? Kanao?"
"Kanao..?"
"Nabzına bakın!