~BÖLÜM 2

63 5 2
                                    

Heyecanla uyanmıştım iki gün önce. Karne günüydü.bAma içimde tuhaf bir his vardı. Ne olduğunu bilmiyordum ama kötü bir histi, sanki bugün her şey mahvolacak. Ama kendimi bu düşünceye kaptırmamaya özen gösterdim. Hazırlandım, makyajımı yaptım ve okula gittim. Karnemi aldım eve dönüyordum ki telefon geldi. Annemin ölüm haberiydi,lanet olsun bu dünya! Keşke o gün hiç uyanmasaydım ve o hissi yaşamasaydım.Bir annenin ölümü evladı için en yüksek adrenalin...Apar topar hastaneye gittim.Annemin cansız bedenini görünce iki gözüm iki çeşmeydi.Ama en tuhafıda şuydu;

"Annem nasıl öldü?"

Bu soruyu defalarca doktorlara sordum fakat bişey demediler ve bana şunu söylediler;

"Bu senin iyiliğin içinmiş küçük hanım"

Lanet olsun biri onları uyarmış!Peki kimdi bu?Bir adam gördüm yanıma geldi kızım dedi ve tuhaf tuhaf gülüyordu.Bana sarıldı "Ağlama" dedi.Lanet olası pislik herif.Onu tanımıyorum ama bana sarılıyor!

"Ben senin babanım dedi.Ve "Yalancı pislik benim babam öldü ben çok küçükken"dedim.Tamam çok ağır konuşuyorum hiç tanımadığım birine karşı,ama bana sarılıyor.Hemen ittirdim tam gidecekken kolumdan tuttu.

"Lütfen beni dinle konuşalım sonra istediğini yaparsın" dedi.Bende şu pislik herif peşimi bıraksın diye "Olur" dedim.Ve hastanenin kantinine gittik.

"Bir şey ister misin" dedi.

"Hayır ben senin vereceğin hiç bir şeyi istemiyorum"

Tamam çok ağır konuşuyordum ama annemin ölümüne dayanamıyorum hala kabullenemedim.Konuşmaya başladık. Anlatmaya başladı;

"Ben seni yıllar önce terk eden babanım terk ettim çünkü; gereği buydu.Sen çok küçüktün..."

"Neee!Seni aşağlık herif kesin başka bir kadın için terk etmişsindir.Daha fazla konuşma duymak..." diyecekken sözümü kesti.

"Bunu annen ölmeden önce bana verdi bunu oku ve annenin sözünü dinleyen bir kızsan ve anneni üzmek istemiyorsan bunu kabullenirsin!Ne saçmalıyordu bu?Neyse mektupta şunlar yazıyordu;

Sevgili Kızım;

Bu mektubu sana yazdım çünkü;ben öldüm ve son sözlerimi bil istedim.Öncelikle bu mektubu sana veren senin "BABAN" şaşıracağını biliyorum!Ama buna mecburdum sen tek başına kalamazdın...Merak ederdim her zaman seni,bu yüzden babanı çağırdım.Evet ben sana küçükken baban öldü bizi terk etti diyordum ama aslında o Amerika'ya gitmişti.Nedenini biraz daha büyüyünce öğreneceksin güzel kızım.Bide şunu asla unutma;

Bu senin baban ve sen bu süre içinde onunla yaşayacaksın!Sakın onu üzme tamam mı?

Seni seviyorum kızım!Elveda,sonsuza kadar...

Annem bana bu mektubu yazdı ama ayrıntıya dikkat ettim"BEN ÖLDÜM" Olamaz!Annem bu mektubu yazmadan önce öleceğini biliyormuş yani iki neden olabilir:

1.İntahar etti!

2.Tehtid edilmişti!

Hangisi olduğunu bilmiyordum ama bunu eninde sonunda öğrenecektim.Neden bana söylemiyorlardı?O kadar kötü mü durum,yani?Peki ya o adam?Hala karşımda oturuyordu ve pis pis gülüyordu.Ne yani salak mı sanıyor beni?Tabiiki de onu affetmeyeceğim.Ona umursamaz bakışlar attım ve "Ne yani ben artık beni yıllar önce terk eden bir adamla mı yaşayacağım?" dedim.Açıkçası ona <<BABA>> demek gelmiyordu içimden.Bana şöyle karşılık verdi;

"Evet artık benimle yaşayacaksın!Bunu unutma.Ayrıca ben zenginim.Benim evimde benim kurallarıma uyacaksın ve kendine ait bir odan olacak!Bu arada yüzünden belli kendine çok soru soruyorsun...Bunu kes artık annenin ölümü seni ilgilendirmez!"

Gerçekten mi?Bu adam aklını kaçırmış olmalı.Kendini ne sanıyor bu?Annemin ölümü tabiiki de beni ilgilendirir.Neyse ben o adamla yaşayacağım yani annemi öldükten sonra üzmek istemiyordum tabii.Yani durum MECBUREN o adamın evinde kalacaktım.Hemen annemle yaşadığım eve gittik,bavuluma koydum eşyalarımı ve cenazeyi kaldırmaya gittik daha doğrusu;sadece bir kaç kişiydik!Cenazeyi kaldırdıktan sonra eve gittik.Bana odamı gösterdi.Eşyalarımı yerleştirdim.Hiç farkına varmamışım ev çok uzakmış ve akşam olmuştu.Eşyalarımı yerleştirdikten sonra yemeğe çağırdılar.İtiraf etmeliydim ki ev çok güzel ve büyüktü,bu yüzden mutfağı zar zor buldum.Yemekte en nefret ettiğim şey ve dünyanın en güzel yemeği vardı.Yani brokoli (en nefret ettiğim) ve pizza (en sevdiğim)! Hangi salak brokoli ve pizzayı aynı anda yapar ki "Ben pizza alabilir miyim?" diye sordum ama o mankafa bana "İlk önce brokoli ye yemezsen pizzada yok!" dedi.Ve buna mecburum öyle diyor kendini bilmiş!!!İşte hayat çok koyuyor,annem öldü ve artık çok mutsuzum.Kimse beni anlamıyor.Bir an önce şu evden pardon saraydan!Artık bu adamdan sonra hayatımda hiç bir erkeğe güvenmiyorum,yani beni sevmesi ve saygı göstermesi bakımından.Canım çok sıkılıyordu,halbuki yemek yemek benim için dünyanın en güzel şeyleri arasındaydı.Galiba bu evden olmalı alerji yaptı.Şaka bi yana yemeğimi bitirmiştim.Ve bitirdikten sonra bana "Siktir git!" dedi.İnanmıyorum!!!Bu kadarını beklemezdim.Ve bunun altında kalmayacaktım"Seni aşşağlık piç,annem öldükten sonra kendini bi bok zannetme madem burası senin evin ve kurallarına uyucam bana da saygı göstermek ZORUNDASIN..."Şimdi anladınız mı benim neler çektiğimi?"Hayır sana saygı göstermek zorunda değilim küçük hanım şimdi söyleyeceklerin bu kadarsa defol!"Hemen odama çıktım.Yeter ya bu ne neden siktiğimin hayatı bu kadar zor?Ağlamaya başladım ayrıca neden herkes bana "küçük hanım" diyiyor.Gece uyuyamadım, bende saat beşe kadar oturdum.Sonra da uyumuşum...

HAYAT FELSEFEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin