Bulduğun ilk virajdan dönmek lazim çıktığımız yere... ne mümkün ! İlla ki zorla yaşayacaksın... yok istemiyorum arkadaş, kime ne!!!
Ehhh madem burdayiz, köprüden önceki son çıkışı da geçtik... hic acele etmemek gerek toprağın altına girmek için. Nasıl olsa bir gün gideceksem, simdilik üstünün tadını çıkarmak gerek - bir de izin verseler - .
Aldığımız nefesi kar sayiyoruz da, aslında zarar yazıyor her yuttugumuz tükürük, her gözümüzü kırpmamış, her düşüncemiz bile zarar...
Hayat tam bir keşmekeş ! Bir kısır döngü ! Rahat yasamak için para gerek, para kazanmak için vicdansız olmak gerek - namusuyla para kazanılmıyor - , vicdansız olmak günah, ama rahatsız ediyor - tabi adam olanı - ... e kardeşim nasıl olacak bu is ? Yok mu bizim bir çıkar yolumuz? İlla ki yoldan mi çıkalım !
Dünü bırakıp bugüne bakıyorum ... ama yarin ne olur meçhul ! Ben henüz taviz vermemiş azınlıktan biriyim. Gerçi taviz verenlerin de bir halt ettiği yok, belki de onun için kisiligimden ödün vermek istemiyorum. Nasıl olsa olmuyo, bari ben ben olarak kalayım...
Ya tamam o kadar da tükenmedi umutlarım. Her an biseyler olacak yaz gelecek gibi hissederken bir taraftan da hep aklımda o hüzünlü sonbahar... haydi bakalım soldu yeşil yapraklar.
Kis olsa o kadar kotu değil de, son bahar kötü yaa... yazın rehaveti var üzerinde, önce giysem üşürüm kalın giysem terlerim... yani tutarsız bir mevsim ve hüzün iste sonu. Sonbahar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hazirana selam olsun
De Todosoğuk bi haziran akşamı ne bu soğuk bu aksama yakışıyor ne de bu yaz bu soğuk aksama sanırsın omrumun son baharı haziran şaşırmış olmuş ekim kefaller bile yok daha ortalarda deniz ısınmadı dedi nuri abi derinlere atılır oltalar, hep büyük umutlara ...
