Aynadaki görüntüsüne bakıyordu Beomgyu, son birkaç haftadır olanlardan sonra epey değiştiğini hissediyordu. Bu değişikliklerden ilk defa şikayetçi değildi, çünkü bunların sonucunda gerçekten Beomgyu gibi hissediyordu. Gülüşünü ve enerjisini yavaş yavaş soldurduktan sonra birden mutlu olduğunu hissetmesi bir şeyleri sorgulaması eşiğine getirmişti onu.Arkadaşlarının yanındayken, okuldayken, evdeyken, girdiği herhangi bir ortamda ve onun yanında kendi gibi olabiliyordu en sonunda. İstemeyerek yaptığı ve kendine yakıştıramadığı, benliğini elinden aldığını hissettiği sarı saçlarını en sonunda tekrardan döndürmüştü eski rengine. Hoş, bunu da Taehyun'un sadece bir lafıyla yapmıştı ama göz ardı etti bu gerçeği.
Doğal renginden birazcık daha koyu olsa bile mutlu hissetmişti aynada kendine ilk baktığında, o birkaç aydan öncesine gitmişti hissiyat olarak. Hiçbir şey başlamadan öncesine, benliğini unutma raddesine gelmeden öncesine kadar. Bu his ona tuhaf gelmişti bir anlığına fakat toparladı sonra, alışmıştı çünkü. Yine Taehyun'un tarif ettiği birine dönüşmeye çalışsa bile özüne dönüyordu.
İstemeyerek yemediği yemekleri şimdi bile isteye yiyor, eski fiziğine kavuşuyordu. Sağlıklı beslenip yorgun hallerinden kurtulmayı başarmıştı, enerjisini ise tamamen onunla kazanmıştı Beomgyu. İşte böyleydi, Taehyun'un bir hareketi ve bir sözü onu değiştirmeye yetecek kadar etkiliydi kendisinde.
Tehlikeliydi bu, oldukça hem de. Fakat engel olamıyordu Beomgyu buna, kendine laf geçiremiyordu. Takıntı değildi, olsa hissederdi. O sadece aşıktı ancak görülmediği için kendini hâlden hâle sokmuş olan bir zavallı olarak tanımlıyordu kendisini.
Fakat şimdi gülümsüyordu içtenlikle. Aynada kendisine uzun sayılabilecek bir süre sonrasında gülümsemeyi başarabilmişti. Bunun ne hissettirmesi gerektiği konusunda karışıktı aklı, yine de mutluydu işte.
Öğlen ışığı odasından içeri girdi ve tam yüzünde durdu Beomgyu'nun bir şeyler anlatmak istercesine. Yüzünün bir bölümü turuncuya bulanmıştı, diğer yanı ise teninin rengiyle parıldıyordu. İnceledi yüzünü Beomgyu bu çok şeye şahit olmuş boy aynasında. Oturdu ve ayaklarını kendine doğru çekerek elini uzattı aynaya.
Ayna üzerinde belirmiş olan yansımasına dokundu usulca titreyen elleri. Yüzünü dolaştı boylu boyunca, ilk önce teninin rengi olan tarafı inceledi gözünü dâhi kırpmadan. Sonrasında ise turuncu tarafa geçiş yaptı. Saçının bir tarafı ışık etkisiyle rengini belli ederken diğer tarafı normal duruyordu. Gözlerini kıstı Beomgyu. Tüm çıplaklığıyla kendisine bakıyordu şimdi.
O sarı saçlara hiçbir zaman sahip olmamıştı, onun rengi her zaman kestaneydi. Onu tatlı gösteren ve kendisiyle bağdaştırdığı bu renk saçlarınındı. Yanaklarına getirdi elini, çilleri yoktu. Birkaç lekesi vardı yüzünde küçük küçük fakat belli olmuyordu yakından bakılmadıkça. Düşündü kendi kendine, çilsiz olması onu kötü göstermiyordu.
Gözlerine baktı ve kendisiyle göz göze geldi bu aynada, mavi olamazdı. Evet, yakıştığını düşünmüştü fakat onu o yapan kahverengi gözleriydi. Sıradan bir renkti belki de, yine de ona sahipti ve değiştirerek kaçamayacağını fark etti. Kendisine yakışıyor gibi duruyordu.
Aşağı kaydırdı gözlerini, bedenine. Ardından elleri aynadan çekildi, beline götürdü istemsizce. Beli kendisine göre normaldi, daha da inceltip aslında kötü gözükmesine sebep olduğunu düşündü. Bacaklarına baktı, kollarına, gövdesine, ellerine, dirseklerine, dizlerine. Hepsi uyumlu yaratılmıştı, kaşları çatıldı.
O bu uyumu, başkalarına odaklanmaktan fark edememişti hiçbir zaman. Hep başkaları kusursuzdu, Beomgyu'nun ise her zaman bir kusuru vardı.
O, kusurluydu kendine göre.
Şimdi ise o uyumu yakalamak için aslında kendi bedenini uyumsuzlaştırdığını fark edip gözlerini kırpıştırdı. Başını eğdi hafifçe, elini aynaya koyup yansımasıyla buluşturdu. Kıkırdadı bu düşünceyle. Taehyun'un anlattığı kişiyi düşünmeye başladı, kim olmaya çalıştığını düşünmeye başladı.
Kestane saçları vardı, dokundu saçlarına. Önceden sağlıksız olan beline dokundu. Taehyun'un zayıf olmasından yakındığı beline. Sağlıksız olmasından şikayetçi olduğu beline. Kahverengi gözlerine baktı, ışığın yansımış olduğu tarafı parlıyordu. Taehyun'un yanında küçük kalan bedenini süzdü. Tüm bu parçalar kalbini hızlandırdığında ise kaşları çatıldı ve yutkundu.
Eş zamanlı olarak telefonuna gelen bildirimle birlikte kalbinin hızlanışının sadece bir tahmin için olmadığını anladı. Taehyun, kesinlikle kalp krizi geçirmesi için bir sebepti başlı başına.
beomgyu:
taehyun
ne zaman tanışacağım onunla
(İletildi, 12.23)
(Görüldü, 12.42)taehyun:
beomgyu
tam şu an ne yaptığını söyle bana
(Görüldü, 12.43)O an aynadaki yansımasıyla göz göze geldi Beomgyu, dudağını dişlediğinde ise bir nefes bıraktı korkakça.
beomgyu:
ayna
aynaya bakıyorumtaehyun:
güzel
işte tam şu an tanışıyorsun onunla
(Görüldü, 12.44)taehyun:
tanış beomgyu
gerçek benliğinle tanış
(Görüldü, 12.45)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flawless, taegyu
Fanfictionchoi beomgyu, kendisini kang taehyun'a göre kalıplara sokardı. -texting, düzyazı- [yeonbin] #1 taegyu +1k #1 hueningkai +1,17k #1 soobin +1,4k #1 beomgyu +1,39k #1 taehyun +1,39k #1 txt +1,41k