Lordun kızı olan Yn önemli bir görev alır. Bu görev ile hayatı değişecektir ve babasının gözüne girecektir. Fakat Yn bu görevle sadece babasının gözüne girmeyecek ve hayatının aşkını bulacaktır.
Ron: Hadi bakalım. Hermione bu işlerden iyi anlar. Sonuçta beni kendine aşık etti.
Harry ve benden bir "Ooooooo" seni çıkmış olabilir.
Hermione sertçe öksürdü.
Hermione: He bu arada, sana neden yardım ediyoruz biliyor musun?
Ben: Neden?
Harry: Dumbeldore istedi.
Ron: Dumbeldore istiyorsa bu iş hayra alamet. Yani korkma arkadandayız.
Ben: sağolun. Şimdi Moine planı anlat.
Öncelikle yarın cumartesi. Serbets giyinebiliriz. Bu yüzden tarzını yansıtan, seni özenti göstermeyen, öbür kızlardan farklı kılan bir kıyafet ve makyaj seçmeliyiz.
Ben: Ayy ilk defa makyaj yapıcam.
Ron: Korkma! Korkma! En fazla bizi kendine aşık edersin.
Hermione: RONALD!
Ron: Tamam, şaka.
Hermione: Sana vereceğim kıyafeti giy gel
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Google'dan aldığım çok belli oluyor çaktırmayın. He bu arada okuldayız. Böyle birşey gider dedim. İsterseniz değiştirebilirsiniz.)
Hermione: Nasıl. Karşınızda... Yn.
Ron: Mükemmel.
Harry: Hoş.
Ben: Sağolun da... Converse'lerin rengi...
Hermione: Aynen çok parlıyor. Ama kalsın kalsın.
Hermione çok tatlı bir makyaj yaptı. Draco'nun bana düşeceğini söyledi.
Harry: Bu oyundaki ilk ve tek kural...
Ron: Ona aşık olma.
Hermione: Ona ilgi duyma.
Hepsi: SENİN İÇİN KONUŞUYORUZ.
Derince yutkundum.
Ben. Huhh. Peki.
O şekilde çıktım dışarı. Herkes serbestti. Etrafa bakındım. Draco ağacın dibinde tekti. Beni görünce gülümsedi. Bende gülümseyip yanına oturdum.
Draco: Hoş geldin.
Ben: Hoş bulduk. Nasılsın.
Draco: İyi yeni yaptığım flörtleri düşünüyorum.
Ben: Yapma yaa. Kaç. 10, 20...
Draco: En az 500.
Ben: Yuh. Ama sen insanları en fazla tavlarsın. Ama eğer daha fazlasını istiyorsan işte o olmaz.
Bana iyice yaklaşmıştı. Nefesini hissedebiliyorum. Kokusu çok güzeldi.
Draco: Öyle mi dersin.
Bana yakınlaştı. Yakınlaştı. Tam öpecekken hızla ayağa kalktı.
Ben: Demiştim. Bir kere cesaretin yok.
Ayağa kalktım. Elimi cebime koydum. Bana boş boş baktı.
Draco: Diyelimki öyle ne yaparsın.
Ben: Onca kızı tavladığına inanmam.
Draco hızla gelip dudağıma yapıştı. Karşılık verdim. Bir kaç dakika kaldık öyle. O kadar ateşliydi ki dudakları.
Sonra ayrıldı.
Draco: İyi günler Black.
Ben: İyi günler Malfoy.
O gidince dudağıma götürdüm parmaklarımı.
Ben: Saçmalama Yn kendine gel ona aşık değilsin!!
Umarım beğenmişsinizdir. İyi okumalar. Takip ederseniz sevinirim💚💚💚💚💚💚
