Gecenin Gözleri

33 3 2
                                    

Yatakları hazırlarken Tugay hiç durmadan beni izliyordu. Amacı neydi bu çocuğun? Ne tepki vereceğini merak ederek kafamı ona çevirdim ve bende ona dik dik bakmaya başladım. Bakışlarımdaki yoğunluğu görünce gözlerini kaçırdı ve işine odaklandı.

Herşey hazır olduğunda yatağıma girdim ve sosyal medyada gezinmeye başladım.
Tugay da benim yaptıklarımın aynısını yaptı ve sessizce telefonlarımıza baktık. Bu sessizliği bozan şey telefonuma gelen bildirim oldu.
"Tugay ayık seni takip etti."
Gözlerim Tugaya doğru kaydığında sırıtarak beni izlediğini gördüm. Ardından bakışlarını kaçırıp telefonuna tekrar odaklandığında sessizliği bozmadık. Çocuk çok yakışıklıydı ama çok garipti. Gözlerime ağırlık çöktüğünde telefonumu bıraktım ve Tugaya iyi geceler dileyip uyumaya çalıştım.

Gece dürtülmüş gibi uyandığımda iki çift parlak gözle karşılaştım. Tugay karşımda yatmış beni izliyordu. Ne yaşıyordu bu çocuk? Toparlanıp "bir sorun mu var?" Diye sordum uykulu sesimle. Sanki yakalanmış gibi panikledi sonra hemen düzeltti. "Hiiç öyle dalmışım, uyku tutmadı da" hiçbişey anlamayarak onaylar gibi başımı salladım ve tekrar uyumaya koyuldum.

Gözlerim Güneşin parlaklığıyla açıldığında içimden bi küfür savurarak elimi yüzüme siper ettim. Güneşli havaları hiç sevmezdim. Gözlerim yana doğru kaydığında Tugay yoktu. Ayaklandım ve dışarı çıktım. Karşılaştığım manzara kalbimin ağzımdan çıkmasına bir sebepti. Bizimkiler ve Tugay bir yavru ayı bulmuş onu severek besliyorlardı. Ayının bakışlarının bana dönmesiyle diğerleri de beni gördü. O şirin hayvanın tatlı ve şaşkın yüz ifadesini görünce kendimi tutamayıp kahkaha atarak onların yanına doğru yürüdüm.

İlk işim ayının başını okşamak oldu. Bu ne kadar da tatlı bişeydi böyle? Yeni evcil hayvanımız Bogi diye tanıttı korel.
"Çok güzelde annesi görünce oda bizim ebemizi sahiplenir" Diye mırıldandım ama herkes duydu. O sırada Eren keko gibi oturarak " rahat ol toprağım hiçbişey olmaz" dedikten sonra gülmekten iki büklüm olduk

"Yakında kebap olacak isminide aykebap yaparız."
Tugayı cümlesine herkes gülerken benim başımdan aşağıya dogru bir ürperti geçti. Gözlerimi dehşet verici ve şaşkınlık içinde Tugaya diktiğimde eliyle omzuma dokundu. "Sakin ol, sadece şakaydı" cümlesini bitirmesiyle derin bir nefes alırken içimden kendime kızmayı ihmal etmiyordum. Espriyi bile anlamayacak kadar agresiftim bugün. Sorun yok diyerek sandalyelerin birine oturdum ve kahvaltı yapmaya başladık..

Yeterince yedikten sonra toparlandık ve göle girdik.
Bugün kendimi çok kötü hissediyordum.
Tugayla daha da yakınlaştık, tamamen grubumuza girdi ama içimde bir huzursuzluk vardı.

Ormanda yürürken o kadar çok arı vardı ki bu durumdan oldukça rahatsızdım. Küfür ede ede gidiyordum ve herkes bu halime gülüyordu. Arılara fobim olduğunu bildikleri halde.

Tam o sırada bir arı koluma kondu ve iğnesini batırdı. O anda çığlığı bastım. Herkes endişeli bir şekilde bana doğru koşarken o kadar sinirliydimki kıpkırmızı oldugumu hissediyordum. Arı koluma yapışmıştı ve ne kadar sallarsam sallayayım bir türlü gitmiyordu .
En sonunda Tugay yetişti, arıyı eliyle alıp fırlattı.
O anki rahatlamayla derin bir ohh çekip kendimi yere bıraktım.

Eren, Korel ve Yağız bana buz getirirken Tugayda kolumu ve yüzümü yıkıyordu.. şoka girmiştim resmen.
Soğuk suyla kendime gelince hepsine teşekkür ettim ve yanlarından ayrılıp çadıra gittim.

Uzanıp gözlerimi kapattığımda iki yanağımdan yaşlar boynuma doğru süzülmeye başladı..
O an kolumun acısından değil, yaşadığım herseye ağlıyordum. Tıpkı bir salak gibi..
Babamın annemi aldatmasını, canımdan çok sevdiğim ve dost dediğim insanların bana ihanet etmisini, babamın ölümüne dayanamayıp annemin intihar etmesini..
Bunların hepsini düşünerek içimden hüngür hüngür, dışımdan sessizce ağlayarak uykuya daldım..

Mezar OrmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin