Telefondaki Resim

19 1 1
                                    

Sessizce Tugayı beklerken adam parmaklarını oynatmaya başlıyordu.

Sonra bize doğru gelen Tugayı gördük.. suratı baya asıktı. Anlaşılan bu sümüklünün arabası Bi boka yaramıyordu.
"Maalesef adamın arabasında akü yok. Kafasını siktiğim arabadaki kabloları koparmış. Arabadaki koltuğun kenarında uyuşturucu buldum. Anlaşılan bunları bilinç altı olarak yapıyordu.."

"Siktiğimin ormanında Bi bokta düzgün gitse şaşardım zaten!"
Yağız isyanla sitem ederken bu halimize çok üzülüyordum.
Korel ellerini arkasında bağlamış bişeyler düşünüyordu. Ne zaman böyle davransa düşünceli olurdu.
Ne düşünüyorsun? Diye sordum.
"Hiçbirşey düşünemiyorum aklıma fikir gelmiyo herşey ters gidiyo beynim çalışmayı bıraktı"
Gerçekten ne bok yiyeceğimizi bende bilmiyordum
"Neyse onu bunu siktir edinde bu adam uyanınca napıcaz?"

Yağıza döndüm ve eğer burdan uzaklaşmazsa öldürücez!
Diye söylendim.. sesim biraz sinirli çıkmıştı.
Korel: hayırdır Helin? Sen eskiden böyle değildin..
Kimse bize acımıyor. Bende onlara acımıycam!
Helin haklı. Yaşamak istiyorsak acımıycaz.
Yağızın beni savunmasıyla başımı daha da dikleştirdim. Özgüvenim yerine gelmişti..
"Tamam o zaman uyandıralım şunu."
Tugayın komutuyla hızla kampa gidip su aldım ve sümüklü piçin yüzüne dökmeye başladım.
Ya burdan uzaklaşırsın, yada tahtalı köyü boylarsın..
Cümleme herkes şaşırırken adamdan cevap bekliyordum.
"Tamam gidicem. Lütfen bana zarar vermeyin."
İşte böyle yola getirirler aslan parçası!
Tamam şimdi siktir olup git.
Adam burdan uzaklaşırken Tugay hepimizi Bi köşeye çekiştirip konuşmaya başladı:
"Bakın bu adamın gitmeye niyeti yok. Biz konuşurken aslında uyanıktı gözlerini kıpırdattı. Ve bizi öldürmeden rahat etmeyecek şuan plan yapıyor. Bunun gibileri iyi bilirim."
Korel: "O zaman napıcaz?"
Tugay: " öldürme planı yapacağız.. şimdi birşey diyeceğim ama sakın çaktırmayın adam şuan sol çarprazdaki ağacın arkasında. Ayağını görebiliyorum.
Bu çocukta fazla zeka vardı.

Tugayın cümlesini bitirmesiyle benim beyinsiz kankam Yağız, hızla kafasını oraya çevirecekti ki Tugay onu çenesinden tuttu. Çocuk resmen arkamızı topluyordu.
Korel: "iyiki çaktırma dedik kanka"
Boğazımı hafifçe temizleyerek söze girdim: tamam simdi bunların konusma sırası değil hadi adamı ne yapacağımızı düşünelim.

Tugay: Helin sen eline sert Bi cisim al bizde bıçak alalım ve direkt arkadan gidip dalalım.
Herkes onayladıktan sonra iş başına düştük.
Cidden katil mi olacaksın?
Evet.
Adamın arkasından yavaşça yaklaştık ve ilk darbeyi ben vurdum. Adamın kafasında büyük bardağı kırınca bayıldı.
Sonra Yağız bir bıçak sapladı.
Ardından Korel..
En son olarak Tugay bir bıçak daha sapladı ve adam öldü..
Resmen üçümüzün eseriydi bu.. biz yapmıştık!
Bide övün istersen Helin. İyice kafayı yedin.
Kes sesini sen karışma.
Bu ormandan çıkarsan Bi psikoloğa gitmeni öneririm.. bide normal çay yerine papatya çayı ikram etsin.
O psikoloğu Bi tarafına sokarım sus artık!
O değilde ben iyice kafayı yemiştim.. İç sesimle kavga ediyordum resmen.
Bizimkiler adamı gömdükten sonra çadıra gidip dinlenmeye başladık. Ortam çok sıkıcıydı..
Dc oynayalım mı? Diye sordum.
Hepsi onayladıktan sonra şişeyi çevirdim.
Korel, Tugaya soracaktı.
"Dc?"
"D"
"Sevdiğin kız için kendi canını verir miydin?"
"Evet."
Hadii bu sefer ben çeviriyorum..
Yağız şişeyi çevirdi ve Tugay bana soruyordu.
"Dc?"
"Doğrulukk."
Hiç terk edildin mi?
Ben ilk darbemi ailemden almıştım. Annemin intihar etmesi beni terketmesi anlamına geliyordu.

"Evet."
Horlama sesinin geldiği yöne baktığımda Yağızın uyuduğunu gördüm.
Bence bizde artık uyumalıyız.
Tugayla çadırımıza gittik.
Ben Bi lavaboya girip geleceğim.. diye seslendim ve dışarı çıktım.
İşimi halledip geri döndükten sonra çadırın kenarından Tugayı izlemeye başladım..
Telefonunda bir resim açmış onu öpüyordu.
Kimdi bu acaba?
Bu merak sende varken başın beladan eksik olmaz!
Biliyorum ve bunu öğrenmeden de rahata kavuşmayacağım.
Çadıra gidip yattım ve kendimi kâbuslarla dolu bir uykunun kollarına bıraktım..

Ormanda hızla koşuyorum..
Bağırıyorum anne diye..
Ama kimse gelmiyo
Arkamda bir yaratık var ve beni kovalıyor..
Bağırıyorum sesim çıkmıyor..
Anne yardım et, beni bırakma. ANNEEEEE
Sıçrayarak yerimden uyandım. Yine kâbus görmüştüm.

Etrafıma baktığımda Tugay yoktu. Yine benden erken uyanmış.
Telefonunu yatağına bırakmıştı..
Bakmayacaksın dimi?
O nasıl soru? Tabiki bakacağım.
Önce çaktırmadan dışarı baktım, sonra titreyen ellerimle telefonu tuttum.
Şifre yoktu.
Galeriye girerken empati kurmaya başladım..
Biri bana böyle birşey yapsa ağzına sıçardım!
Ama şuan ben yapıyorum ve benim merakım daha önemli diyip kıkırdayarak galeriye girdim..
Tam o sırada Tugay girdi..
Tuvalet nerdeydi acaba? Büyük sıçtım!

Mezar OrmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin