Yolsuz

22 2 1
                                    

Napıcaz şimdi?
İnan bilmiyorum..
Telefonlarımız çekmiyor, şarjımız azalıyor, yollar kapandı, arabanın tekerlekleri patlak..

4. Günümüzdeyiz evet ama herşey bok yoluna gitmeye devam ediyor.. keşke gelmeseydik.
Kamp alanımıza geldiğimizde beynim durmuştu.
Sonsuza dek burda mı kalıcaktık? Keşke gelirken aydınlatma fişeği getirseydik..
Korel sanki aklımı okumuş gibi konuşmaya başladı; biraz gezelim buraları belki birileri aydınlatma fişeği unutmuştur..
Herkese aşırı mantıklı gelen bu fikri hemen denemeye karar verdik ormanda heryeri ararken Tugayın çığlığını duydum arkamı döndüğümde gülmemek için kendimi o kadar zor tutuyordum ki kıpkırmızı olmuştum..
Bi tane maymun Tugayın poposuna pandik atmıştı
Bizimkilerde benimle aynı tepki içinde Tugayı izliyordu ve bıyık altından Tugaya belli etmeden gülüyorlardı..
Tugay maymunu kovalarken ayağı taşa takıldı ve yere düştü. Maymunun kahkaha attığını görünce bizde dayanamayıp sesli gülmeye başladık :d

Tugay maymuna küfürleri sıralarken bizi duydu ve yardım etmeyecek misiniz? Diye sordu..
Yağız: bazen maymun olmak istersin..
Biz gülmekten kasılırken Tugay yüzünü son derece asarak maymunla mücadele etmeye devam etti..
Maymun çok şanslı :d
Tugay cümlemi bitirmemle bana döndü ve sen ne zaman istersen yapabilirsin güzellik diyip göz kırptı..
Korel ve Yağız ooo diye bağırırken kıpkırmızı olmuştum..
Benim eniştem doğurd-
Ne diyodum ben?
Yağız: tamam enişten dogurmadan bizi kurtarabilecek Bi malzeme bulalım hadi, dedi ve aramaya devam ettik..
İşte buldum!
Bulduğum şey silahtı. İçinde sadece bir tane mermi kalmıştı ve işimize yarar diye yanımıza almıştık.
Karnımız acıkınca çadıra gittik ve yemek yedik.
Hava karardığında silahı ateş ettik..
Yağız: "umarım duyan olmuştur.."
Korel: "eğer duyarlarsa en kısa zamanda helikopter gelir" dedi.

Aslında yiyeceklerimizde azalıyordu ama ben moral bozmamak için söylemiyordum.
Tam o anda aklıma bişey geldi ve hemen Tugaya dönüp sordum; sen kimin arabasıyla geldin?
Bu soruyu beklemediği çok açıktı ve biraz düşündükten sonra cevap verdi: dayım ülke dışına gidecekti havalimanına giderken benide buraya bıraktı.
Anladım diyerek başımı salladım..
Hep birlikte çadıra oturduğumuzda şarkı açma kararı aldık. Telefonumdan Spotify da indirdiğim şarkıları açtım ve çalmaya başladı. İlk olarak mavi gri - altüst olmuşum şarkısı çaldı..
Herkesin aklına aynı kişi geldiğine yemin edebilirdim..
Eren..
Havada yine bir üzüntü oluştu ve sessizce şarkıyı dinledik
Bitmesine 30 saniye varken Yağızın gözünden bir damla yaş düştü. Hemen şarkıyı değiştirdim. Bu sefer No.1-hiç ışık yok şarkısı çalmaya başladı..
"Dinle dostum düşme sakın ışıkların peşine.."
Şarkı içinde bulunduğumuz kaosa çok uyuyordu.
Gözlerim kapanırken başımı korelin omzuna dayadım ve uyumaya başladım..

Mezar OrmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin